Sanayi 4.0 KOBİ’ler için büyük fırsat olabilir
Sanayi 4.0
Yapay zeka, robotik üretim, nesnelerin interneti, 3D yazıcılar, nanoteknoloji gibi pek çok yeniliği içeren Sanayi 4.0, dünyada büyük bir değişim getirecek. Alfanorm’un kurucusu ve Fütürist Ateş Öztan, Türkiye’deki şirketlerin bu sürece hazır olmadığını söylüyor. Öztan, esnek ve akıllı fabrikalara dönüşebilecek çok sayıda KOBİ’nin bu sürece entegre edilebilmesi halinde ise Türkiye’nin geleceği şekillendirmede söz sahibi olabileceğini ifade ediyor.
Dördüncü sanayi devrimi anlamına gelen Sanayi 4.0, önümüzdeki günlerde sıkça duyacağımız bir kavram. Sanayi 4.0’a geçilmesiyle birlikte robotların üretimi tamamen devralması, yapay zekanın gelişimi, üç boyutlu yazıcılarla üretimin gerçekleşmesi gibi pek çok yenilik olması bekleniyor. Yapay zeka, robotik, nesnelerin interneti, 3D yazıcılar, nanoteknoloji, biyoteknoloji ve kuantum bilgi işlem gibi pek çok teknolojik yeniliği kapsayan Sanayi 4.0, dünyada büyük bir değişimi de beraberinde getirecek. Peki ekonominin yeniden biçimleneceği yeni dönemde Türkiye’deki şirketler bu değişime hazır mı? Son dönemde Sanayi 4.0 konusuna kafa yoran Alfanorm’un kurucusu ve Fütürist Ateş Öztan’a göre Türkiye’de özellikle KOBİ’lerin bu sürece entegre edilmesi gerekiyor. Türkiye’de Sanayi 4.0 ile ortaya çıkan esnek ve akıllı fabrikalara dönüşebilecek milyonun üzerinde KOBİ bulunduğuna dikkat çeken Öztan, “KOBİ’lerimize bu geçişi yapacak bilinci, imkanı ve ortamı yaratabilirsek, Sanayi 4.0’da çok güçlü olarak yer alabilir ve geleceği şekillendirme konusunda söz sahibi olabiliriz” diyor.
Ateş Öztan’a bu sürecin getireceği değişimi ve KOBİ’lerin neler yapması gerektiğini sorduk.
Sanayi 4.0, son dönemde sıkça duyduğumuz bir kavram. Sanayi 4.0’dan kısaca bahsedebilir misiniz?
Sanayi 4.0 terim olarak dördüncü sanayi devrimi anlamına geliyor, ilk sanayi devrimi 18’inci yüzyılda kontrol edilebilir su buharı gücünün makinelerin çalıştırılmasında kullanılmasıydı. İkinci sanayi devrimi 19’uncu yüzyılda kontrol edilebilir elektrik enerjisinin üretim süreçlerinde kullanılmasını ve sanayide montaj hatlarının kurulmasını ifade ediyor. Üçüncü sanayi devrimi ile 1970’li yıllarda dijital devrim gerçekleşti ve bilgisayar kontrollü üretim modelleri ortaya çıktı. Sürekli gelişen teknoloji nedeniyle endüstri bu evreyi de kısa bir sürede aşarak Sanayi 4.0 adıyla da bilinen dördüncü sanayi devrimine ulaştı, içinde olduğumuz Sanayi 4.0, insan kontrolünde kullanılan makinelerin yerini kendi başlarına çalışan, gittikçe kendi kendine öğrenen ve karar veren (yapay zekalı) makinelere, robotlara bırakmaya başladığı dönemi temsil ediyor.
Bu süreç sanayide neleri değiştirecek?
Sanayi 4.0 genel hatlarıyla robotların üretimi tamamen devralması, yapay zekanın gelişimi, üç boyutlu yazıcılarla üretimin gerçekleşecek olması gibi birçok yeniliği kapsayacak. Süreçte, işçi gücünden teknoloji kontrolüne geçen sistemler ile makine kontrolü artacak. Her geçen gün tehlike sınıfı yüksek işler insandan makinelere ve robotlara geçecek. Tekrar eden işlere insan işgücü talebi azalacak. Seri üretim, yerini daha az miktarlarda ve kişiye özel üretime bırakacak. Büyük ve seri üretim yapan fabrikalar yerlerini fikirleri daha hızlı ürüne çevirecek esnek, küçük, dinamik ve akıllı fabrikalara bırakacak. Bu durumda tek tip ve seri üretim yapan büyük fabrikalara gerek kalmayacak. Fabrikalar ve tasarım merkezleri başta olmak üzere çok sayıda disiplinden insanlar dijital olarak birbirine bağlanarak zor ve karmaşık işleri sanal ortamda paylaşacak, üretim süreçlerini kısa sürede geçerek ortaklaşa üretecekler.
Sizce Türkiye’de KOBİ’ler bu sürece hazır mı?
Gelişmiş ekonomilerin kendi aralarında sürdürmekte oldukları rekabete ve Sanayi 4.0 stratejisine dahil olabilmemiz ancak KOBİ’lerimizi bu sürece entegre edebilmemiz ile mümkün olacak. KOBİ’lerin Sanayi 4.0’a hazır olduklarını ifade etmek oldukça güç. KOBİ’lerimizin bir kısmı hala Sanayi 3.0’a bile geçmiş değil. KOBİ’lerin tam olarak bu sürece hazır olması için atılması gereken birçok adım var. Bu adımların her birini hızla ve zamanında atabildiğimiz takdirde KOBİ’lerin sürece hazır olduğunu söyleyebileceğiz.
Değişim KOBİ’leri nasıl etkileyecek?
Bugün konuşulan Sanayi 4.0 eskilerine göre çok daha hızlı ilerleyerek, şu an kimsenin tam olarak tahmin edemeyeceği gelişmelere açık olacak. Bugün ve bundan sonrasındaki gelişmeler ekseninde hiçbir KOBİ’nin tek başına çalışarak varlık göstermesi ve başarılı olması mümkün olmayacak. Diğer sanayi devrimlerinde de olduğu gibi gelişmeye ayak uyduramayan birçok KOBi sahneden çekilecek.
Bu sürece uyum sağlamak isteyen KOBİ’ler nasıl bir strateji izlemeli?
Sanayi 4.0 ve sonrasında her şey çevresindeki diğer her şeyle iletişim kuracak ve bir şeyin çalışması tamamen kendi kontrolünde olmayan başka değişkenlere bağlı olacak. Bu şeyler; insanlar, kurumlar, makineler, robotlar veya doğanın bir parçası olabilecek. Bundan sonra, yaşamınız için kendinize bağlayacağınız ve sizden vazgeçemeyecek diğer şeyler sizin değerinizi ve yaşam döngünüzü belirleyecek. Bu noktada KOBİ’ler için bir örnek vermek gerekirse, yaptığı iş bir başka KOBİ veya kurum için benzersiz ve vazgeçilmez olmalıdır. Bu da KOBİ’nin özgün, yenilikçi vekatma değer yaratan, kimsenin yapamadığı veya çok zor yapabileceği hizmetleri sunması demektir.
Bu süreci fırsata çevirmek için neler yapılmalı?
Türkiye Sanayi 1.0 ve 2.0’a çok geç geçti. Sanayi 3.0’a nispeten daha erken geçiş yaptı fakat tam olarak da geçemedi. Bu sırada Sanayi 4.0’la karşılaşması büyük bir fırsat olabilir. Sanayi 2.0’dan sonra Batı dünyası sanayide tekel oluşturacak kadar büyük sanayi yatırımları yaptı. Her bakımdan pazara ve dünyaya hakim konumlarıyla Sanayi 3.0’a geçişlerinde yaptıkları yatırımları dünya pazarından tahsil edebildiler. Sanayi 3.0 ile iletişimin ve dolayısıyla bilginin dünya üzerine herkese hızla ulaşır olması, Sanayi 4.0 ve sonrasında bütün ülkelere ve onların sanayilerine gelecek yarışında eşit şans ve imkan verdi. Türkiye’nin dünyaya yön verecek büyüklükte firmaları ve dolayısıyla büyük yatırımları olmadığı için, bu firmaların küçülmesi veya minimum zararla Sanayi 4.0’a uygun küçük parçalara ayrılması gibi sorunları da yok. Aksine Sanayi 4.0 ile ortaya çıkan esnek ve akıllı fabrikalara dönüşebilecek milyonun üzerinde KOBİ‘ye sahibiz. KOBİ’lerimize bu geçişi yapacak bilinci, imkanı ve ortamı yaratabilirsek, Sanayi 4.0’da çok güçlü olarak yer alabilir ve geleceği şekillendirme konusunda söz sahibi olabiliriz.
Sanayi 4.0’a geçiş için kritik öneriler…
■ Stratejiyi sanayici, akademisyen, uluslararası pazarlama uzmanlan, uluslararası hukuk uzmanlan gibi farklı disiplinlerden oluşan bir takımın önermesi ve devletimizin buna uygun hukuki bir altyapı oluşturulması gerekiyor.
■ AR-GE ve İnovasyon TTO’su (Teknoloji Transfer Ofisi) olarak adlandırılan iki kurumsal yapı olmalı. AR-GE TTO’su üniversite teknoloji geliştirme bölgesi içinde, İnovasyon TTO’su Organize Sanayi Bölgesi içinde yer almalı ve her ikisi arasında çok iyi bir iletişim kanalı kurulmalı.
■ TTO’lara paralel olarak AR-GE şirketleri üniversite teknoloji geliştirme bölgelerinde, inovasyon ve tasarım şirketleri organize sanayi bölgelerinde kurulmalı.
■ KOBİ’lerin problemleri İnovasyon TTO’lan üzerinden AR-GE TTO’suna aktarılmalı, aynı şekilde AR-GE TTO’su AR-GE şirket çıktılarım İnovasyon TTO’su üzerinden KOBİ’lere aktarmalı.
■ KOBİ’lerin bünyelerinde yapmaya çalıştıklan sınırlı AR-GE ve inovasyon faaliyetlerini inovasyon ve tasarım şirketleriyle birlikte yapmalan teşvik edilmeli.
■ Girişimci şirketlerin organize sânayi bölgelerinde yer alarak faaliyetlerini hızla ürünleştArmeleri sağlanmalı.
■ Organize sanayi bölgelerine teknoloji şirketleri enjekte edilerek buraların birer inovasyon adalarım evrilmeleri sağlanmalı.
Yedi adımda KOBİ’lerin yol haritası
- İKOBİ’ler kendi faaliyet alanları başta olmak üzere dünyada neler olduğunu anlamaya çalışmalı.
- Strateji ve yol haritasının neden önemli olduğunu ve nasıl yapıldığım öğrenmeli.
- Bütün gücünü, diğer bir deyişle iş ve fikir gücünü, sadece katma değer yaratacağı var olma amacına yoğunlaştırmalı, bu amaç dışındaki bütün faaliyetleri dışarıdan satın alma yoluna gitmeli.
- Sahip oldukları imkanları ve üstünlükleri tanımlamalı, bu imkan ve üstünlüklerin farklı hangi alanlarda ve sektörlerde kullanılabileceğini araştırmalı.
- Dünya sanayisine entegre çalışabilmeleri için gerekli teknolojik hazırlıklara odaklanmalı ve gerekli altyapıyı kurmalı. ;
- Büyük makine yatırımının büyük kazanç sağlamadığı bilinciyle, dünya çapındaki problemlere dünya çapında çözümler üretecek şekilde konsantre olmalı.
- Daha büyük, karmaşık ve zor işlerin altından kalkılabileceği bir ekosistem oluşturulmalı ve KOBİ’ler bu sisteme dahil olmah.