Kim demiş tekstil kârsız diye

DENİZLİLİ Kocaer Grubu demir çelik ihracatından tekstile, perakendeden otomotiv bayiliğine kadar bir dizi alanda faaliyet gösteren bir firma. Grubun asıl işi demir çelik. Baba İbrahim Kocaer’in üç oğlu ve bir kızı var.

Büyük oğlu kendi işini yapmak istemiş ve guruptan ayrılarak ceviz üretimine başlamış. Diğer iki, ikiz erkek kardeş (Hakan ve Ali Rıza Kocaer) grupta çalışmaya devam ediyor. Chakra, Ali Rıza Kocaer’in kurduğu bir şirket. İbrahim Kocaer, çok ’ disiplinli ve otoriter bir baba. Oğullarını 14-15 yaşından itibaren fabrikalarında çalıştırıyor. Bugün 81 yaşında olan baba son 25 yıldır işlerle ilgilenmiyor. Ali Rıza Kocaer bu kararı, “Bize iyilik yapmak amacıyla elini ayağını işten çekti’ diye yorumluyor. Demir çelikte 2.5 milyar TL iş hacmine sahip olan grupta, Chakra’nın ve tekstilin iş hacmi ise 320 milyon TL. Cironun yüzde 70’i iç, yüzde 30’u dış pazardan geliyor. Chakra 2005’te kurulmuş yüzde 100 bir Türk markası. Kocaer Tekstil, yıllarca Victoria Secret, Nautica, Marks&Spencer, Donna Karan, Crate&Barrell gibi büyük markalara üretim yapmış. 2005’te fason üretimde daha fazla ilerlemenin mümkün olmadığı düşüncesi ile markalaşma kararı alınmış. Firma bugün bambu banyo ve plaj havluları, bornozlar, nevresim takımları, ev giyimi, ev aksesuarları, koku, kandil, mum ve vücut bakım ürünlerinden oluşan geniş bir koleksiyona sahip. “En büyük hayalim dünyanın yüzlerce noktasına mağaza açıp dünya markası olmak” diyen Chakra Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Kocaer ile firmasını ve hedeflerini konuştuk…

Chakra ismi nereden geliyor?

Markalaşma kararı aldığımızda bu konuda uzman ABD’li Landor firması ile çalışmaya başladık. Marka konumlandırmasını doğallık ve rahatlık olarak belirledik. Marka isminin global, her dilde rahat söylenen bir isim olmasını istedik. Bu nedenle Chakra dedik. Chakra bilindiği gibi Uzakdoğu felsefesinde vücudun içinde bulunan enerji merkezleri demek.

Tekstil fabrikalarınızın kapasitesi nedir?

Bugün Denizli’de iki ayrı tekstil fabrikamız var. Şu anda Türkiye’nin en modern havlu fabrikası bize ait. Türkiye’de ilk bambu havluyu üreten de biziz. Yıllık 12 milyon adet havlu üretme kapasitesine sahibiz. Kapasitenin yüzde 80’ini kullanıyoruz. Söz konusu kapasitenin yüzde 95’i yurtdışma ait. Fason üretimlerimiz devam ediyor.

Kaç mağazanız var?

Halen 42’si yurtiçi, 15 tanesi yurtdışı olmak üzere toplam 57 mağazamız var. Yurtdışı mağazalarımız Hindistan ve Kıbrıs’ta birer ve Suudi Arabistan’da 13 olarak dağılıyor. Yılsonuna kadar Katar, Libya ve Irak’ta da mağaza açacağız. 2020’de ise İngiltere ve Almanya’da olacağız. Yurtiçindeki mağazalarımız bize ait. Yurtdı-şında ise franchising veriyoruz. Bunun için bir bedel almıyoruz. Bu kapsamda hem bilgisi olan, hem maddi gücü bulunan ve perakende işi yapan grupları tercih ediyoruz. Bize çok teklif geliyor ama markamız adına bu kapsamda gerçekten çok seçiciyiz. Mağazalarımızda ürün bazında başı tekstil çekiyor. Bunu aksesuar, mobilya, çocuk ve son olarak da kozmetik izliyor.

Tekstil dışındaki ürünleri nereden temin ediyorsunuz?

Portföyümüzde tekstil dışında banyoda set üstü aksesuarları, çamaşır sepeti, bebek odası aksesuarları, halılar, oyuncak, gece lambası, mama tabağı kasesi, ev dekorasyon, kozmetik, sofra mutfak gibi bir çok değişik ürün var. Havlu, bornoz ve pijamaların tamamı bize ait. Nevresimlerin de önemli bir bölümü bizim. Ancak el işi yoğun olan nevresimleri yurtdışından tedarik ediyoruz. Bu da nevresimlerin yaklaşık yüzde 20’sine karşılık geliyor. Yine nakışlı yatak örtülerimiz de Asya’dan geliyor.

Ortaklık düşünüyor musunuz?

Ciddi bir yurtdışı yatırımımız olacak. Gizlilik anlaşmamız olduğu için bir detay veremiyonım. Ortaklık düşünüyorum.

İleriye dönük hedefiniz nedir?

Biz tekstil grubu olarak karlılıkta beş yıl içinde demir çeliği geçeceğiz. Chakra yeni bir sektöre giriyor. İnsanların evine girdik. Ama öyle bir proje geliyor ki herkese “İyi ki varsın Chakra” dedirteceğiz.

Chakra nereden beslenerek bu noktaya geldi?

Demir çelik gibi daha sert bir üretim dalında yetişip böyle bir markanın nasıl geliştirildiğini herkes soruyor. Ben çok seçici ve detaycı biriyim. 20’li yaşlardan beri sürekli yurtdışına gidip geliyorum. Hep hayatı yaşayarak öğreniyorum. Yılın önemli bir bölümünü yurtdışında geçiriyorum. Bütün fuarlara bizzat gidiyorum. Bu böyle bir markanın çıkmasında çok etkili oldu. Yeri gelir bir makine için Kolombiya’ya kadar gitmişimdir. Böylece değişik yerlerin kültürünü de yakından tanıyorum.

Ürünlerinize yönelik algı, “Zarif, güzel ama pahalı” yönünde…

Ayrıca çok da kaliteli. Pamuk ipliğinin kilosu bugün 2.5 dolar. Bambu ipliğinin ise 4.5 dolar. Türkiye’nin en fazla bambu tüketen firması biziz diye düşünüyorum. Chakra’da kullanılan ürünlerin tamamı bambu ipliğidir. En kaliteli malzemelerle üretiliyor. Kanserojen madde içermeyen boya maddeleri kullanılıyor. Uluslararası denetim firmaları tarafından sürekli denetimden geçiyoruz. Ve bu da sürdürülebilir kalitenin vazgeçilmez bir unsuru.

Neden bambu?

Bambu lifleri içerdiği ve ‘bambu kun’ denilen madde sayesinde antibakteriyel özelliğe sahip. Bambunun ev tekstili ve giyim eşyalarında tercih edilmesinin nedeni yapısının suyu ve rutubeti emiş gücünün yüksek olmasıdır. Nem tutma ve havalanma özelliğine sahip. Bambu liflerinden üretilen kumaşlar yumuşaktır. Adeta kaşmir ve ipek tuşesine yakın yumuşaklığa sahiptir. Bambu lifi doğal bir parlaklığa sahip ve kumaşın parlaklığının, mukavemetinin ve stabilitesinin artırılmasına gerek yok. Diğer bir özelliği de ultraviyole ışınları kırması. Bambu ipliği doğal yapısı nedeniyle beyaz renkli ve ince bir ipliktir. İnce olmasına rağmen örme, dokuma işlemlerine uygun ve yıpranmaya karşı dayanıklıdır. Boyandığında boyayı çok iyi çeker, ışıltılı ve parlak bir görünüm alır. Ayrıca bambu ürünleri yıkandıkça daha da yumuşar.

Erkek, bebek dahil olmak üzere birçok segmente varsınız. Yeni projeleriniz var mı?

Little Chakra’da küçük mağaza konseptine gireceğiz. 2020’nin baharına yetiştirmeye çalışıyoruz. Çalıştığımız AVM’lerde 2-3 yıl içinde bu kapsamda mağaza sayımızın en az 30’a ulaşmasını hedefliyoruz. Bu çerçevede ürün gamımızı da genişleteceğiz.

“Bu kadar eziyetin karşılığı bu olmamalı”

Ali Rıza Kocaer 1972 Denizli doğumlu. Lise mezunu. Bilkent Üniversitesi’nde iki yıl yabancı dil okumuş. Ancak asıl amacı lisan öğrenmek olduğu için üniversiteyi bırakıyor ve dilini geliştirmek için İngiltere’ye gidiyor. Kocaer Tekstil yıllarca Victoria Secret, Nautica, Marks&Spencer, Donna Karan, CrateBBarrell gibi büyük markalara üretim yapan bir grup olmuş. 20’li yaşlardan itibaren fason üretimler için yaptığı yurtdışı ziyaretlerinde bu alanda daha fazla ilerlemenin mümkün olmadığı düşüncesi ile markalaşma karan almış. 2005’te “Bu kadar eziyetin karşılığı bu olmamalı. Bu kadar kaliteli üretim yaparken Türkiye neden marka çıkarmasın” düşüncesi ile yola çıkmış ve Chakra’yı kurmuş. Spor arabalara ve teknelere meraklı. Deniz tutkusu olan Kocaer balık tutmayı çok seviyor ve mangala çok meraklı. Evli 19-15 ve 3 yaşında üç erkek çocuk babası. Çok iyi derecede İngilizce biliyor.

IDİL TARAKLI