Tütün Yetiştiriciliği Çok Para Kazandırıyor
Tütün tarımıyla uğraşan çiftçi sayısı 350 binlerden 50 binlere geriledi. Çiftçinin yaş ortalaması 50’yi geçti. Ancak bu tablo şimdilerde değişiyor gibi. Makineli tarım hızla yayılıyor. Dikim ve dizim makinelerinden sonra yaprak toplama makinesi de yolda…
İçeriğe Ait Başlıklar
Tütün Tarımı
TÜTÜNÜN “altın” değerinde olduğu dönemler mazide kaldı. Bir zamanlar tütün fiyatını başbakanlar mitinglerle açıklardı. 1995 yılından itibaren fiyatları açıklamak bakanlara kaldı. Şimdi ise fiyatlar tüccar ile üretici arasında belirleniyor. Devlet, Tekel Işletmeleri’ni sattıktan sonra tütün piyasasından tamamen çekildi. Piyasa tütün tüccarlarının ve şirketlerinin eline geçti. Şimdi devlet sadece düzenleyici konumunda.
Üretici ise eskisi gibi kazanamadığı için yavaş yavaş başka ürünlere yöneliyor ya da çiftçiliği tamamen bırakıp şehre göç ediyor. Köylerde tütün üretimiyle sadece orta yaş üstü çiftçiler ilgileniyor. Genç nüfus şehirde iş bulup, köyleri terk ediyor. Köylerde tütün işiyle uğraşanların yaş ortalaması 50’nin üzerine çıktı. Bir dönem 350 bin aile tütün işiyle uğraşıyordu. Bu sayı günümüzde 50 bine kadar indi.
Sistem bu şekilde devam ederse yakında tütün tarımıyla uğraşacak çiftçi kalmayacak. Bu noktada var olan tütün işçileri de kıymete bindi. Sigara şirketleri ve tütün ihracatçıları arayış içinde. Hem üreticinin işini hafifletmek hem de daha fazla üretim yaptırabilmek için çareler arıyorlar. Çareyi de makineli tarımda buluyorlar.
“Acı Tütün”
Üzümde bağbozumu olur da tütünde olmaz mı? Halen tütünde hasat döneminin tam ortasındayız. Önce tütündeki süreci kısaca özetleyelim… Tütün işi tarımın en ağır iş koludur, işçiliği çok zahmetli, kazancı ise çok değildir. Bugün daha çok suyun az olduğu kırsal bölgelerin mecburiyetten yaptıkları iş haline gelmiş durumda. Zeytinciliğe dönen Akhisar örneğinde olduğu gibi çiftçi alternatif bir ürün bulduğunda tütünü hemen bırakıyor. Tütün işi şubat ayında tohumların fideye dönüştürülmesiyle başlıyor. Tohumlar bir ay boyunca fide haline getiriliyor. Nisan ayında ise bu fideler tarlalara dikilmeye başlanıyor. Mayıs ayında dikilen fideler çapalaııarak otlardan arındırılıyor. Haziran ayında yaprakların toplama dönemi başlıyor. Tütüncüler bu döneme kırım dönemi der. Asıl mesai bu dönemde başlıyor ve yazın kavurucu sıcaklarda her gün tarlaya giderek “acı tütün” yaprakları tek tek toplanıyor. Toplanan yapraklar güneşte kurutularak depolarda saklanır. 7 yaşından 70 yaşma kadar ailenin her ferdi bu işi her gün yapar. Sabah sabah 04.30 gibi başlayan tütün mesaisi akşam saatlerine kadar sürer. Bu işlem eylül ayı sonuna kadar her gün tekrarlanır. Sonra kurutulan tütünler depolardan çıkarılarak koliler ve balyalar halinde paketlenerek sözleşme yaptıkları tütün şirketlerine verilir. İşin ödemesi ise bir sonraki yılın baharına kalır. Yani tütün işçisi yaptığı işin parasını işe başladıktan 14 ay sonra alır. Şirketlere haksızlık da yapmayalım. Üretimin az olduğu dönemlerde tütün şirketleri avanslar vererek bazen erken ödeme de yapıyor.
Makineli Tarım Yayılıyor
Bu zahmetli işçilik süreci tütün işinin bütün taraflarım çözüm yolları aramaya itmiş durumda. Doğal olarak çareyi makineli tarımda bulmuşlar.
Bundan 20 yıl öncesine kadar her aşaması el işçiliğiyle olan tütün işçiliği bugün yarı yarıya makineli hale geldi. Önce dikim makineleri çıktı. Traktörün arkasına bağlanan bir makine sayesinde dikimler artık elle yapılmıyor. Son yıllarda yaygınlaşan çapalama makineleri ile artık elle çapalama dönemi de bitmiş durumda. Üreticinin son dönemlerde hızla geçiş yaptığı bir makine daha var. Tülün yaprakları tarladan toplandıktan sonra eskiden evde tek tek iğneden ipliğe geçirilerek dizilirdi. Artık bu işleme dc son verilmiş. Elek sistemi, fileleme sistemi gibi yeni sistemler getirilerek tütün işçisinin işi hafifletilmiş. Evde saatler süren işlemler yeni makineler sayesinde artık 1 saat bile tutmuyor. Haliyle üretici hem tarlada daha çok yaprak toplayabiliyor, hem de dinlenebileceği bir zaman dilimi buluyor. Geçmişte üç kişilik bir aile yıllık 3-4 ton arası tütün yapabilirken, makineler sayesinde bu rakam 10 tona ulaşmış.
Yaprak Toplama Makinesi
Üreticinin asıl beklediği makine ise yaprak toplama makinesi. Çünkü işin en ağır kısmı bu. Bu makineyi yapan firmanın sahibi hem üreticilerden büyük dua alacak hem de ciddi kazanç elde edecek. Bu konuda çalışmalar yürüten isimlerden biri Astab Tütün Makine’nin yönetici ortağı Karagözler. 1975 yılından bu yana tütün sektörünün içinde olan Karagözler, uzun yıllar tütün şirketlerinin saha eksperligini yapmış bir isim. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki tütün üreten köyleri tek tek dolaşmış. Haliyle üreticinin ne kadar zor şartlar altında çalıştığına şahitlik etmiş.
Makineli tarım konusunun çok önemli olduğunu belirten Karagözler, “Üretici makineli üretime geçmek zorunda. Yaş ortalaması 50’yi geçti. Köylerde çalışacak insan kalmadı. Oryantal tip tütünde dünya lideriyiz. Üretimin düşmemesi için sigara şirketlerine, tütün ihracatçısı firmalara büyük iş düşüyor. Üretici yeni makinelere geçmesinde sözleşme yaptığı firmaların sözüne bakıyor doğal olarak. Alıcı firmalar sözleşme yaptıkları üreticilere bu konuda destek olmalı. Bu sayede makineli üretime daha çabuk geçilir. Bu geçiş tütün şirketlerinin de yararına” diyor.
Uzun yıllardır fileleme makinesi ürettiklerini belirten Karagözler, üreticilerin dört gözle beklediği yaprak toplama makinesi için de çalışma yaptıklarını söylüyor. Makinenin kendisini yaptıklarını şu anda yazılımları için çalıştıklarını belirten Karagözler, “Makine kısmı kadar yazılım da çok önemli. Yazılım için çalışıyoruz. Önümüzdeki sezona yaprak toplama makinesini yetiştirmek istiyoruz” diyor.
“Üretici Desteklenmeli”
Tütün Eksperleri Demeği Başkanı Servet Yaprak da tütün üreticisi sayısının giderek azaldığını bu noktada ülke olarak çözüm üretilmesi gerektiğini vurguluyor.
Oryantal tütünde Türkiye’nin tartışmasız liderliğini koruyabilmesi için üreticinin para kazanması gerektiğini belirten Yaprak, “Avrupa Birliği. Yunanistan, Bulgaristan gibi Balkan ülkelerindeki üreticileri destekliyor. Kilo başına 0.50 ile 1 curo arasında destek veriliyor. Nakit destek değil mazot, gübre, ilaçlama adı altında veriliyor. Türk tütün üreticisi ise desteklerden mahrum. Üretici desteklenirse Türkiye daha fazla tütün ihracatı yapabilir” diyor.
Tütünün Türkiye’nin geleneksel tarım ihraç ürünlerinden biri olduğunu hatırlatan Yaprak, 10 yılda Türkiye’ye 4.4 milyar dolar döviz girdisi sağlandığını belirtiyor. Yaprak’a göre bu rakamlar katlanabilir. Tütünde yıllık 70 bin ton tütün üretiminin yapıldığını belirten Yaprak, “Bunlar kayıt altına alınmış rakamlar. Bir de kayıt dışı sorunu var. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da ciddi kaçak üretim söz konusu” diyor. Yaprak bu konuda bir rakam telaffuz etmiyor, ancak bizim yaptığımız araştırmalarda kayıt dışı üretimin 20 bin tonu bulduğu tahmin ediliyor.
348 Milyon $‘lık İhracat
Tütün, üzüm ve fındıktan sonra üçüncü önemli tarımsal ihracat kalemlerinden biri. Ege Tütün İhracatçıları Birliği’nin verilerine göre, 2017’de 348 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Ağırlıklı olarak ABD, Belçika, Endonezya, Rusya ve Almanya’ya ihracat gerçekleştiriliyor. Sigara şirketleri dünyanın her bölgesindeki fabrikalarına bu tütünlerden gönderiyor. Çünkü sigarada Türk tütünü olmazsa olmazlardan biri. Sigara üretiminde en az yüzde 12 civarında oryantal tütün karıştırılıyor. Aksi halde sigara bilinen sigara özelliğini yakalayamıyor. Türk tütünleri bu nedenle ihracat pazarlarında her zaman kabul görüyor.
Sigara şirketleri vasıtasıyla dünyanın her noktasına ulaşıyor. Ege Tütün ve Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur, tütün ihracatında gelecekte önemli artış beklediklerini belirterek, “2017’yi 348 milyon dolarlık ihracatla kapattık. Yaprak tütün ihracatı 2023 hedefimiz 550 milyon dolar. Bu rakamlara ulaşmamız mümkün” diyor. Üretici sayısının azalması nedeniyle makineli tarımın önem kazandığını ve bu konuda çalışmalar yürüttüklerini belirten Umur, şunları söylüyor:
“Tütün üretiminin bir bölümünde mekanizasyon kullanılıyor, özellikle dikim işlemleri çok büyük oranda makine kullanımı ile gerçekleştiriliyor. Çapa işlemleri için de makine kullanımı artıyor. Ancak üretici üzerinde en fazla maliyet ve zaman baskısı oluşturan kırım işlemi için henüz mekanizasyon kullanımı deneme aşamasında. Bu konuda çalışmalar devam etmekle birlikte, üretimin gerçekleştirildiği alanların coğrafi yapısı, geleneksel üretim teknikleri ve üretici alışkanlıkları çalışmalardan hızlı sonuç alınması önünde bir engel oluşturuyor. Birlik olarak bu konudaki çalışmaları destekliyor ve bu alandaki yenilikleri takip ediyoruz. Son beş yıllık üretim verilerine göre, Birlik olarak üreticilerimize temin ettiğimiz sertifikalı tohumların kullanılmasının bir sonucu olarak her geçen yıl birim alandaki verimin arttığını, aile başına üretim ortalamasının kayda değer oranlarda yükseldiğini görüyoruz. Bireysel üretim artışı daha fazla mekanizasyon kullanımının bir sonucu olmakla birlikte, sürdürülebilir bir üretim için zorunluluk olduğunu değerlendiriyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı’nm gelecek projeksiyonu ve desteğiyle bu konuda başarılı olacağımıza, ülkemiz için karlı ve sürdürülebilir bir üretim modelini oluşturacağımıza inanıyoruz.”
“Sattığın Ürün Kadar Al”
Sigara Harici Tütün Mamulleri Üreticileri Derneği Başkanı Gökhan Ersöz’ün geçtiğimiz hafta medyaya yansıyan raporunda da önemli ayrıntılar var.
Tütün konusunda Türkiye’nin elinde ciddi fırsatlar olduğunu belirten Ersöz, “Sigara üreticileri, tütün ticareti yetki belgesi olan firmalar aracılığı ile tütün ektiriyor. Ülkemizde yıllık yaklaşık 105 bin tonluk sigara pazarına sahip uluslararası sigara sektörünün, içeride sattığı ürün karşılığında aynı miktarda Türk tütünü aliminin zorunlu kılınması amaçlanıyor. Yunanistan, İtalya vc Makedonya’nın tütün mamulü üreticisi firmalarla beşer yıllık alım garantisi içeren anlaşmalar yapılıyor. Ülkemizde de benzer bir model uygulanabilir. Böylece yıllık tütün ihracat miktarı 105 bin tona, ihracat geliri 770 milyon dolara çıkabilir. Bu modelle tütün üretimini bırakan 63 ilçede tekrar ekimin başlayabilir. İhracata dayalı tütün tarımının gelişmesi, 1 milyon kişiye istihdam kapısı açabilir” diyor.
A Grad Tütünün 2019 Fiyatı 20 TL
Türkiye’de tütün üretimi sözleşmeli çiftçilik modeliyle yapılıyor. Tütün alımı yapan sigara ve ihracatçı şirketler her yıl üreticilerle sözleşme imzalıyor. Bu sistem Tekel’in piyasadan çekildiği dönemden yani 2003 yılından bu yana böyle. Sözleşmeli tütün üretiminin büyük bölümünde ilgili mevzuatın bir gereği olarak yedi farklı kalite grubu üzerinden fiyatlandırılıyor.
Söz konusu fiyatlar farklı tütün tipleri için değişiklik gösterebiliyor. 2018 ürün yılında, tütün çeşitlerine göre farklılık göstermekle birlikte üretimin ve ihracatın ana kalemi olan Ege Bölgesi (İzmir tipi) 1. Nevi (kalite) tütünler için 20 TL/kg üzerinden sözleşme fiyatları yapılmış durumda. A Grad yani birinci kalite tütünler toplam üretim içinde yüzde 35-45 orana tekabül ediyor. B ve C Grad tütünler ise daha alt kademe fiyatlardan alınıyor. Kapama tabir edilen en kalitesiz tütünler ise 10 TL’den fiyatlandırılıyor.
Üç kişilik bir aile eski sistem ile 3 ton, makineli sistemleri devreye sokar ise 8 tona yakın tütün üretimi yapabiliyor. Makineler de öyle çok maliyetli değil. 10 ton tütün yetiştirecek bir ailenin makineye 10 bin TL’lik bir yatırım yapması yeterli. İşçilik, bakım, mazot ve gübreleme maliyetleriyle birlikte 50 bin TL civarında toplam maliyeti oluyor. Birinci sınıf tütün yetiştirirse geliri 160 bin TL. Tamamı birinci kalite olmazsa 100 bin TL gelir elde edip, en az 50 bin TL kar etmesi mümkün. Karın yolu makineli üretimden geçiyor.
Nerelerde Üretim Yapılıyor?
Denizli, Manisa, Muğla, Uşak, İzmir, Burdur, Aydın, Balıkesir, Adıyaman, Samsun, Amasya, Tokat, Hatay, Batman, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Muş, Siirt, Bitlis, Van, Mardin.
Işınsu KESTELLİ / İzmir Ticaret Borsası Başkanı
“Tütün tescil işlemlerinde ticaret borsaları yetkilendirildi”
Bu yıl tütünde yeni bir düzene geçildi. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu [TAPDK], 24.12.2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılarak tüm yetki ve sorumlulukları Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredildi. Kapatılan TAPDK’nın görevlerini yerine getirmek üzere, 28.04.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7139 sayılı Kanun ile Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde, Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı kuruldu.
Ayrıca, 696 sayılı KHK uyarınca yapılan düzenleme ile tütün üreticilerinden yapılan tütün alımları, alım yapan firmalarca üretim yerlerindeki ticaret borsalarına tescil ettirme zorunluluğu getirilerek tütün tescil işlemleri ile ilgili yetki ve sorumluluklar ticaret borsalarına devredildi. Türk tütününün yoğunluk merkezi olan İzmir’de bu görev ve sorumluluğu layıkıyla yerine getirme gayretindeyiz. Bunun için kamu otoritesi ve endüstri ile sıkı işbirliği içinde çalışmayı planlıyoruz. Türk tütünü, çiftçisinden tüccarına hepimiz için önemli bir değer ve bu değerin güçlü bir şekilde devamı için hepimize görev düşüyor. Bunu sağlarken en önemli unsurun, Türk tütününün serbest rekabet koşullan içinde talebini artıracak projeleri hayata geçirmek oluğuna inanıyoruz.
Vedat GÜMÜŞGERDAN / JTI Ortadoğu, Yakındoğu, Afrika ve Türkiye Üretim Başkan Yardımcısı
“95 milyon dolarlık tütün alımı yaptık”
Türk tütünü yaklaşık 400 yıldır gerek milli ekonomiye katkısı, gerekse yarattığı istihdam olanakları açısından geleneksel tarım ürünlerimiz arasında katma değeri en yüksek tarım ürününden biri. Kurulduğumuz günden beri tütün üreticilerini destekliyoruz. Neredeyse ürettiğimiz her üründe Türk tütünü kullanan bir şirket olarak, 2017’de sadece iç pazar için değil, faaliyet gösterdiğimiz diğer coğrafyalar için de toplam 95 milyon dolar tutarında tütün alımı yaptık.
Tütün çiftçisinin gelişimi için de programlar hayata geçiriyoruz. 2015’te başlattığımız ALP (Tarımda Çalışma Prensipleri) programı ile tütün tarımındaki çalışma koşullarını ve prensiplerini önce gözlemleyerek ardından belirlenen eksiklikleri iyileştirmeyi hedefledik. Program, tütün tarımında İş Güvenliği ve Doğru Tarımsal ilaçlama uygulamaları gibi önemli bir alanı kapsıyor. 2013’te başlattığımız Makina Parkı Projesi ile tamamen ekim işine dayalı tütün üretiminde yeni tarım makinalarının kullanımını teşvik ederek, üretimdeki ekonomik sürdürebilirliği sağlamayı hedefledik. Yine aynı yıl başlattığımız Sertifikalı Tütün Tohumu Projesi ile yerel koşullara uygun kaliteli sertifikalı tohumların kullanımını yaygınlaştırdık.
İyi Tarım Uygulamaları Programımız ile ekicilerimizi sıkça ziyaret ediyor, ürettikleri tütünlerin kalitesini ve verimliliğini yükseltmeye çalışıyoruz.
İDRİZ ÇOKAL