Sinema Social Capital’dan Yatırım Aldı

Sinema kulübü Sinemia geçtiğimiz şubat ayında Social Capital’dan yatırım aldı. Bu yatırımla Avusturalya ve Kanada pazarlarına açılan start up’ın yayılma planları sürüyor. Kurucu Rıfat Oğuz, “2019 ortasına kadar ABD’de 50 milyon dolar daha yatırım almak istiyoruz ’ diyor. Bu yıl Hong Kong ve Singapur pazarlarına gireceklerini, Çin ve Güney Kore’yi de test edeceklerini söylüyor. Oğuz, Şirket değerimizin 3 yılda 1 milyar dolan geçeceğini düşünüyoruz” diye konuşuyor.

Özel sinema kulübü Sinemia için ABD pazarına açılmak, dönüm noktası oldu.2017Temmuzunda ABD’de San Francisco ve Los Angeles’ta iki ofis açan Türk girişimi, şubat ayında Slack, Box ve Intercom gibi ünlü girişimlerin yatırımcısı olan, Silikon Vadisi merkezli risk sermayesi Social Capital’dan yatırım aldı. “ABD pazarına açıldığımızdan beri yüzde 50’nin üzerinde büyüme yaşıyoruz” diyen Sinemia Kurucusu Rıfat Oğuz, son yatırımla Avusturalya ve Kanada pazarlarına adım attıklarını söylüyor.

Banka kartı altyapısıyla lokasyon bazlı teknolojiyi bir araya getirerek bu alandaki tek fıntek olan Sinemia’nın, bu iki ülkede de iyi bir büyüme temposu var. Oğuz, “Kanada’da çok hızlı büyüyoruz. 8 haftada 1 milyon dolar gelir seviyesine geldik. Bu bizi çok şaşırttı. Avusturalya’da daha sakin gidiyoruz” diyor. Böylece 3 yılda hizmet verdiği ülke sayısını 5e çıkaran Sinemia, 2019 ortasına kadar ABD’de toplam 50 milyon dolarlık daha yatırım almayı hedefliyor. Rıfat Oğuz, bu yıl Asya pazarına da girme planı yapıyor. “Hong Kong ve Singapur’a gireceğiz. Çin ve Güney Kore’yi test edebiliriz” diyen Oğuz’un kafasında 2018’de Yeni Zelanda ile Güney Amerika’da bir ülkeye daha açümak var.

Sinemia Kurucusu Rıfat Oğuz ile girişiminin hikayesini, son dönemde yaşadıkları önemli atılımları ve gelecek hedeflerini konuştuk:

2017’de ABD pazarına girdiniz. Bu pazarda nasıl bir büyüme süreciniz var?

Aslında bu, bir yılı geçen bir süreç. Yılın ilk İlci ayında iki ülke arasında çok gidip geldim. 2017’nin Temmuz ayından bu yana Los Angeles’ta yaşıyorum. ABD pazarına açıldığımızdan beri yüzde 50’nin üzerinde büyüme yaşıyoruz. Hatta bizimle ilgili yatırımcılar açısından da en dikkat çeken taraf bu… ABD pazarında 263 milyon sinemasever var. ABD’de sinema pazarı, Türkiye’dekinden 97 kat daha büyük. Biz pazarı hem sinemaya giden kişi sayısı hem gidiş frekansına göre belirliyoruz. Türkiye’de sinema bileti pazarı 200 milyon doları buluyor. ABD’de ise bu pazar 11 milyar dolar.

Bu açıdan 60 kat gibi duruyor ama sinemaya gitme frekansları da dahil edildiğinde pazarın ölçeği daha da büyüyor. Türkiye’de yıllık kişi başına sinemaya gitme sayısı 0,8 iken ABD’de yılda ortalama 6 kez sinemaya gidiliyor. Bizim Sincmia’da ana amacımız, sinemaya gitmeyi teşvik etmek. Örneğin Türkiye’de üyelerimizin sinemaya gitme frekansını 4 katma çıkarıyoruz.

ABD’de bir yatırım aldınız. Bu yatırım sonrası planlarınız nasıl değişti?

Şubat ayında Slack, Box ve Intercom gibi dünyaca ünlü girişimlerin yatırımcısı ve Silikon Vadisi merkezli risk sermayesi Social Capital’dan yatırım aldık. Yatırım miktarını açıklamıyoruz. Bu yatırımla Avusturalya ve Kanada pazarlarına açıldık. Kanada’da çok hızlı büyüyoruz. Kanada bizi bekliyormuş, ilk haftada 1 milyon dolar gelir seviyesine geldik.

Avusturalya’da daha sakin gidiyoruz. İstediğimiz hız da bu aslında. Türkiye’deki gibi yıllık yüzde 25-30 gibi bir hızla büyümek istiyoruz.

Bundan sonra hangi ülkelere girme planınız var?

Bu yıl Hong Kong ve Singapur pazarlarına gireceğiz. Hatta Asya pazarında büyümek için bugünlerde önemli bir ismi transfer ediyoruz. Ayrıca bu yıl Çin ve Güney Kore’yi test edebiliriz. Çin’de MasterCard ile işlem yapılmıyor, o nedenle biraz daha zorlu ama çok büyük bir pazar. Çin ile ilgili görüşmelerimiz var. Bu yıl Yeni Zelanda’ya da kesin gireceğiz. Güney Amerika’da Meksika, Brezilya ve Arjantin pazarlan arasından birini seçip denemek istiyoruz. 2018’de bu üç pazardan birine mutlaka gireriz.

Yatırım arayışınız sürüyor mu? Bu yıl yeni fon girişleri olur mu?

Tabii, 2019 yüı ortasına kadar ABD’de 50 milyon dolar yatırım almak istiyoruz. Yatırım gruplarından elektronik postalar alıyoruz, bunları değerlendiriyoruz.

Bugün Sinemia toplamda kaç kişiye ulaşıyor?

Türkiye’de Sinemia Kart üyesi 350 bin kişi bulunuyor. Ancak kart dışında internet sitemiz ve mobil uygulamamızla ayda 3,5 milyon tekil kişiye ulaşıyoruz. Sinemia, bugün filmlerle ilgili haberleri, film listeleri ve kişiye özel en iyi film önerileriyle sinema için en iyi içeriğe sahip platform. ABD’de internet sitemizle hızlı büyüyoruz. Eriştiğimiz kişi sayısı 1 milyonu geçti. Türkiye dışındaki ülkelerde sinema platformu olarak büyüyeceğiz. Biz sinemayı bir deneyime dönüştürüyoruz ve tüm gelecek planlarımız da bu dönüşüme odaklı. Biz sinemanın fınansal bacağıyız. Banka kartı altyapısıyla lokasyon bazlı teknolojiyi bir araya getiriyoruz.

Sinemaya dokunan her işe girebiliyoruz. Sinemaya gitmek aslında bir döngü ve biz o döngünün başından sonuna kadar bir platform olarak hizmet veriyoruz. Sinemaya gitmek için kişinin arkadaşlarıyla karar verirken yaptığı anketten online bilet alınmasına, ardından sinemaya gitmek için bindiği Uber’e, sinema öncesi yenilen yemekten mısıra kadar her şeyi tek bir platform üzerinden sunuyoruz. Türkiye’de 1.500 restoranla çalışıyoruz. Örneğin ABD’de Papa Johns’larda indirimler sağlıyoruz. Sinema sonrasında da filmin karakterlerinin, eşyalarının alışverişi de platformumuzdan yapılabiliyor. ABD’de DVD pazarı 18 milyar dolarlık büyük bir pazar, aynı şekilde platformumuz üzerinden dileyen DVD de satın alabiliyor.

Bu platformu nereye taşımak istiyorsunuz?

Artırılmış gerçeklik ve yapay zekayla çalışıyoruz. Mobil uygulamamızda artırılmış gerçeklikle sinema salonunu sihirli bir alana dönüştürüyoruz, Superman ve Batman gibi kahramanlarla birlikte fotoğraf çekilebiliyorsunuz. Filmlerdeki karakterlerin 3D animasyonları zaten yapılıyor, biz bunu eğlenceli şekilde kullanmak için platformu sunuyoruz. Yapay zekayla da mobil uygulama ve internet sitemizde kişiye uygun en iyi filmleri öneriyoruz.

Kişilere sürekli hangi filmleri beğendiğini soruyoruz ve 6 saatte bir arkada güçlü bir araştırma ağıyla bulduğumuz en iyi filmleri öneriyoruz. Kişilerin gittiği filmleri veri olarak tutuyoruz, beğendikleri filmlerle de bu alandaki en büyük database’i oluşturuyoruz. Şu anda sinema alışkanlıklarına dair 1 milyardan fazla datamız var. Hedefimiz milyonlarca kişinin database’i olmak ve onlara anlamlı en doğru filmleri önererek seyrettirmek. Tabii Sinemia, ödeme sistemleri aslında bir fıntek. Burada da yapay zekayla dolandırıcılık konusunda yoğun olarak çalışıyoruz.

İleride kendi paranızı çıkarma gibi bir çalışmanız olur mu?

Biz sinemanın fınansal tarafını yapan, bu alandaki tek fıntekiz. İki ay önce Sinemia VVallet’ı uygulamaya aldık. Sinemia Wallet’da kişiler paralarını tutabiliyor. Filme gidiş ve bağlı harcamalar bir cüzdan gerektiriyor, biletten ulaşıma yemek-içecekten mısıra kadar harcamalar kişi başı 100 liradan fazlaya geliyor. İleride tüm bu döngüde harcanabilecek bir para yaratabiliriz. Burada kurumların Sinemia para vermesi ya da önerilen kişilerle para kazanılması gibi farklı modeller olabilir, fikirler üzerine çalışıyoruz. Şimdi blockchain teknolojisi üzerine çalışmalarımız var; bu alanda blockchain ı kullanan da biz olmalıyız.

Uzun vadede şirketinizin değerini hangi noktaya çıkarmak istiyorsunuz?

Bu yılın sonunda ABD ve Kanada pazarından 20 milyon dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz. Şu an rakamlar buraya geleceğimizi gösteriyor. Burada beklediğimizin üzerinde bir büyüme hızıyla gittiğimiz için şirket değerimizin de 3 yılda 1 milyar doları geçeceğini düşünüyoruz. Hedefimiz bu… Bizim yönetim anlayışımız da farklı. Şirketi Türkiye’den yönetiyoruz. 40 kişilik bir ekiple müşteri hizmetleri, teknoloji ve pazarlama ekipleri Türkiye’den çalışıyor. ABD’de iş geliştirme ağırlıklı 10 kişilik bir ekibimiz var. Bu sistemle büyümeyi planlıyoruz.

“INGİLTERE’DE AMATÖRCE DAVRANDIK”

“TESTTEN ÖĞRENDİK” İngiltere pazarına hızlı girmiştik. Bizim için test oldu. Yurt dışı pazarlarda ne kadar üzerine titreşeniz de araştırmalar yapsanız, çok iyi İngilizce bilseniz de kültürel farklar önem kazanıyor. En basit örneğiyle ABD’de sinemaya “movie theatre”, İngiltere’de ise “cinema” deniyor.

Her ülkede ülkenin kültürünü, alışkanlıklarını bilen kişilerle çalışmak gerekiyor. İngiltere’ye hızlı girerek amatörce davrandık. Ama sonuçta bu bizim için bir testti. Prestij için ve neler yapabileceğimizi görmek için girmiştik. ABD pazarına daha iyi çalıştık.

“YAPAMAZSINIZ’ DEDİLER” ABD pazarını düşünürken bize hep “Türkiye’den gidip Amerika’da başarılı olmuş bir start up yok; siz de bir örnek olamazsınız’” dediler. 0 nedenle başta yatırım ararken zorlandık. Türkiye’de biz sistemi kurduk, zaten burada büyüme hızı var. Bu noktada bize Revo Capital cesaret verdi. ABD’de 6 ayda şirket kurulurken biz 6 ayda milyon dolar kazanan bir şirket yarattık.

ABD pazarında da yatırım ararken iki tür yatırımcıyla karşılaşıyorum. Bir kısmı Türkiye pazarını biliyor ama çoğunlukla “Türkiye’de bir yatırım ekosistemi var mı, yatırım oluyor mu” şeklinde sürekli soran ve pazarı hiç bilmeyen yatırımcılarla karşılaşıyorum. Tüm bu sistemi anlatmak daha uzun ve meşakkatli oluyor.

“İLK HEDEF KÂR DEĞİL ÖLÇEĞİ BÜYÜTMEK”

Sinemıa’nın gelir modeli şöyle: Mobil uygulamamız ve internet sitemizde reklamlardan gelir elde ediyoruz. Sinemasever para harcayan bir kitleden ve stüdyolardan, farklı markalardan iyi reklam alabiliyoruz. Ayrıca kurumlar çalışanları için de kart üyeliği alabiliyor. Ama bizim kâr etme gibi bir hedefimiz yok. Girişim olarak zarar etmelisiniz ki yatırım alasınız. Amazon hala neden zarar yazıyor? Mantığımız kâr yazmak üzerine değil, ölçeği büyütmek üzerine. Uzun sürede de bu mantıkla büyüyeceğiz.

Tabii ki yaptığımız işte, gelir kazanmak önemli. Bizim iş modelimiz önemli bir mühendisliğe dayanıyor. Kişinin sinemaya ne kadar gidebileceğini tahmin etmek ve buna göre bir fiyatlama yapmak zorundayız. Bu açından bakınca gelirlerimizi artırıyoruz da… Bu kazançla yeni teknolojilere, yeni pazarlara yatırım yapıyoruz. Yapay zeka ve artırılmış gerçeklik gibi yeni teknolojilere önemli para harcıyoruz.

ELÇİN CİRİK