Türkiye’de Bor Madeni Çalışmaları ve İş Fırsatları
Prof. Dr. Taner KAVAS / Afyon Kocatepe Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölüm Başkanı
“Bora yeni bir yaklaşım başladı”
Borun, ülkemizde son derece büyük rezervi bulunan tinkal, kolomanit ve üleksit gibi minerallerden üretilerek enerji, sağlık, savunma, uzay, metalürji, seramik, cam, tekstil, tarım başta olmak üzere katma değeri son derece yüksek uç ürünlerin endüstriyel üretimine yönelik girişimlere ve ileri düzeydeki Ar-Ge çalışmalarına son on yıllık süreçte büyük önem verildi. Böylece, çok uzun yıllardır özellikle bor ara ürünlerinde sadece üretici olma ve farklı kanallardan verdiği proje desteklerinden belirli bir düzeyde çıktı alınabilme ekosisteminden, endüstriyel çapta üretim yapma ve pazar oluşturabilme yeteneğine sahip bir sisteme dönülmeye başlandı. Ülkemizde yeni filizlenmeye başlayan bu sürecin kurumsal bir mantıkla değil de daha akademik ve bilimsel temellere dayalı bir sürecin hakim olduğu yeni yaklaşımlar içeren bir mantık ile yönetilmesi gerekiyor.
Bu bakış açısına paralel olarak kurum, kuruluş, bakanlıklar ve Tübitak tarafından verilen proje desteklerinin doğrudan ürün hedef odaklı, çağrıya çıkılmadan ilgili alanda bilgi ve becerilerini kanıtlamış sanayiden, üniversitelerden ve kurumlardan seçilen yetişmiş insan gücünden oluşturulan gruplara sağlanacak altyapı ve mali imkanlarıyla verilmesinin mümkün olduğu bir sistem oluşturulmalı. Böylesi bir süreçte çok daha hızlı sonuca gidilip, çıktılarının hemen endüstriyel üretime aktarılabilmesi söz konusu olur. Bu kapsamda özel sektör çok daha etkin bir şekilde bu süreçlere dahil olabilir ve son yıllardaki savunma sanayiinde atılan büyük adımlara bor uç ürünleri gibi yenileri eklenebilir. Bor, ya tek başına veya sahip olduğu özelliklerle kristal yapısına girdiği sistemlerin özelliklerini son derece büyük oranda değiştirebilme yeteneğine sahip bir element. İşte bu nedenle gelecekte uzay, elektronik, otomotiv, tarım, enerji, savunma sanayi (askeri donanım, radar ve füze sistemleri gibi), süperiletken ve mikroçip üretimi, cam, plastik, seramik, metalürji, tekstil, kompozit, gıda, nükleer sanayi ve daha birçok alanda üretilen ve üretilmesi planlanan birçok malzemenin en önemli girdisi olacaktır.
Prof. Dr. Ahmet KIRMAN / Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü
“Borcam markası büyümeye devam ediyor”
Şişecam Topluluğu’nda borun hammadde olarak kullanımı kimyasallar ve cam ev eşyası faaliyet alanlarında gerçekleşiyor. Borun ham hali olan kolemanit, Şişecam Kimyasallar’ın cam elyaf üretiminde kullandığı iki ana hammaddeden biri. Paşabahçe ise ismini boroksilattan alan ısıya dayanıklı fırın kaplarını ‘Borcam* markası ile 1986’dan bu yana üretiyor. Otomotiv ve teknik tekstil başta olmak üzere ülkemizin lokomotif sektörlerinin temel girdisi olan cam elyafı üretimi ile yerel kaynakları katma değerli ürünlere dönüştüren Şişecam Topluluğu, rüzgar enerjisi, elektronik, havacılık, uzay ve savunma sanayileri açısından da önemli bir girdi olan cam elyafı üretim faaliyetlerini 1974’ten bu yana sürdürüyor. Şişecam, 2017’de cam elyaf alanında önemli bir yatırıma imza atmış, gerek hammaddesi olan bor ve kaolene yakınlığı, gerekse sunduğu lojistik imkanlar nedeniyle Balıkesir OSB’de 400 milyon TL’lik yatırım ile bir cam elyaf üretim tesisi hayata geçirdi. Türkiye’nin cam elyafı ithalatı yıllık 60 bin ton civarında. Şişecam Topluluğu bu yatırımı ile bu ithalatı önemli ölçüde ikame etmeyi hedefliyor. Alanında Türkiye’nin en büyük ve donanımlı, dünyanın da sayılı Ar-Ge merkezlerinden olan Şişecam Araştırma, Teknoloji ve Tasarım Merkezi, borosilikat ürünlerin kullanım alanını genişletmek amacı ile çalışmalarını sürdürüyor.
Doç. Dr. Abdulkerim YÖRÜKOGLU / Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (Boren) Başkanı
“Bu yıl için ayırdığımız bütçeyi artıracağız”
Bugüne kadar Türkiye’nin bor rezervlerinin katma değerini artırmak için 281 projeye destek verdik, bu projelerden 50’sinin Ar-Ge çalışmaları devam ediyor. Boren’de bizim laboratuvarlarda şu anda 30 proje yürüyor. Kalan 20 projeyi de üniversitelerle ortak yapıyoruz. Projeler arasında borlu kanser ilacı, yara iyileştirici sünger, alev almayan çadır, ahşapları çürümeye karşı koruyacak kimyasal ile inşaatlarda tuğlanın yerini alacak pomza ürünler yer alıyor. 2019’da desteklediğimiz projeler için 12 milyon TL bütçe ayırdık. Bu rakamı önümüzdeki dönemde artıracağız. Öte yandan Çin Bor Enstitüsü ile işbirliği anlaşması yapma arifesindeyiz.
Onlardan bize, bizden onlara araştırmacı gidecek. Borlu ürünlerin dünyadaki pazarı 30 milyar dolar. Biz treni kaçırmış değiliz. Bora dayalı sanayiyi yakalayabiliriz. Bu yıl ilk kez bor bursu vermeye başladık. Değişik üniversitelerden öğrencileri kabul ediyoruz.
Burs desteklerimizde öncelikli olarak kompozit malzemeler, borlu organik bileşenler üzerinde çalışan doktora ve mastır öğrencileri yer alıyor. En iyi 10-15 öğrenciyi test ediyoruz. Çeşitli testler sonucunda belirlenen 10 öğrenciyi bu sene sonunda bor alanında çalışmalar yapan yurtdışındaki üniversitelere göndereceğiz.
Timur ERK / TOBB Kimya Sanayi Meclis Başkanı, Kimya Sanayicileri Derneği Onursal Başkanı
“Bor türevlerinin üretimi desteklenmeli”
Borun kendisinin, türevlere geçmeden katma değeri yok. 0 nedenle türevlerini yapmak lazım. Şimdiye kadar yapılanlar arasında çinko borat vardı. En geçerli türevlerden biri de bor karbür. Savunma sanayinde zırh olarak kullanılıyor. Eti Maden, bor karbür üretimine geçmek üzere. Özel sektörde bir firma da pilot çalışmalar yaptı. Bor karbür potansiyeli olan bir ürün. Bu zamana kadar ithal ediliyordu. Önümüzdeki dönemde yerli üretime geçilmesiyle, savunma sanayinde yerlileştirme oranı artırılacak. Bor hidrür de geçerli bir türev. Bugüne kadar boraks satmakla ya da katma değeri düşük bor türevleri satarak bir yere varamadık, varamayız da.
Bu nedenle katma değeri yüksek bor türevlerinin üretimi her zaman desteklenmeli. Henüz geç kalmadık. Savunma sanayinde olduğu gibi genişleme, yaygınlaşma ve palet zenginliği için kimyasalların üretiminde özel sektöre de pay verilmeli.
Ali BAKANER / İstanbul Ticaret Odası (İTO] Meclis Üyesi, İTO Demir Dışı Metaller Komite Başkanı
Bor sanayinin tuzu olarak biliniyor.
Bor ürünleri 250’ye yakın sanayi alanında kullanılıyor. O nedenle dünya bor rezervinin yüzde 70’inden fazlasına sahip olan ülkemiz için bor en büyük koz. Borun sanayide kullanım alanlarının yaygınlaştırılması, yeni bor ürünlerinin geliştirilmesi, katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülerek bor ihraç edilmesi önemli. Biliyoruz ki, bor katma değeri yüksek ürünlere ne kadar dönüştürülürse, işlenerek ihraç edilirse ekonomimiz de güçlenecek. Hükümet de bunun bilincinde. Boru, sanayinin her alanına katma noktasında çalışmaları var. Gecikmiş bir çaba olsa da bu olumlu ve güzel bir gelişme.
Metin GÜNEŞ / Gübre Üreticileri İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği (GÜİD) Yönetim Kurulu Başkanı
“Gübre pazarında önemli rolü var”
Bor bitkilerde hücre duvarlarını güçlendirerek sağlam bir yapıya sahip olmasını sağlar. Generatif büyümede yani meyve ve tohum oluşumunda aktif rol oynar. Azot fıksasyonu ve nodül oluşumunda etkin rol oynar. Fotosentez ürünlerinin taşınmasında etkilidir. Ülkemizde ve dünyada gübre pazarının büyük bir kısmını klasik gübreler dediğimiz azotlu, fosforlu gübreler oluşturur. Bunları potasyumlu gübreler takip eder. Türkiye’de ve dünyada satılan damla sulama ve yaprak gübrelerinin içerisinde ppm düzeyinde genellikle bor bulunur. Mikro besin maddesi veya mikro element adı altında satılan gübreler bor içerir. Ayrıca yüksek oranda bor içeren gübreler de mevcut.
Mikro element olarak satılan bor gübresi yardımcı, katkı yapan bir ürün olup, eksikliğinin görülmesi veya bitkinin ihtiyaç durumuna göre mutlaka uygulama yapılmalı. Birçok alanda kullanılan önemli bir maden olan borun tarımda kullanımıyla ilgili tek başına verim ve kaliteyi artırır gibi bir söylemde bulunmak asla doğru olmaz Bor kullanılarak elde edilen ürünlerin tamamının maden ya da hammadde olarak değil işlenip nihai ürün haline getirilerek tüm dünyaya satışının yapılması önemli.
Dr. Ali UĞURLU /TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Başkanı
“İşlenmiş bor türevlerinde Çin egemen”
Bor işlendikten sonra değer kazanıyor. Borun bazı bileşikleri değerli değil. O nedenle borun hangi bileşiğini üretmek gerektiğini bilmek gerekiyor.
Dünya piyasasını bilip, dünya piyasasının nabzını tutarak bor bileşiklerini üretirsek, işlenmiş olarak dünya piyasasına verdiğimiz zaman şimdikinden daha iyi durumda oluruz. Dünyada borun önemli üreticilerden biri Çin. Bor karbür gibi borun bazı türevlerini dünya piyasasına veriyor.
Dünya bor piyasasında işlenmiş bor türevleri açısından Çin’in egemenliği var; ferrobor, bor nitrur, bor karbüre hakim. 11. Kalkınma Planı’nda, Türkiye’nin ferrobor, bor nitrür ve bor karbür üretecek tesislerin tamamlanarak faaliyete geçmesi hedefi yer aldı.
Bunların içinde en katma değerlisi, en stratejik olanı ferrobordur.
Bor nitrür Türkiye’de özel sektör tarafından üretiliyor. Bor karbür üretiminde çevresel kısıtlamalar var. Çin o nedenle vazgeçmek istiyor. Türkiye’de ferroboru üreten ise henüz yok. Ferrobor üretimi Çin’in tekelinde olduğu için Türkiye bunu üretirse pazar sorunuyla karşı karşıya kalabilir. Eğer Çin, Eti Maden’e pazardan pay verecekse, bu alanda yatırıma değer.
HÜLYA GENÇ SERTKAYA