Ofis çalışanlarını harekete geçirecek
Türkiye’de dijitelleşmeye yönelik yatırımlardaki artışı görerek Mezo Dijitali kuran Azeri kökenli kadın girişimci Nabat Garakhanova, sosyal medya yönetimi ve dijital alanda hizmet vermenin yanı sıra farklı projelere adım atıyor. Nabat Garakhanova, kısa bir süre önce “Hareket Ofiste” projesini geliştirdi.
Dijitalleşme son yıllarda şirketlerin ajandasında ilk sırayı alıyor. Türkiye’nin dijital yatırımları her yıl büyümeye devam ediyor. Reklamcılar Derneği ve Deloitte işbirliğiy-le hazırlanan Türkiye 2018 Medya ve Reklam Yatırımları Raporu’na göre Türkiye’de dijital yatırımlar 2018 yılında yüzde 15 büyüme göstererek 2,3 milyar TL seviyesine ulaştı. Fakat bu rakam tüm pastanın yak-laşık,.yü-zde 29’unu oluşturuyor. Geçen yıl «yüzde 1 civarında büyüyen TV ise yüzde 47 ile yine en çok payı elde etmiş durumda.
Buna karşılık dünyada 2017 sonu itibarı ile dijital en büyük paya sahip mecra haline geldi. 2018 yılı itibari ile dijital yüzde 41 payla en büyük mecra olarak yer alıyor. Türkiye’deki yatırımların artmasa da henüz yeterli seviyede olduklarını söylemek mümkün değil. Nabat Garakhanova da Türkiye’deki bu boşluğu gören bir kadın girişimci. Mezo Digital markasıyla şirketlere dijital dünyada doğru şekilde var olmanın incelikleri konusunda danışmanlık veriyor. Garakhanova, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü bitiriyor. Ardından Galatasaray Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans yapıyor.
2016 yılında Üniversite Robert Schu-man – Politika ve Sosyoloji bölümünde “Azerbaycan – Türkiye Kültür Faktörünün Dış Politikaya Etkisi” konulu teziyle doktor unvanı almaya hak kazanıyor. Çalışma hayatına ise 2004 yılında Strasbourg’da Avrupa Konseyi Conference of INGOs’da başlayan Garakhanova, 2006 – 2012 yılları arasında İslam Konferansı’nın genel müdürlüğünü yaptı. Diplomasiyi bıraktıktan sonra dijitalleşme alanındaki boşluğu görerek Mezo Digital’i kuran girişimci 2015 tarihinde Mezo Moda, 2017’de Mezo Akademi, son olarak 2019 şubat ayında Mezo Techno’yla hizmet alanlarını genişletti.
Dijitalde doğru iletişim
Mezo Digital ağırlıklı olarak kurumla-ra ve büyük şirketlerle çalışıyor. Çalışmaların tamamı üç temele dayanıyor: Algı, itibar ve topluluk yönetimi. Dijital olarak stratejileri kurduklarını ve uyguladıklarını söyleyen Garakhanova, “Yani en basiti bir fotoğrafta bir kelimenin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Hem siyasi liderlere de hizmet veriyoruz. O yüzden dengeler çok çok önemli. Bazen onların da bir insan olduğunu unutuyoruz, işte dijitalde dengeleri kurarak doğru iletişim kurmaya çalışıyoruz” diyor. Sosyal medya yönetimi ve dijital pr yapan şirket, sadece dijital üzerinde de strateji kurmuyor. Aynı zamanda online’dan offline’a, offline’dan online’a iletişim kurguluyor. Mezo Digital, bir markanın logosunu tasarlamıyor ama yeni çıkacak bir ürünün dijitalde nasıl doğru iletişiminin yapılacağını tasarlıyor. Şu anda Mezo Dijital, Mezo Akademi ve Mezo Tek-no olmak üzere üç ayak üzerinde bir yapılanması bulunan şirket, Mezo Akade-mi’de kısa bir süre önce “Hareket Ofiste” projesine başladı. Proje, Türkiye’nin her yerindeki büyük şirketlerindeki çalışanların sağlıklı bir yaşam sürmelerini hedefliyor.
“Hareket Ofis’te” projesi
Hareket Ofis’te projesindeki ana hizmet, özellikle hareketsiz yaşam tarzı olan ofis çalışanlarının kendi ofislerinde harekete geçmelerini sağlamak ve hareketli yaşam tarzı alışkanlığı kazandırmak için yapılacak bir dizi uygulamayı içeriyor.
Çalışanların yoğun çalışma tempoları arasında hem spor yapabilecekleri hem de sağlıklı beslenecekleri bir ortam yarattıklarını söyleyen Garakhanova, “Bunun için beslenme uzmanlarımız ve spor hocalarımız bulunuyor. Aynı zamanda bu programı altı gruba ayırdık. Yani beyaz yakalıya ayrı, mavi yakalıya ayrı, pembe yakalıya ayrı gibi ilerleyeceğiz” diyor. Bunun nedeni ise çalışanların ihtiyaçlarının farklılaşması. Mavi yakalılar sürekli fiziksel aktivite yapıyorlarmış gibi görünüyorlar ama onlarda da çok fazla bel ve boyun fıtığı gibi problemler ortaya çıkıyor. Onların da bu sağlık problemleriyle karşılaşmayacak şekilde spor ve beslenme programı uygulamaları gerekiyor.
Verimliliğe etki ediyor
Şirketler ‘Hareket Ofiste’ projesini çeşitli opsiyonlarla satın alabiliyor. Maliyet hesaplaması temel olarak şirketlerin kaç kişi için, ne kadar süre ile ve hangi hizmetleri alacaklarına bağlı olarak yapılıyor. Nabat Garakhanova, “Türkiye’de hareketsiz yaşam tarzı sürenlerin nüfusun yüzde 75’ini oluşturduğunu göz önünde bulundurduğumuz zaman, hareketsizliğin yeni çağın en tehlikeli hastalığı olduğu ve beraberinde önce küçük sonra da büyük çaplı hastalıkları getirdiği tüm otoriteler tarafından kabul edilmektedir. Bu nedenle çalışan verimliliği üzerinde büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Çalışan verimliliği tüm şirketler için en önemli konuların başında yer alıyor” diyor. İş dünyasında “Pre-senteeism” olarak bilinen bu sorun, çalışanların küçük çaplı rahatsızlıkları nedeniyle şirkete verdikleri zararı ifade ediyor. 2002 yılında Lockheed Martin şirketinde yapılan araştırmada çalışanların en fazla sırt ağrısı çektiği ve iş verimliliklerinde ise yüzde altı oranında düşüşe neden olduğu görülmüş. Bu durumun şirkete olan bir yıllık maliyeti ise 858 bin dolar olarak hesaplanmış. Hareket Ofis’te projesi tüm şirketlerin bütçesine uygun harcamalarla büyük tasarruf ve çalışan verimliliğinde yaratacağı artış ile daha büyük kazanç imkanı sunuyor. Hareket Ofis’te projesinin dünyada da uygulamaları mevcut. New Ba-lance ayakkabı şirketinin uyguladığı üç aylık program sonunda ofis egzersizlerini uygun şekilde tamamlayanlar üzerinde yapılan anket sonucu yüzde 53’ünün fiziksel aktivite seviyesinde artış ve yüzde 42’si-nin işlerine olan konsantrasyonunda artış olduğu görülmüş. Türkiye’de de benzer çalışmalar lokal olarak yapılmış ancak gerek organizasyonun büyüklüğü gerekse tanıtım yetersizliği nedeni ile devam ettirilememiş.
Sosyal medyada öne çıkan trendler neler?
Garakhanova, dijital dünyada son dönemde hikâyeleştirme (Storytelling) ve oyunlaştırmanın öne çıktığım söylüyor. Hikayeleştirme basit anlatımı ile ürününüzün veya sunduğunuz hizmetin de bir hikâyesi olması durumu olarak tanımlanıyor. Ürün ya da hizmetiniz ile tüketici arasında duygusal bir bağ oluşturması için bir hikaye yaratmak gerekiyor. Oyunlaştırma, en basit anlatımı üe var olan herhangi bir mecraya (web sitesi, aplikasyon, forum vb.) motivasyonu artırmak, marka sadâkatini güçlendirmek gibi amaçlarla oyun prensiplerini entegre etme süreci olarak tanımlanıyor. Garakhanova, “İnsanlarda rekabet, başarı veya eğlence gibi duyguları uyandırarak platformunuzu kullanmaları için teşvik edersiniz” diyor.
Ayşegül Sakarya Pehlivan