Mekân temizleme ve dezenfeksiyon servisi
GEÇMİŞTE bu konuya kısaca değindiğimi hatırlıyorum. Sonbahardan kışa girerken mutlaka yapılması gereken önemli bir hizmet bu. Amerika’nın ve Avrupa’nın çoğu ülkelerinde altı çizili ilan ve hatırlatmalar şu sıralar tüm hızıyla devam edip gidiyor. “Carpets and Rugs Cleaning Service!” Batıda son yıllarda halı, kilim ve eşya temizleme işi de epey revaçta. Telefon ettiğinizde özel giysili elemanlar geliyor; mevcut halı, kilim gibi katlanabilir eşyalar yanında, yastık ve yatak kılıflarını özel olarak paketleyip götürüyorlar. Büyük ölçüde boşalan ev baştan aşağı dezenfekte ediliyor. Bu işe banyo, mutfak ve mutfak akşamı da dahil.
Bu temizleyici servislerin hepsi sadece yıkama paklama gibi hizmetlerinin sonuçlarını değil; virüs ve diğer hastalık etmenlerini de analiz edip (ya da ettirip) sonuçlarını müşterilerine bildiriyorlar. Yıkama ya da temizleme merkezlerinin çoğu, son model özel cihazlarla donatılmış. Temizlenecek ev ya da materyal teslim alındıktan sonra, bünyelerindeki özel bir laboratuvarda hassas analizler yapılıyor, enfeksiyon bulaşmalarının varlık ya da yokluğu anında saptanıyor. Sonra özel karantina odalarında a’dan z’ye her şey en ince bölümlerine kadar temizleniyor. Apartman katlarına ise dışarıdan özel vinç tertibatıyla ulaşılıyor.
BAKTERİ ENFEKSİYONLARI
Temizleme işi son yıllarda epey değişmiş; bakteriyel unsurların yanı sıra, özellikle virütik bulaşmaların yoğunluğu da büyük bir duyarlılıkla ölçülüyor, buna göre özel dezenfeksiyon ve kalıcı temizleme işlemi yapılıyor. Bu noktaların temizlendiğini belirleyen laboratu-var sonuçlan da resmî belge haline getirilip müşterilere sunuluyor. îşin sonucunda bulaş riski olsun olmasın, metrekare başına fiks bir ücret alınıyor. Son yıllarda analiz ve uygulama yapılan tüm materyale pencere örtüleri, yolluklar, yastıklar, gardırop içerikleri, abajurlar ve banyo, mutfak levazımatı da dahil edilmiş. Hatta bunlara giysiler, özel eşyalar ve kitapların yanı sıra diğer teferruatı ekleyenler de var.
Tüm temizlik işi en son standardize edilmiş hijyen kurallarına göre yapılıyor. Aşınma ve kayıp riski yok. Garanti verilmesi ise güven duygusunu pekiştiriyor. Kullanılan sentetik olmayan uçucu dezenfektanların hemen hepsi insan sağlığına zararlı değil. Uygulamayı gerçekleştirenler de özel kıyafetler kuşanmış. Yine de olası bulaş riskine karşı operasyon öncesi ve sonrası bir seri analiz gerçekleştiriliyor, sonuçlar müşteriye belli fasıllar halinde bildiriliyor. Bulaş riskine yol açan virütik ve mikrobik unsurlar yoğunluk ölçümleriyle kontrol altına alınıyor. Hizmet götürülen yerlerin başında ev ve konaklama birimlerinin yanında; hastaneler, bakım evleri, yurtlar, oteller gibi onlarca grup var.
YENİ NESİL DEZENFEKTANLAR
Kullanılan dezenfeksiyon materyal ve maddelerinin hepsi belli noktalarda analiz edilerek kullanıma sunuluyor. Temas edilmesi ya da solunması halinde neler yapılacağı en ayrıntılı biçimde açıklanmış. Bu amaçla operasyon yapılan yerlerde en küçük ayrıntısına kadar tüm işlemeler ve sonuçlar ilgililere veriliyor. Olası semptom ya da alerjenik belirtiler gösterenler olursa her ihtimale karşı kısa bir süre karantina altında tutuluyor. Kullanılan dezenfektan maddeler ve özel kimyasalların uzunca bir süre testleri (in-vitro) cansız ve (in vivo) canlı ortam üzerinde deneysel olarak yapılmış olması da olası riskleri olabildiğince aşağıya çekiyor. Yine de operasyon sürecinde her türden koruyucu etkiler önceden düşünülmüş durumda.
Peki, gelip geçeği varsayılan bir pandemi için bu denli bir duyarlılığa ve merasime gereksinme var mı? Bunu da işin uzmanları şöyle açıklıyorlar: “Evet, koruma ve korunma kurallarına uymak bu sürecin en önemli ayrıntısı. Çünkü yeni virüs varyetelerinin yanı sıra süregelen iklim değişiklikleri, olağanüstü hızla artan nüfus yoğunluğu etkilerini önce ‘mutasyonlar’la belli edecek, sonra yeni baştan evrimleşmiş virüsler tüm gezegeni kapsayabilecek.” Bu korkutucu gerçek ‘nasıl olsa bu da geçer’ vurdumduymazlığını bir anda ortadan kaldırıyor, gezegenimizin belki de yeni bir evreye gireceğinin işaretlerini veriyor.
SÜRPRİZLER HER AN OLABİLİR!
Bundan böyle ‘virüsleri temizledik her şey normale döndü’ bekleyişi, işin uzmanlarına göre sadece gelip geçici bir avunmadan ibaret. Nitekim sürekli kılık değiştiren virüslerin bilinmedik dünyası, her an beklenmedik sürprizleri ortaya koyabilir. Tedbirli olmak değil, bu aşamada sonuna kadar savaşmak önemli. Hatırı sayılır tıp dergilerinde de bu gerçek üzerine yazılmış yüzlerce makale var. Kısacası, bugün bilinen virüsler, kılık değiştirip yeni bir seremoniyle tekrar karşımıza çıkabilir.
Çünkü geçen her an mevcut virüs varyetelerine yeni bir yaşam enerjisi veriyor, onların daha değişik kılıklarla karşımıza çıkmasına neden oluyor. Belki çok pesimist bir görüş ama bu süreç yıllarca hep devam edecek gibi görünüyor. Çare, temizlik, sonra temizlik ve yine temizlik. Bu da hijyen anlayışını kökten değiştiriyor. Yukarıdaki satırlarımızı okuyup, çok abartılı bulanlar olabilir; insanlık temizliğin bu tür belalardan korunmada en önemli faktör olduğunu öğrenene kadar bu sürecin aynı frekanslarda devam etme olasılığı var. Gerçek bundan ibaret!
Tekrar yazı başlığımıza dönersek sonuç olarak şunu söylememiz mümkün: Yeni virüs varyeteleri denizlerde, yaylalarda, göllerde ova ve dağlarda değil; insanların yaşam alanlarında kök salmaya devam edecek. Dahası, değişen iklim koşulları bu süreci daha da hızlandıracak, özetle çare, mekanların dikkatle temizlenmesi ve hemen her şeyin non-toksik unsurlarla baştan dezenfekte edilmesi!
Teknik olarak bu tür yeni nesil dezenfektanların geliştirilmesini de bir başka yazımda ilgili referansları vererek ilgilerinize sunacağım. Etkisi kanıtlanmış aşılardan kaçmayalım; onların etki mekanizmalarını öğrenip etrafımızdaki şüpheci bireyleri ikna etmeye çalışalım. Havalar soğuyor, olası riskler hiç olmadığı kadar artıyor! Neyse ki, ‘bana bir şey olmaz edebiyatı(!)’da tümden sona erecek gibi görünüyor.
NUR DEMÎROK