Yurtdışında Şubeleşen Firmalar
Bugün Türkiye de 58 milyar TL büyüklüğe ulaşan yeme içme sektörü gözünü yurtdışına dikti. Türkiye’ye gelen turistlerin uğrak yeri olan pek çok marka artık yurtdışında da şubeleşiyor. Simit Sarayı’ndan Mado’ya, Köşebaşı’ndan Kahve Dünyası’na kadar pek çok markanın farklı ülkelerde şubeleri var. Bu şubeleşme atağı 2017 yılında da sürecek. Halihazırda yurtdışında şubesi olan 16 markanın yanında henüz yurtdışı şubesi bulunmayan 12 marka bu yıl farklı ülkelerde toplamda 150’ye yakın şube açmaya hazırlanıyor.
Şehirleşme, genç nüfus ve çalışan kadın sayısının artması son yıllarda Türkiye’de dışarıda yemek yeme oranında da artışa neden oldu. Bu potansiyel pek çok girişimci için yeme içme sektörünü cazip hale getirdi. Son 10 yılda bir yandan var olan zincirler yeni konseptlerle pazardan daha çok pay almaya çalışırken, bir yandan ise yeni girişimciler pazara farklı markalar yaratarak girdi.
Kahve zincirlerinden dönercilere, restoranlardan steakhouse’lara uzanan konseptlerdeki markalar tek şubeyle de kalmadılar ve birkaç yıl içinde zincir haline geldiler. Onların bu çabalan yeme içme sektörünün beş yıl içinde yüzde 70’e yakın büyümesini beraberinde getirdi. 2012 yılında 36 milyar TL büyüklüğe sahip olan yeme içme sektörü, 2016 yılını 58 milyar TL büyüklükle kapattı. Öyle ki sektör yabancıların ve büyük grupların ilgisini de çekti. Satın almalar ve ortaklıklarla bu alana giren pek çok yatırımcı da oldu.
İçeriğe Ait Başlıklar
SAYI ARTIYOR
Üstelik hızla büyüyen yerli yeme içme zincirlerinin tek müşterileri Türkler de değil. Pek çok marka Türkiye’ye gelen yabancıların uğrak noktası haline geldi. Gelen yabancı ziyaretçilerin sayısının gün geçtikçe artması, yerli yeme içme markalarının büyüme stratejileri içine yurtdışında şubeleşmeyi eklemelerini de beraberinde getirdi. Eskiden yurtdışında şube açan tek tük marka duyarken, artık pek çok yerli zincirin yurtdışında birbiri ardına açtığı şubelerin haberlerini duyar olduk.
Yurtdışında şubeleşen yeme içme zincirlerinin bugünkü şube yapıları ve 2017’deki büyüme stratejileriyle ilgili bir araştırma başlattık. Yaptığımız araştırmada gördük ki bugün yeme içme sektöründe faaliyet gösteren 16 Türk markası yurtdışında 200’ün üzerinde şubesiyle faaliyet gösteriyor. Bu markaların gelecekte yurtdışında büyüme hedefleri ise bu rakamın daha da üzerine çıkıyor. Ayrıca halihazırda Türkiye’de yayılmış 10’un üzerinde marka da bu yıl yurtdışında ilk şubelerini açmaya hazırlanıyor. Araştırmamıza göre, Mado’dan Simit Sarayı’na, Nusr-Et’ten Köşebaşı’na kadar uzanan 28 marka, sadece bu yıl içinde yurtdışında toplamda 150’ye yakın şube açma hazırlığı yapıyor.
EN YAYGINI SİMİT SARAYI
2002 yılında ilk mağazasını açan Simit Sarayı, Türkiye’de büyümesini belirli bir noktaya getirdikten sonra Türk lezzetlerinden olan simidi dünyaya tanıtmak için harekete geçti. 2010 yılında ilk yurtdışı mağazasını Hollanda’da açan şirket, bugün ABD, İngiltere, İsveç ve Almanya başta olmak üzere toplam 22 ülkede 100’ün üzerinde şubesiyle varlık gösteriyor.
2017’de de yatırımlarına hız kesmeden devam edeceklerini söyleyen Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, bu yıl itibariyle İngiltere’deki üretim tesislerinde üretime başladıklarını ve İngiltere’yi Avrupa üssü olarak konumlandırdıklarını anlatıyor. Bu yıl Ortadoğu’daki şube sayısını iki katına çıkarma hedefinde olduklarının altını çizen Kavukcu, “Ayrıca İngiltere’de minimum 30 mağazaya ulaşmak istiyoruz. Sırbistan pazarına Belgrad’da açacağımız sekiz mağaza ile giriş yapacağız. Mevcut pazarlarımız olan Almanya, Hollanda ve İsveç’te daha hızlı yayılarak pozisyonumuzu güçlendirmek istiyoruz” diyor.
Şehrin en işlek caddelerinde, en ‘premium’ lokasyonlarında mağazalar açtıkları üzerinde duran Abdullah Kavukcu, her ülkede birlikte çalıştıkları global şirketlerden hem pazarla ilgili raporlar hem de lokasyon öngörüleri aldıklarına değiniyor. Kavukcu, yurtdışına açılırken yaşadıkları en büyük zorluklarla ilgili ise “Gıda firması olduğumuz için farklı ülkelerin gümrük ve ihracat koşullarına uyum sağlayabilmek en büyük dezavantajımız” diye konuşuyor.
13 ÜLKEDE 41 ŞUBESİ VAR
Yeme içme alanında yurtdışında en yaygın markalardan bir diğeri Ma-do. Kahramanmaraş’tan çıkan ve Kanbur Ailesi’nin sahibi olduğu marka şehir dışındaki ilk şubesini 1989 yılında İstanbul Bağdat Caddesi’nde açtı. Bugün Türkiye’de 52 şehirde 333 franchise şubesiyle hizmet veriyor. Şirket yurtdışına 2002 yılında açıldı. Bugün Suudi Arabistan, Dubai, Katar, Kuveyt, Bahreyn, Lübnan, Azerbaycan, Bulgaristan, Hollanda, Yunanistan, Irak, Gürcistan, Çin, Ürdün ve Danimarka’da 41 franchise şubesi var. Mado, toplam cirosunun yüzde 5’ini yurtdışı operasyonundan elde ediyor. Hedef ise bunu yüzde 30’lara çıkarmak. Tabii yatırımlar da bu doğrultuda sürüyor. 2017 yılı içerisinde halen devam eden 16 yeni şube inşaatıyla birlikte yurtdışında 30 şube daha açılması hedefleniyor.
Yaşar Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sait Kanbur, markayı taşımayı düşündükleri her ülke için yapılan fizibilite çalışmaları ve pazar analiz raporları ile o ülkede olmaya karar verdiklerini söylüyor. Ülkelerin damak tadına göre menülerde bazı dokunuşlar yaptıklarının da altını çizen Kanbur, ‘Yatırımcı gücü, isteği ve pazarın hareketliliği doğru analizleri veriyor ise biz o ülkede oluyoruz. Önümüzdeki dönemde iyi niyet anlaşması yaptığımız Pakistan, Mısır, Fas, İngiltere, Türkmenistan, Kazakistan, Tayvan, Almanya ve ABD/New York’da şubeler açacağız” diyor.
LONDRA’DA ŞUBE AÇACAK
Bugün üç kıtadaki dokuz ülkede toplam 30 restoranıyla hizmet sunan Köşebaşı da yurtdışında büyümesini sürdürüyor. Türkiye’de toplam 13 şubeleri olduğunu söyleyen Köşebaşı Restoran ortaklarından Haşan Yeşilyurt, ilk yurtdışı restoranı 2006 yılında Atina’da açtıklarını belirtiyor. Kö-şebaşı’nın yurtdışındaki organik büyümesinin 2008 yılında Azadea Group ile yaptığı master franchise anlaşmasından sonra hızlandığının altını çizen Yeşilyurt, Suudi Arabistan’da beş, Kuveyt’te dört, Bahreyn’de iki, Fas’ta iki ve Katar, Umman, BAE ve Azerbaycan’da birer şubeleri olduğunu anlatıyor. Geçen yıl şirketin toplam cirosunun yüzde 43’ünü yurtdışı operasyonları oluşturdu.
Körfez bölgesindeki büyümelerine devam edeceklerini belirten Haşan Yeşilyurt, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Mısır ve İran şubelerimizin hazırlıkları yapılıyor. Fas’ta Kazablan-ka’da daha büyük bir şubeye taşınacağız. Azerbaycan’da ikinci şube ve Gürcistan’da da bir şube planımız var. Ayrıca Avrupa’da da şubeleşmek istiyoruz. Londra’da kendi yatırımımızla bir şube açmayı planlıyoruz. Londra’dan sonra Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yer almak istiyoruz. Sonrasında ise hedefimiz Amerika kıtası.”
ET LEZZETİ SINIR AŞIYOR
Son iki yılda et konusunda uzman olan yerli markaların da yurtdışında şubeleştiğini görüyoruz. Son günlerde dünyada tuzlama hareketiyle fenomen olan Nusret Gökçe’nin kurduğu ve D-ream markalan arasında yer alan Nusr-Et bunlardan biri. Türkiye’de ikisi Nusr-Et Burger olmak üzere altı restoranı bulunan Nusr-Et, 2014 yılında yurtdışındaki ilk şubesini açtı. Dubai’de Jumeriah Beach’teki The Fo-ur Seasons Resort’ta bulunan Restaurant Village’ta açılan ilk şubenin ardından bu yılın ilk günlerinde Abu Dabi’de bir şube açılışı daha gerçekleştirildi. Yeni pazarlar için de çalışmalara devam eden markanın yıl içinde Londra’da bir şube açılışı yapacağı gelen haberler arasında.
1965 yılında İstanbul Bostancı’da küçük bir kasap dükkanıyla işe başlayan ve bugün yurtiçinde 40 şubesiyle hizmet veren Günaydın Et de 2016 yılının son günlerinde yurtdışına açıldı. Dubai’de ilk restoranım açan Günaydın Et de D-ream’in bünyesinde bulunan bir marka. Günaydın Et’in Kurucu Ortağı Cüneyt Asan, kısa sürede yurtdışındaki şube sayısını artırmayı hedeflediklerini söylüyor. Asan, yurtdışında büyümenin ana hedeflerinden biri olduğunun altını çiziyor. Cüneyt Asan, bu konuda ana ortak olan D-ream’in uluslararası alandaki tecrübesinin ve bilgi birikiminin kendilerine yol gösterdiğini de ifade ediyor.
KAHVECİLER DÜNYAYA YAYILIYOR
Geçmişte dünyanın ünlü kahve zincirleri birbiri ardına Türkiye’ye geldi. Şimdi ise Türk kahve zincirleri dünyaya açılıyor. Kahve Dünyası’ndan Gönül Kahvesi’ne kadar pek çok şirket 2017’de yurtdışında büyümeyi hedefliyor. Bugün itibariyle Türkiye çapında 140’ın üzerinde şubesi ve 350’ye yakın satış noktasıyla hizmet veren Kahve Dünyası, yerli kahve zincirleri arasında yurtdışına açılan ilk marka. 2011 yılında Londra’da ilk şubesini açan şirketin bugün bu şube dışında iki tane de Bükreş’te kendi yönettiği şubesi var. Ayrıca Kuveyt ve Riyad’da da franchise olarak açılan birer şubesi bulunuyor. Geçen yıl yurtdışı şubelerin cirosunun toplam ciro içindeki oranının yüzde 5 olduğunu söyleyen Kahve Dünyası Yönetim Kurulu Üyesi Dilara Altınkılıç, 2020 yılına kadar büyüyen mağaza ağıyla birlikte bu oranın yüzde 50’lere gelmesini hedeflediklerini belirtiyor. Yapmış oldukları master franchise anlaşmalarıyla Kuveyt, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Dubai’de yeni şubeler açmaya devam edeceklerini söyleyen Altınkılıç, yıl içinde ABD’de de şube açma hedefinde olduklarını ifade ediyor.
Türkiye genelinde 90 şubesi bulunan Gönül Kahvesi, 2014 yılında yurtdışındaki ilk şubesini Saraybos-na’da açtı. Şirket, bu ay içinde Avusturya ve Bahreyn’de birer şube açacak. Mart ayında ise Saraybosna’da ikinci şubesini ve Azerbeycan’da bir şube açma hazırlığı yapıyor. Tüm dünyada franchise veya master franchise sistemiyle büyümeyi hedeflediklerini söyleyen Gönül Kahvesi Franchise ve Pazarlama Müdürü Barış Arıcı, “Avrupa ülkeleri, ABD, Kanada, Japonya, Iran, Pakistan, Afganistan, Hindistan ve Körfez ülkelerinden talepler var. Görüşmelerimiz sürüyor” diye konuşuyor.
DÖNERCİLER ATAKTA
Türkiye’de son yıllarda döner markalarında ciddi bir artış var. Türkiye’de hızla şubeleşen bu markalar şimdi de gözlerini yurtdışına dikmiş dürümdalar.
Türkiye’de 111, yurtdışında ise dört şubesi olan Baydöner bu şirketlerden biri. 2017’de Almanya ve ABD pazarlarına girmek için çalışmalar yapan şirket yönetimi Baydöner’i uzak coğrafyalara taşıma hedefiyle hareket ediyor.
Türkiye’de 47 restoranıyla hizmet veren Kasap Döner’in de yurtdışında dört şubesi bulunuyor. Yıl içinde Azerbaycan’da iki yeni şube açmayı planlayan şirketin hedef pazarlarından birini de Amerika oluşturuyor.
TAB Gıda’nın yüzde 100 yerli yatırımı olan Usta Döner şu anda Türkiye’de 60’a yakın restoranıyla hizmet veriyor. Bu ayın başında Makedonya’da ilk yurtdışı şubesini açan şirket, bir yıl içinde Avrupa’da ve sonrasında da Amerika’da restoran açmayı planlıyor.
Bereket Döner, yurtdışı operasyonuna bu yıl başlama niyetinde olan bir başka şirket. 2019 sonuna kadar 10 ülkede 80 şubeye ulaşmayı planlıyor.
2017’de kurulan ve bugün 10 restoranıyla hizmet veren Dönerstop’un da 2017 içerisinde yurtdışı operasyonlarına başlama planı var. Şu anda şirket yönetimi Ortadoğu, Çin ve Almanya gibi bölgelerden master franchise adaylarının başvurularını değerlendiriyor.
ÇİĞ KÖFTEYİ SEVDİLER
Yurtdışında şubeleşen markalara baktığınızda listede çiğ köftecileri görmek sizi şaşırtmış olabilir. Ama çiğ köfte markalan Türkiye ile birlikte yakın bölgede de büyümek için düğmeye basmış durumda.
Hatta Oses şu ana kadar yurtdışında 17 şubeye ulaştı bile. Oses İş Geliştirme ve Satış Direktörü Kerim Çağlayan, yurtdışında yıllık hedef cirolarının 1,5 milyon Euro olduğunu söylüyor. 2013 yılında Almanya Stutt-gart’ta fabrika kurduklarım ve bugün Almanya, Fransa ve Avusturya’da hizmet verdiklerini söyleyen Çağlayan, bu yıl Suudi Arabistan ve Dubai’de franchise sistemiyle yeni şubeler açacakları bilgisini veriyor.
Türkiye’nin 25 ilinde 300 şubesiyle hizmet veren Kahtalı Çiğköfte de yurtdışında franchise vererek büyüme hedefinde. Bu yıl öncelikle Almanya, Fransa, Avusturya ve Belçika’da franchise vermeye hazırlanan şirket, 2020 yılı sonuna kadar bu dört ülkede 40 satış noktasına ulaşmayı hedefliyor.
ORTADOĞU’DAN BAŞLADILAR
Türk şirketleri yurtdışı yatınmla-nna genellikle Ortadoğu’dan başlıyor. Big Chefs de bu şirketlerden biri. Yur-tiçinde 34 şubesi olan şirketin kurucu ortağı Gamze Cizreli, Ortadoğu ülkelerinde yeme içme sektörünün hızlı büyüdüğünü ve Türk lezzetlerinin bu bölgede sevilip tercih edildiğini söylüyor. Bu nedenle ilk şubelerini 2014’te Dubai’de açtıklarını anlatan Cizreli, şu anda bu emirlikte üç şubeye ulaştıklarına ve Suudi Arabistan’da da bir şubeleri olduğuna değiniyor. Bu yıl Suudi Arabistan’da iki şube daha açacakları bilgisini veren Cizreli, Bahreyn başta olmak üzere Kuveyt, Katar ve İran’da da şube açmak için çalışmaya devam ettiklerini ifade ediyor. Şirketin hedefi 2020’ye kadar yurtdışındaki şube sayısını 24’e çıkarmak.
Bu yıl yurtdışı pazarlara açılmayı planlayan markalardan biri de Kaşıbeyaz. Şu anda Kuveyt’in en büyük yatırımcılarıyla temas halinde olduklarını söyleyen Kaşıbeyaz Lezzet Grubu Başkanı Vekili Murat Kaşıbeyaz, “Prensipte anlaştığımızı söyleyebilirim. Yıl sonuna kadar Kuveyt’in en önemli lokasyonlarından birinde Kaşıbeyaz’ı açacağız” diye konuşuyor.
Bursa Kebap Evi’nin şu an için Almanya’da hizmete girmiş bir şubesi var. 2017 sonuna kadar bu ülkede altı şubesi daha hizmete girecek Bursa Kebap Evi Yönetim Kurulu Başkanı Cem Helvacı, bunların yanı sıra Kuveyt ve Suudi Arabistan ile franchise görüşmelerinin sürdüğünü ifade ediyor. Azerbaycan’dan da talepler aldıklarını belirten Helvacı, yurtdışında 2017 yılında 15 şubeye ulaşma hedefleri bulunduğunu söylüyor.
16 havalimanında faaliyet gösteriyor
Kafe ve restoranlar dışında yeme içme alanında yurtdışındaki büyümesiyle dikkati çeken bir şirket daha var. Havalimanlanndaki mutfakları yöneten BTA da yurtdışında hızlı büyüyor, ilk olarak Gürcistan’da Tiflis ve Batum havalimanlarında faaliyet gösteren şirket bugün sekiz B90u p ülkede uluslararası standartlarda yiyecek içecek hizmeti sunuyor.
BTA icra Kurulu Başkanı Sadettin Cesur, Avrupa ve Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyadaki havalimanı yiyecek içecek operasyonlarının yönetimiyle ilgili yatırım fırsatlarını takip ettiklerini söylüyor. Cesur, bu yıl Hırvatistan’ın başkentindeki Zagreb Uluslararası Havalimanı ve Umman’m başkentindeki Maskat Uluslararası Havalimanı operasyonlarına başlayacaklarını ifade ediyor. Bu iki hava-limanıyla birlikte 16 havalimanında faaliyet gösterecek olan şirket, bu alanda tüm dünyada tercih edilen bir marka olmak üzere çalışıyor. Cesur, bu konuda yapacaklarıyla ilgili şunları söylüyor: “Bu aşamadan sonra yurtdışı operasyonlardaki temel hedefimiz markamızın dünya çapındaki pazar payını emin adımlarla yükseltmek ve pazar liderleri arasında yer almak. BTA olarak aynı zamanda ülke temsilciliği yaptığımıza da inanıyoruz. Tadında Anadolu gibi konseptlerimizi yeni coğrafyalara taşımak gibi bir misyon da üstleniyoruz”
TURYİD GENEL KOORDİNATÖRÜ VEDAT DİLBER
“YURTDIŞINDA ŞUBE AÇMAK DAHA AVANTAJLI”
“Ekonomik açıdan bakıldığında yurtdışında en önemli pozitif olgu kira/ciro oranlarının dünya standartlarında ve yüzde 8 civarında olması. Diğer bir avantaj da personel maliyetlerinin esnek çalışma şartlarına daha uygulanabilir olması. Türkiye’de maalesef kira/ciro oranı yüzde 20’lere dayandı. Aynı olumsuz tablo personel maliyeti/ciro oranlarında da gözlemleniyor. Diğer can alıcı unsur yatırımcıya yurtdışında sağlanan kolaylıklar ve finansal imkanlar. Bu kolaylıklar başta ruhsat alma işlemleri ve banka kredilerinin çok daha uzun vadeli ve kolaylıkla proje bazında değerlendirilerek verilmesiyle ilgili. Türkiye’de maalesef çoğu sektör yatırımcısı öz kaynak kullanarak yatırımlarını gerçekleştiriyor. Bunun yanı sıra ruhsat alma aşaması da yatırımcıyı bir hayli zorluyor!’
“DÜNYAYLA REKABET EDEBİLECEK BİR SEKTÖRÜZ”
“Yeme içme sektöründeki 7 bin 900 şubesi ve 47 bin çalışanı bulunan 310 şirketin üyesi olduğu bir derneğiz. Şubeleşme ve yurtdışı atağında işletmelerde nesillerin değişmesinin de etkili olduğunu gözlemliyoruz. Gençlerin işin başına geçmesiyle kurumsallaşma, büyüme ve franchise sistemine geçilmesinde hız kazanıldı. Yurtdışına giden yeme içme markalarına devletin birçok desteği olduğu da unutulmamalı. En az üç şubesi olana Turquality desteği veriliyor. Ama en önemlisi yurtdışındaki fuarlara katılımlarda verilen KOSGEB ve ticaret odalarının destekleri. Yeter ki Türk bayrağını yurtdışında dalgalandırmak isteyin. Ben Türkiye’den dünyaya açılabilecek ve rekabet edebilecek sektörün yeme içme olduğuna inanıyorum”