Karides Üretimi Para Kazandıran İşler Arasında
Karides üretmek isteyenlerin önünde tarihi fırsat var. Üniversitelerde Ar-Ge projeleri hazır. Adana’da “Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi” kuruluyor. Elini çabuk tutan girişimciler pazarı domine edebilir…
Karides Yetiştiriciliği
TÜRKİYE istatistik Kurumu’nun en son açıkladığı verilerine göre, 2016’da sularımızda 4 bin 500 ton karides avlandı. 2017’de avlanan karides miktarının da yine bu civarda olması bekleniyor. Bu rakam sadece bir türün avcılığına ait değil; birçok farklı karides türünü kapsıyor. Yıllık karides ithalatımız ise bin 200 ile bin 600 ton arasında değişiyor. Karides üretimi ise şimdilik Türkiye’de yok. Şimdilik diyoruz çünkü İstanbul ve Çukurova üniversiteleri bu alandaki girişimcilere yön verecek projeler hazırlamış durumda. Adana’da Çukurova Üniversitesi’ne bağlı teknokent içerisinde faaliyet gösteren bir Ar-Ge firması bünyesinde deneme üretimi tamamlandı. Bunun yanı sıra birkaç özel sektör firması karides yetiştiriciliği için yatırıma başlamış durumda. Yatırımcılar gerekli izinlerin alınması için resmi başvuru sürecinde oldukları için bu noktada isimlerini vermek istemediler. Peki, karides yetiştiriciliği nasıl yapılır? Yetiştiricilik için hangi bölgeler uygun? Üretim için neler gerekiyor? Kurulum maliyeti ne kadar?
HANGİ BÖLGELER UYGUN?
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Su Ürünleri Yetiştiriciliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Deniz Devrim Tosun, “Ülkemiz sub-tropikal bir iklime sahip. Bu nedenle Türkiye’nin her yerinde karides yetiştirilmesi mümkün değil. Karides yetiştiriciliği için en uygun bölgelerimiz Akdeniz ve Ege Bölgeleri” diyor. Karidesin hızlı büyümesi ve yılda birden fazla hasat alınabilmesi için sıcak suda yetiştirilmesi gerekiyor. Yetiştiricilik yapılan alanların yıl boyu sıcak suyun bulunabileceği yerler olması şart.
Özellikle güneş enerjisi ve jeotermal enerji kaynaklarının kullanımı ile suyun ısıtılabileceğini belirten Tosun, “Yıl boyu sıcak suyun elde edilebileceği sera üretimi tercih edilebilir” diyor. Buna göre Ege Bölgesi jeotermal kaynaklar açısından zengin olduğu için yatırımcıların dikkatini çekebilir.
ÇİFTLİK NASIL KURULUR?
Uygun bölgeyi seçen yatırımcı, girişimcilerin her şeyden önce ilk yapacakları iş gıda tarım ve hayvancılık il müdürlüğüne gidip resmi bir dilekçe ile başvuru yapmak. Bu süreçte ilgili mevzuatta detaylandırılmış olan prosedürleri takip etmeniz yeterli. Gerekli izinlerin alınmasının ve çeşitli etütlerin ardından üretime başlamak mümkün. Bu süreçte tesisin kurulması, planlanan yerdeki su kaynaklarının fiziksel ve kimyasal özellikleri incelenerek üretime uygunluğunun tespiti gibi işlerin yapılması gerekiyor. Bir karides çiftliğinin başlangıç yatırım tutarı lokas-yon, üretim miktarı, tesisin hedeflerine göre değişiklik gösteriyor. Ancak İstanbul Üniversitesi uzmanlarının yaptığı hesaplamaya göre küçük ve orta ölçekli bir tesis için gerekli olan yatırım tutarı 750 bin ile 1 milyon TL arasında değişiyor. Uzmanlara göre bir çiftlik maksimum 1.5 yılda kendini amorti ediyor.
ALTIN DEĞERİNDE TÜYOLAR
Dr. Deniz Devrim Tosun, karides yetiştirmek isteyen girişimcilere adım adım bir yol haritası çıkarıyor. İşte önerileri: “Bu işi yapmak isteyen yatırımcılar mutlaka su bilimleri veya su ürünleri fakültelerine uğrasınlar. Zira buralarda karides üretimi konusunda son derece önemli çalışmalar yapılıyor. Su ürünleri yetiştiriciliğinde en yetkin personel su ürünleri ve su bilimleri mühendisleri olduğunu bilin. Su ürünlerinin üretim performansının artırılmasından, yaşanabilecek hastalık sorunlarına kadar bu konuda eğitim alan başka bir meslek dalı yok.
Üretilecek türün seçilmesi, üretim tesisi için lokasyon seçimi ve gerekli izinlerin alınması sürecinde titiz davranın. Fizibilite çalışması ve pazar araştırması yapın ve ürünün satış kanalları belirlenmeden üretime geçmeyin. Üretim altyapısı oluşturulurken maliyetlerin yüksek olabileceği, düşük maliyetle yapılacak altyapının ise üretimde başarısızlık getireceği unutulmamalı.”
SABIRLI OLUN
Canlı hayvan yetiştiriciliğinin zahmetli ve hassas bir iş olduğu, sabır gerektirdiği mutlaka göz önünde bulundurulmalı. Karides üretiminde, canlı yem üretim biriminin ve kuluçkahane biriminin çok önemli olduğu ve başarının yüzde 90 oranında bu birimlerin başarısına bağlı olduğu unutulmamalı.
Su ürünlerinin üretiminde kullanılacak su kaynağının fiziksel ve kimyasal parametrelerinin yılın tamamında üretim için gereken şartları sağladığından emin olunmalı. Mevsimsel yapılan tekil analizler yanıltıcı sonuçlar verebilir. Üretim için belirlenen teknolojilerin seçiminde üretimde çalışacak personelin tecrübesi göz önünde bulundurulmalı.
Ülkemiz sularında bulunan yerli türlerin üretilmesine karar verildiği takdirde, doğadan toplanacak anaçlardan elde edilecek yavru karideslerle üretim yapılması mümkün. Ege ve Akdeniz Bölgelerinden anaçlar toplanabiliyor.
Hangi ülkeler ön planda?
Dünyada karides yetiştiriciliğinde ön plana çıkan ülkeleri incelediğimizde toplam üretimin yüzde 75 oranında Asya ülkelerinde yapıldığını görüyoruz. Bu ülkelerin başında Çin ve Tayland geliyor. Hindistan, Endonezya, Vietnam ve Malezya diğer üretici ülkeler. Geriye kalan yüzde 25 üretim ise Latin Amerika ülkeleri olan Brezilya, Ekvator ve Meksika’dan elde ediliyor.
Ticari değeri yüksek türler
Jumbo karides olarak satılan karidesler İskenderun bölgesinde avlanan “Penaeus monodon” türüne verilen isimlerden biri. Ticari öneme sahip olan ve yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan karidesler ise “Penaeidae” familyasına ait türler. Bunların anaç bireyleri 35-40 gr olarak doğadan toplanarak kuluçkahanelere getirilip tank sistemlerine yerleştiriliyor.
Dişi karidesler yumurtalarını bıraktıktan kısa süre sonra açılan yumurtalardan çıkan larvalar çeşitli evrelerden geçerek yavru haline geliyor. Larvadan yavruya geçiş sürecinde kuluçkahanelerde canlı yem ile besleme yapılması gerekiyor. Bu canlı yemler genel olarak tek hücreli algler, rotiferler ve artemialar kullanılıyor. Kuluçkahanede 25 gün civarında tutulan bireyler daha sonra büyütme havuzlarına alınarak hasada kadar besleniyor. Beslemede hazır ticari pelet yemler kullanılıyor.
Prof. Dr. Devrim MEMİŞ / İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Su Ürünleri Yetiştiriciliği Anabilim Dalı Başkanı
“Ülkemizde yaygınlaşmalı”
Yüksek kazanç potansiyeli bulunan su ürünlerinin üretiminin ülkemizde daha çok yaygınlaşması gerekiyor. Zira karides ya da benzeri ürünlerin çiftlik ortamında yetiştirilmesi sanıldığı kadar zor değil. Ancak bu işe adım atacak girişimciler ciddi miktarlar tutan yatırım maliyetlerini mutlaka iyi hesaplamalı. Yatırımcıların resmi kurumlardan alması gereken izin ya da yasal başvuru süreçleriyle ilgili yeni düzenlemelere ihtiyaç var. Zira bu süreçler uzadıkça girişimcilerin performansı düşüyor.
Prof. Dr. Atilla ALPBAZ / Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Kurucu Dekanı
“Üretimi levrek ve çupradan ucuz”
Kıyılarımızda birçok dalyan var. Bu dalyan bölgeleri karides çiftlikleri için değerlendirilebilir. Karides çiftliği kurmak için biraz sermaye, biraz da emek gerekiyor. Ama bir levrek, çupra çiftliği kadar maliyetli değil.
Bazı girişimler oldu. Ancak başarılı olamadılar. İyi bir fizibilite çalışması yapmak lazım. Yatırımcı dersini iyi çaİışmalı.
ERSAN ÇIPLAK