Kadın Kooperatifleri Kadınların Para Kazanmasına Yardımcı Oluyor
ÜLKELERİN gelişmişlik oranları kadınların iş gücüne katılımıyla doğru orantılıdır. Gelişmiş ülkelerde kadınlarda bu oran yüzde 60-80 aralığında seyrediyor. Türkiye’de ise kadınların iş gücüne katılma oram son beş yıldaki artışa rağmen yüzde 34.7 düzeyinde. Son yıllarda ülkemizin dört bir yanında kendini gösteren kooperatifler, kadınların iş gücüne katılımına katkı sağlıyor.
Kadın kooperatifleri ortak sorunlara çözümler üretirken, sosyal ve ekonomik değerler oluşturarak kalkınmada önemli rol oynuyor. Kooperatifler, kadın girişimcilerin ürettikleri mal ve hizmetlerin pazarlanmasına aracılık ediyor. Türkiye’de 172 kadın kooperatifi var. Bugün 61 ildeki kadın kooperatiflerinden yaklaşık 20 bin kadın yararlanıyor. Bu kooperatiflerin etkisinin artması için geçtiğimiz günlerde önemli bir adım atıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal îşler Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı arasında, “Kadın Kooperatiflerinin Güçlendirilmesi işbirliği Protokolü” imzalandı. Bu protokolle kadın kooperatiflerinin sayısının ve kurumsal kapasitelerinin artırılması hedefleniyor.
Ülkemizin dört bir yanına yayılmış kadın kooperatifleri mesleki ve beceri kursları gibi eğitimler düzenleyip, bakım hizmetleri sunuyor. Erken çocukluk eğitimleri ve çocuk bakım hizmetleri veriyor, kadına karşı şiddeti önleme çalışmaları yürütüyor.Yerel değerleri öne çıkaran, çevre dostu üretimler yapıyor. Ama her şeyden önemlisi bu yapılar kadınlar için birer iş modeli geliştiriyor. Kooperatif çatısı altında birleşen kadınlar katma değerli ve markalı yerel ve geleneksel ürünler üretirken bunları farklı satış kanallarıyla daha çok kişiye ulaşabiliyor.
Sayıları her geçen yıl artan kadın kooperati İlerinden 20 tanesini derledik. Kuruluş amaçlarını, faaliyet alanlarını, çalışma şekillerini, gelecek hedeflerini konuştuk. Hepsinde ortak amaç, ‘üreten kadınları’ aynı çatı altında toplamak, birlik, beraberlik ve dayanışma sağlamak.
ETKİ ALANI BÜYÜYOR
Türkiye’de henüz kadın kooperatifleri yokken Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’nın (KEDV) çalıştığı yerel kadın gruplarından biri olan Mardin’deki İpekyolu Kadın, Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifi 2005 yılında kurulmuş. Çalışmalarının bir AB (Avrupa Birliği) projesiyle 2001 yılında başladığını anlatan Kooperatif Başkanı Berna Erdoğan, beş kadınla birlik olup ilk olarak bir kadın ve çocuk merkezi açtıklarını söylüyor. Farklı mahallelerde iki tane merkezleri olduğunu ve okul öncesi eğitim programlan uyguladıklarını belirten Erdoğan, buraları kadınların kendi çevrelerinden topladıkları bağışlarla açtıklarını aktarıyor.
Merkezde kadınlar tarafından sabun üretimi yapılıyor. Bittim, defne, yasemin, lavanta, badem portakal vs. sabunları çok beğeniliyor. Üretim kapasitesi günlük 2 bin adet. Kent merkezinde açtıkları dükkanda satış yapıyorlar. Burası, KEDV’nin İstanbul’da da olan Nahıl Dükkanı’nın Mardin’deki şubesi olarak çalışıyor. Öte yandan Mahalle Anneliği Programı da yürütüyorlar. Kooperatifte kadınlara yönelik olarak liderlik eğitimleri ve okuma-yazma kursları veriliyor. KEDV ve Actavis işbirliğiyle Cumhuriyet Kadın ve Çocuk Merkezi’nde açılan Oyuncak Kütüphanesini de kooperatif işletiyor. AB desteği ve KEDV ortaklığıyla “Mardin’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddete Karşı Toplumsal Farkındalık Yaratma Projesi” yürütüyor. Köyden Mardin’e gelerek eğitimlerini şehir merkezinde sürdürmek isteyen kız çocuklarına yardım için Valilik ve Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği yapıyorlar. Ayrıca Suriye’den gelen mültecilere yönelik programları da var. Erdoğan, 50’ye yakın kadınla çalıştıklarını, ulaştıkları kadın sayısının ise 2 bine yaklaştığım vurguluyor.
ADANA’YI MARKALAŞTIRACAK
Adana’daki Kınalı Eller Kadın Hareketi, adını son zamanlarda en çok gastronomi etkinliklerinde boy göstererek duyuruyor. 2015’te üniversite mezunu farklı mesleklerden 14 kadının bir araya gelerek kurduğu bu hareket, kendileri gibi okuma şansına sahip olamamış kadınları çıkış noktası almış. Kadınların kooperatifçilik çatısı altında, gelir elde etmelerini sağlamak amacından yola çıkan Kınalı Eller Kadm Hareketi’nin ilk durağı Salmanbeyli Köyü olmuş. Bu amaçla Kınalı Eller Kadm Kalkınma Kooperatifi’ni kurduklarını anlatan Başkan Hüsniye Gül, burada yaptıkları işlerle tüm Türkiye’ye yayılmayı hedeflediklerini açıklıyor. 1920’lerde kurulmuş bir köy olan Salmanbeyli’deki özel lezzetleri tanıtmak amacıyla gastronomi turizmi ağırlıklı çalışmaya başladıklarını belirten Gül, Seyhan Belediyesinin desteğiyle burada bir imalathane açacaklarım aktarıyor. Yöreye özgü ürünleri kendi evlerinde nasıl yapıyorlarsa o şekilde üreterek ‘Kınalı Eller’ markası altında piyasaya sunacaklarını söyleyen Gül, gittikçe büyüdüklerini, Salmanbeyli’deki 30 kadınla çalıştıklarım bildiriyor. Halk Eğitim Kurumu’yla birlikte köylü kadınlara hijyen, pişirme teknikleri ve aşçılık kursları verdiklerini ifade eden Gül, “Köy çocuk-„ jr-larina İngilizce eğitimi de veriyoruz. Bu t. ‘arada kadınlarımız hayatlarında ilk kez tiyatroya bizimle birlikte gittiler” diyor. Gül şunları anlatıyor:
“İmalathanemiz yakında bitecek, açılır açılmaz civar köylerden topladığımız biberlerle salça yapacağız ve Adana’ya özgü topak patlıcanların kurusunu hem internette hem de mağazalarda satacağız. Karabuğdaydan yapılan tandırda yufka ekmeği, tandır böreği (sembuske), tandır somunu, esmer bulgur, kişk tarhana rutin satışını yapacağımız ürünler olacak.” Adana’ya gelenlere gastronomi turları yaptırmayı da istediklerini anlatan Gül, şimdilik sadece yerel festivallerde stant açıp kendilerini tanıttıklarını söylüyor. Ünlü kişilerin Kanalı Eller’i duyup merak edip tanışmaya geldiğini belirten Gül, basının ilgisini çekmeyi başardıklarını aktarıyor.
“NEREDEYSE İŞ KADINI OLDUM”
Çanakkale’nin en büyük ilçesi Biga’daki Kadm Kooperatifi, 2005’te kurulmuş. SS. Biga Kadm Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifi (BİKAD) Başkam Ayfer Baykal, Biga ve çevresinde yaşayan ihtiyaç sahibi, dar gelirli, işsiz kadınların ve onların çocuklarının sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamlarım genişletip zenginleştirmek için çalıştıklarını söylüyor. Bir üretim atölyelerinin olduğunu, orada tarhana, erişte, oturtma tatlısı gibi unlu mamuller ürettiklerini belirten Baykal, bir de kadın ve çocuk merkezi açtıklarını kaydediyor. Bu merkezde kadınlara verdikleri seminerlerin yanı sıra 2-5 yaş arası çocuklar için okul öncesi kreş hizmeti sunulduğunu ifade ediyor. Biga’da BİKAD Kafe ismiyle bir kafeterya işlettiklerini de anlatan Baykal, her hafta çarşamba günleri kurulan semt pazarında ürünlerini sattıklarını belirtiyor. Kooperatifin kendini tanıtmak için hazırladığı tanıtım yazısında bu işlerde çalışan kadınların görüşlerine yer veriliyor. İşte Bigalı kadınlardan bazılarının söylediklerinden seçmeler: “Biraz mutfağa katkı yapayım dedim, neredeyse iş kadını oldum”, “ İlkokul mezunuyum. Not bile alamazdım. Hesapları tutuyorum. Bilgisayarda Excel programı ile çalışabiliyorum”, “Evde elini sıcak sudan soğuk suya sokmayan kocam kendi bulaşığını yıkıyor şimdi”…
DEVREK GÜNEŞİ İNTERNETTE
Zonguldak’ın bastonu ve doğal güzellikleriyle ünlü ilçesi Devrek’te Merkez Dedeoğlu ve Çolakpehlivan Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, 2010’da sekiz çiftçi kadın tarafından kurulmuş ve şu anda 53 üyeye ulaşmış. Meyve bahçesi sahibi çiftçi Saniye Uysal, ürünlerini pazarlama sıkıntısı yaşadıkları için bu kooperatifi kurma ihtiyacı duyduklarını söylüyor. Kooperatif Başkanı olan Uysal, amaçlarının sağlıklı, doğal ve kaliteli ürünler yetiştirip satmak olduğunu ifade ederek, ‘Devrek Güneşi’ adlı markalarıyla satış yaptıklarını kaydediyor.
Uysal, üye kadınlardan aldıkları tahıl, sebze ve meyveleri kendi atölyelerinde işlediklerini; pekmez, reçel, ekmek, gözleme, tarhana, bazlama, çörek gibi yöresel lezzetler hazırladıklarını ve bunları da internetten pazarladıklarını bildiriyor. İnternet satışlarının yanı sıra Türkiye’deki diğer tüketim kooperatiflerine de ürün satıyorlar. Çolakpehlivan Köyü’ndeki okulu kiralayıp, oraya bir ekmek fırını koyduklarını söyleyen Uysal, burada ayrica yöreye özgü ‘beyaz baklava’ yaptıklarını kaydediyor.
Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı’yla yeni bir proje hazırladıklarının bilgisini de veren Uysal, kiraladıkları köy okulu ve iki lojmana makarna ve tarhana kurutma atölyesi kurduklarını ifade ediyor. Güneş enerjisiyle çalışan bir su değirmeni inşa ettiklerini de aktaran Uysal, köydeki bir çiftçiye bu sene 200 dönüm buğday ektirdiklerini, asıl hedeflerinin kendi hammaddelerini üretmek olduğunu ifade ediyor. Uysal, “Buğdayımızı ve mısırımızı kendimiz ekip bunlardan da katma değerli ürünler elde edeceğiz” diyor.
EKOTURİZMLE DİKKAT ÇEKİYOR
Giresun Şeyhli Mahallesi Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği aslında bir kooperatif değil, bir mahalle derneği. Ancak kadınların faal olarak öne çıktığı, kadın kooperatiflerinin yaptığı işleri yapan bir dernek. Başkanı Ümmühan Aydın, turizmde onca güzelliğine ve özelliğine rağmen öne çıkamamış bir il olan Giresun’da turizmde öncülük yapmak istediklerini söylüyor. Aydın, Giresun Valiliği’nin başlattığı bir projeyle köylerde misafir ağırlamaya başladıklarını ifade ediyor. Marka kentler konusunda uzman birisinden eğitim alarak bu işe giriştiklerini belirten Aydm, sahile en yakın ilçe olan Şeyhli’de konaklama ve yemek hizmetleri için kadınların el ele vererek imkanlar yarattıklarını kaydederek şunları ifade ediyor:
“Giresun’un halkı çok misafirperverdir. Kimin kapısmı çalarsanız çalın, hemen buyur edip hazırdaki sarmasını, yufkasını ve çayım önünüze koyar. Doğal güzelliklerimiz ve yöreye özgü yemeklerimiz ise anlatmakla bitmez. 2013’te 15 kadınla başladığımız ekoturizm çalışmalarımız çok beğeni topladı. Evlerimizi ve sofralarımızı gelen misafirlere açtık. Yöremize özgü 180 çeşit ot yemeğimizden çeşitli menüler hazırladık. Bunlarla birçok yarışmalara katıldık, televizyonlara çıktık. Yemek ve konaklama dışında gelenlere özel etkinlikler de düzenliyoruz. Fındık bahçelerimiz, yüz yıllık ağaçlarımız, derelerimizin birleştiği şelalelerimiz var; kuşlar, geyikler arasında doğa yürüyüşü yapıyoruz, bunun yanı sıra akşamları da Giresun karşılaması, üç ayak horon ve yöre türküleri eşliğinde sohbetler düzenliyoruz. Çevre gezileri de yapıyoruz; Kuzalan Şelalesi, Kümbet, Bektaş, Koçkayası Paşakonağı yaylaları gezileri gerçekleştiriyoruz. Gelenlere harman zamanıysa fındık toplatıyoruz. Gidenlerin yanında götürmesi için de hediyelikler yapıyoruz. Meyve bahçelerimizden çıkan ürünlerden hem reçel, hem komposto yapıp satıyoruz. Amacımız bunlardan en çok satılanları belirleyip marka yapmak.” Giresun’da coğrafi alan işareti alan fındık ve pirazzi elması olmak üzere iki ürün olduğunu söyleyen Aydm, bunlardan yaptıkları lezzetleri pazarlayıp satamamaktan yakınıyor. Amaçlarının bir kooperatif kurup turizmle birlikte marka ürünler geliştirmek olduğunu bildiren Aydm, geçtiğimiz günlerde Hilton İstanbul Bosphorus’un restoranına girerek 25 çeşit yemek yaptıklarını aktarıyor ve lezzetlerinin çok beğenildiğini söylüyor. İnternette bir pazar kurarak köydeki her evde hazırlanan lezzetlerden satmayı istediklerini anlatan Aydm, kadınları teşvik ettiklerini vurguluyor.
ÖRNEK MAHALLE KOOPERATİFİ
İstanbul’da Kağıthane Nurtepe Mahallesinin muhtarlık binasının alt katında iki ev hanımının başlatmış olduğu îlk Adım Kadın Kooperatifi, 2004 yılından bu yana faal.
Bir mahalle kooperatifi olarak örgütlenmeyi, kadın ve çocukların yaşama, gelişme, korunma haklarından yararlanmaları için gelir elde etmelerini sağlayarak, güçlenmelerini hedefliyorlar.
Başkan Gülten Bingöl, kurulur kurulmaz bir kadın ve çocuk merkezi açtıklarını kaydederek, kadınların her düzeyde karar alımma katılmalarını sağlamak amacıyla ortak bir alan yaratmayı amaçladıklarını söylüyor. Bu merkezde çalışan annelerin çocuklarına da hizmet vermeye çalıştıklarını vurgulayan Bingöl, oyun grubunda 2-4 yaş arası çocukları kabul ettiklerini belirterek, son iki yıldır da Suriye’den göç etmiş ailelerin çocuklarını tam zamanlı aldıklarını ifade ediyor. Bingöl şunları anlatıyor.
“KEDV’in bizi yönlendirmesi ile bazı atölyeler yapıyoruz. Dikiş, dokuma ve örgü bunlar arasında. Bu işlerimizi pazarlarken başka sivil toplum örgütleri ile işbirliği içindeyiz. Almanya’da ortak çalıştığımız bir sivil toplum örgütü var, geçenlerde orada düzenlenen bir festivale iki kadın arkadaşımızı gönderdik.
Öte yandan Suriye’den gelen mülteci kadınlarla ilgili çalışmalarımız var. Onlara dil öğretmek için dört aylık bir kurs düzenleyeceğiz. İnternette yer almak için de çalışıyoruz.”
SEFERİ PAZAR’DA EL ELE
Seferihisarlı Kadınların kurduğu Hıdirlik Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin , kuruluş amacı, ortaklara iş sahası temin ^ etmek, ekonomik gücünü arttırmak, tabii kaynaklardan yararlanmak, el ve ev sanatları ile tarımsal sanayinin gelişmesini sağlayıcı tedbirler almak, eğitim ve yayım hizmeti sağlamak olarak özetleniyor. Kadınlar isimlerini internette kurdukları “Seferi Pazar” ile duyurmuş. Ege Bölgesinin eşsiz lezzetlerini uygun fiyatla tüketiciyle buluşturuyorlar. Zeytinyağından bala, şevket-i bostandan yöresel Armola peynirine kadar yüzlerce ürüne internetteki sitelerinden ulaşmak mümkün.
Yönetim Kurulu Başkanı Neptün So-yer, kooperatiflerinin isminde ‘kadın’ kelimesinin olmamasına dikkat çekiyor. “Bizler tarımsal faaliyet gösteren Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı kooperatifleriz” diyen Soyer, Birlik logolarında da kadınla erkeğin el ele gösterildiğini vur-guluyor.-Hem illerde hem de merkez birliklerde tarımda kadının ve erkeğin eşit koşullarda çalıştığı ve kazandığı oluşumlar olduklarının altını çizen Soyer, kadm kooperatiflerinin Ticaret Bakanlığı’na bağlı olduğunu hatırlatıyor. Kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılması için kadm kooperatiflerinin pozitif ayrımcılık sağladığını vurgulayan Soyer şunları söylüyor:
“Artık bu iş çok kadm üzerinden gidiyor. Oysa kadm ve erkeğin toplumda her alanda beraber omuz omuza yer aldığı yapılara ihtiyaç var. Pozitif ayrımcılığın kadınları ulaştırdığı yeri elbette çok önemsiyorum ve iyi de buluyorum ama artık buna dur demek gerektiğini düşünüyorum. Aslında tüzüklerimizde çok farklı şeyler yok ama bir köyde tamamen bir tarımsal faaliyet söz konusu iken, karşımıza ‘Hadi size kadm kooperatifi kuralım’ diyenler çıkıyor. İşte bunu doğru bulmuyorum. Bence kadm ve erkeğin artık ortak hareket etmesi gerektiği bir dönemdeyiz. Bizler karar alırken de beraber olmalıyız. Tarlada kadm ve erkeğin çalışma oranı yarı yarıyadır. Ama sosyal haklar denildiğinde bu oran anında kadınlar aleyhine yüzde 20’lere iniyor. Çünkü karar vericiler o masada kadınlarla birlikte olmuyor. Biz Seferihisar’da işte bunlardan yola çıkarak kooperatifimizi kurduk.”
KUŞADASI’NIN KUŞLARI
Kuşadası Kadm Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi (KUŞAKK), yeni bir oluşum. Kuşadası Belediyesi adına Başkan Yardımcısı Ayşe Şerifoğlu tarafından yönetilen KUŞAKK, henüz birinci yaşını doldurmuş. Kuşadasinın tarihi evlerinde bulunan çatı kuşları desenleri kullanılarak hediyelik eşya ürettiklerini söyleyen Şerifoğlu, tarımsal ürünlerini de markalaştırmayı hedeflediklerini anlatıyor. Kuşadasinın hep turizmle anılmasına rağmen yöresel ürünlerini değerlendirip pazarlayamadığım ifade eden Şerifoğ-lu, “Kuş motiflerimizin tasarımını Dokuz Eylül Üniversitesi Tekstil Tasarım Bölümünde yaptırdık” diyor. Kadınlara yönelik kumaş taş baskı eğitimleri verip kuş motifli ürünler imal ettiklerini belirten Şcrifoğlu, naylon poşet kullanımını azaltmak amacıyla alışveriş fileleri ve kuş motifli file kapları ürettiklerini
kaydediyor.
Kuşadasinın önde gelen bir turizm merkezi olmasına rağmen bugüne kadar kendisine özgü hediyelik bir eşyasının olmadığını, KUŞAAKK’ın ürünleriyle bu açığı kapatacaklarını ifade eden Şerifoğlu, yöresel zeytinyağlarını ve ballarını markalaştırmak için çalışmalar yaptıklarını da aktarıyor. Şerifoğlu, “Yerel ve geleneksel ürünlerimizi üreterek kadınlarımıza hem gelir sağlamayı hem de birlikte hareket edip işbirliği yapma bilincini geliştirmeyi amaçlıyoruz” diye konuşuyor.
KUŞAKK, Güney Ege Kalkınma Ajansı’ndan 400 bin TL bedelinde proje desteği almış. Halihazırda KUŞAKK Yaratıcı El Sanatları Atölyesi’ni kurmak için çalışma yürütülüyor. Yurtiçi ve dışındaki turizm ve tanıtım etkinliklerinde stantlar açıyorlar. Şerifoğlu, belediyenin desteği nedeniyle KUŞAKK kadınlarının şanslı olduğunu vurguluyor. Ortak sayısının lll’e ulaştığını belirten, çok iyi bir ekip oluşturup, iyi bir sinerji yakaladıklarının altını çizen Şerifoğlu, “Bu kadar kısa sürede çok iş yaptık” diyor.
GELENEKSEL SANAT YAŞIYOR
İzmir’in Ödemiş ilçesinde kurulan bu kooperatif yörenin geleneksel bir el sanatını yaşatmak için çok güzel işler yapıyor. 2001’de kuruldukları bilgisini veren Ödemiş Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Koldaş, 49 ortakla çalıştıklarını söylüyor. Ortak olmayan kadınların da örgütlerinden yararlanmasını sağladıklarını belirten Koldaş, artık terk edilmiş olan geleneksel ipekçilik sanatını yeniden canlandırmaya çalıştıklarını ifade ediyor. “İşlerimizde yöremizin motiflerini yapıyoruz” diyen Koldaş, şunları anlatıyor:
“Ödemiş Kadın Kooperatifi İpek Evi Atölyesi’nde, geçmişte ipekçilik nasıl yapılıyorsa aynısı yapılıyor. Eskiden hepimizin sandığında olan ama artık unutulan ipek işlerini üretiyoruz. Kozadan önce iplik yapıp, el tezgahında dokuyup, çevremizden topladığımız bitkilerle boyuyoruz. Kimyasal atıkla çevre kirliliği yaratmıyoruz. Ödemiş’e çok yakın, son yıllarda turizmde yükselen tarihi köy Birgi’de bir dükkan açtık, ürünlerimizi burada satıyoruz. Ayrıca internette, sosyal medyada ve satış alanlarında ürünlerimizi tanıtıyoruz. İlgilenenlerle bire bir irtibata geçiyoruz. Bir kültürün unutulmaması için çalışıyoruz.”
MADENCİ EŞİ DAYANIŞMASI
işsiz kalan madencilerin eşleri ve çalışmak zorunda olan annelerin kurduğu Soma Emekçi Kadınlar Girişimi Kooperatifi, yerli tohum ekolojik tarımla üretilen sebzelerden sofralara güvenli doğal ürünler sunuyor. Geleneksel yöntemlerle iyi gıda üretimi yapıyorlar. Gıda ve Tarım Bakanlığı izni ve denetimi altındaki işletmede kadın emeği ile üretim gerçekleşiyor.
Kooperatif Başkam Aysun Gökçe, 2014’te iktisadi bir işletme olarak başladıklarım, daha sonra kooperatif yapısının daha uygun olacağını düşünüp yedi ortakla bu yapıyı kurduklarını anlatıyor. Halihazırda ortak kadın sayısının 11 olduğunu belirten Gökçe, büyümeye çalıştıklarını söylüyor. Yüzde 100 ekolojik tarım yapan tarlaların ürünlerini alarak gıda üretimi yaptıklarını bildiren Gökçe, ‘iyi gıda’ üretmeye çalıştıklarının altını çiziyor. Soma’daki termik santral nedeniyle ilçede tarım yapılamadığını bu yüzden ürünleri Balıkesir bölgesi, Manisa Salihli, Bursa ve Çanakkale’den alarak işlediklerini aktarıyor. Somali kadınların alıntılardaki öncelikli kuralı, üreticilerin de kadm olması.
İmalathane olarak bir derneğin atıl durumdaki aşevini kullanan kadınlar, orayı gıda üretim belgesi alabilecek şekilde düzenlemiş. Bu işe giren kadınları önce okuma-yazma, sonra hijyen kursları, ardından da kooperatifçilik eğitimine göndermişler. İzmir’deki bazı meslek örgütlerinden destek aldıklarını kaydeden Gökçe, ürünleri yaparken kalitenin nasıl artırılacağına dair bilgi ve yöntem desteği aldıklarını söylüyor. Soma Emekçi Kadınlar markasıyla imal ettikleri ürünleri internetten satmak için web sitesi açtıklarını ama bunda istedikleri başarıyı yakalayamadıklarını bildiren Gökçe şöyle konuşuyor:
“Buraya gelip ürünlerden memnun kalanlar etrafına tavsiye etti, böylelikle 2 bine yakın bir müşteri potansiyelimiz oluştu. Tek şiarımız kesinlikle kaliteden ödün vermemek. Amacımız çok para kazanmak değil, iyi gıdayı herkese ulaştırmak. Ürünlerimizi kullananlardan aldığımız övgüler en büyük ödülümüz.”
Erişte, reçel, salça, turşu, tarhana üretmenin yanı sıra kadınların bir araya gelerek birbirlerine psikolojik olarak da destek verdiğini belirten Gökçe, “Buraya çeşitli üniversitelerden psikologlar ve sosyologlar da gelip sağ olsun bizimle ilgileniyorlar. Zaman zaman onlarla terapiler yapıyoruz. Çünkü Soma’daki maden kazasmdan sonra yaşanan travmalar çok büyük. Kadınlarımızın çoğu sorunlu. Biz güne kahvaltı yaparak başlayıp, öğlen yemeğini de beraber yiyerek devam ediyoruz. Akşamları da burada pişen yemekten evlerimize götürüyoruz. Bazen de ailelerimizle bir araya geliyoruz. Burada büyük bir aile ortamı doğdu.”
KADINLARA EVDE İŞ
İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde 2015 yılında kurulan Harmoni Kadm Girişimi Üretim İşletme Kooperatifi yola 20 kadınla çıkmış. Çeşitli nedenlerle tam zamanlı çalışamayan kadınlara kendi becerileri ve tercih ettikleri çalışma saatleri doğrultusunda çalışma imkânı sunan kooperatif, mesleki eğitimlerin yanı sıra çalışma hayatı ve sosyal hayata yönelik eğitimlerle katılımcıların gelişimini destekliyor.
60’m üzerinde kadına iş imkanı sunan kooperatif, Beylikdüzü Belediyesinin tahsis ettiği atölyede Türkiye’nin en kaliteli koyun ve dana derisi, geri dönüştürülmüş kağıt ip, kendir ipi, geleneksel Türk kotonu, cendere, keten gibi yerli ve doğal malzemeler ve kumaşları kullanarak özel tasarımlı çantalar ve oyuncak bebekler üretiyor. Atölyeye gelemeyen kadınlar evlerinde üretim yapıyor. Kooperatifin tek gelir kaynağı ürettikleri ürünlerin satışları. Hem kendi web sitelerinden hem de internetteki alışveriş sitelerinden satış yapıyorlar. Çantaları dikerken Almanya’daki bir kurumdaki tasarımcılardan destek almışlar, modeller çok beğeni topluyor. Fuarlara ve çeşitli etkinliklere de katılarak hem kendilerini tanıtıyor hem de satış yapıyorlar.
Yönetim Kurulu Üyesi Mevlüde Sarp-yalçın, eğitim ve sosyal etkinlikler yaptıklarını da ifade ediyor. Kurumsal firmalardan toplu üretim ve özel siparişler aldıklarını anlatan Sarpyalçm, ayrıca Suriyeli kadınlarla da çalıştıklarını kaydediyor. Proje Koordinatörü iki Suriyeli kadınla çalıştıklarını kaydeden Sarpyalçm, etkinlikleri birlikte yaptıklarını belirtiyor. Geçen ay Almanya’nın Başkenti Berlin’deki el sanatları fuarına katılarak yeni bağlantılar kurup ürünlerini sattıklarını söyleyen Sarpyalçm, becerikli kadınlardan oluşan sağlam bir ekipleri olduğunun altını çiziyor. Kendilerini daha yolun başında gördüklerini söyleyen Sarpyalçm, kendilerini geliştirmek için çalıştıklarını vurguluyor. ‘Bu Evde Üretim Var’ adıyla yeni bir projeye başladıklarını belirtip, şimdilik kapasite çalışması yürüttüklerini anlatıyor. Atölyede çalışırken rehabilite de olduklarım belirten Sarpyalçm, “Burayı çok seviyoruz, hepimizde bir aidiyet hissi var. Sürdürülebilir bir ekonomik faaliyet yürütmek kooperatifler için çok önemli” diye konuşuyor.
AYDA BİR TON REÇEL
Anadolu Bacıları Kadın Kooperatifi, Ankara’nın Polatlı ilçesindeki girişimci kadınları aynı çatı altında toplayan, Ankara Kalkınma Ajansı’nın mali desteği ve Polatlı Ticaret Odası’nın projesi kapsamında doğan, 2016 yılında kurulan bir kooperatif. 13 ortaklı bir kooperatif olarak başlayan yapı halen altı aktif çalışan kadınla devam ediyor. PolatlI’nın bolca ekilen şeker pancarından katma değer yaratmak için hazırlanan bir projeyle işe başladıklarını aktaran Kooperatif Başkanı Nilüfer Kart, öncelikli olarak pancar pekmezi ürettiklerini anlatıyor. Kart, “İlk başlarda çalışan sayımız yüksekti, ancak işin ağırlığından ve pancar pekmezinin yapımı zor olduğundan bazıları pes etti” diyor. Geriye kalanlarla çok çalıştıklarını söyleyen Kart, şimdiki hayallerinin önce tüm Türkiye’ye sonra dünyaya kendilerini tanıtmak olduğunu ifade ediyor. Anadolu Bacıları, başta pancar pekmezi olmak üzere portakallı havuç reçeli, sade ve sebzeli erişteler üretiyor. Ürünlerini çeşitli yerlerde sattıklarını anlatan Kart şu bilgileri veriyor:
“Big Chefs’in Türkiye’deki tüm şubelerine aylık bir-bir buçuk ton, kahvaltı menüleri için portakallı havuç reçeli gönderiyoruz. Tarım Kredi Birlik marketlerinde bütün ürünlerimizin satışı var. Bunun yanı sıra Ankara ve Polatlı’da doğal ürün satan bir çok yerde raflardayız. Ayrıca internetteki alışveriş sitelerinde de varız. Küçük atölyemizde büyük işler yapmaya çalışıyoruz. Bu arada Ankara Kalkınma Ajansı’ndan ikinci bir projemiz daha kabul gördü. Projenin adı ‘Anadolu Bacıları Güçleniyor’. Proje sayesinde inşallah daha büyüyecek; bir atölye, satış mağazamız ve seri imalat yapacağımız yeni makinalarımız olacak.”
TARİHİ EYÜP OYUNCAKLARI
Evliya Çelebi’ye göre, 1635 yılında İstanbul’un Eyüp semtindeki tarihi çarşıda 100 dükkanda 105 kişi oyuncak yapıp satarmış. Haliç çevresindeki imalathanelerden artan malzemelerin değerlendirilmesiyle yapılan oyuncaklar yaygın olarak satılırmış.
AB ile Türkiye İş Kurumu ortaklığında ‘Yeni Fırsatlar Programı’ projesi de, 500 yıllık geçmişi bulunan Eyüp oyuncaklarının yeniden ortaya çıkmasına ve peşi sıra bir kadın kooperatifinin kurulmasına vesile olmuş.
“Fener ve Balat Semtlerinde Yaşayan Ev Kadınlarına Eyüp Oyuncakçılığının Öğretilerek İş Sahibi Yapılmaları ve Sürdürülebilir İş İlişkileri Kurulması Projesi” kapsamında düzenlenen kurslara katılan kadınlardan 12’si bu işi devam ettirmek üzere 2006 yılında ‘Tarihi Eyüp Oyuncakları Kadın Kültür ve İşletme Kooperatifi’ni kurmuş. Kooperatifin şu anda yedi ortaklı olduğunu, aktif olarak üç kişi çalıştıklarını söyleyen Kooperatif Yönetim Kurulu Üyesi Gönül Sekiz-kardeş, Feshane’nin karşısında yer alan Tarihi Eyüp Oyuncakları Atölyesi’nde anaokulu ve ilkokul düzeyinde çocuklara yönelik ‘Kendi Oyuncağını Kendin Boya’ adı altında atölye çalışmaları yaptıklarını ifade ediyor.
Kooperatifin daha öncc Eyüp Oyuncakçılar Çarşısı’nda ve Picrrc Loti’de dükkanı varken şu anda sadece atölyede okullara yönelik hizmet veriliyor. Tek gelir kaynakları bu atölyeler. Yaptıkları Eyüp Oyuncakları için internette bir site açtıklarını ama internet dünyasında pek faal yer alamadıklarını belirten Sekizkar-deş, güzel bir dükkân açmak istediklerini vurguluyor. Sekizkardeş, “500 yıllık Eyüp oyuncaklarının bir merkezi olması şart” diyor.
KÖYDE KAHVALTI SALONU
“Kadın ve Aileleri ile Güvenli Tarım ve Sağlıklı Beslenme” projesi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Karabuğday Yetiştiricileri ve Sağlıklı Yaşam Derneği ile birlikte Bilecik’in doğal güzellikleriyle ünlü Gölpazarı ilçesinde geçen yıl hayata geçirildi. Proje kapsamında 25 kadm çiftçi ve ailelerinden olmak üzere toplam 43 çiftçi tarımsal üretim konusunda birçok teorik ve pratik eğitimden geçti. İlk hasatlarını geçen yaz gerçekleştiren kadın çiftçiler, Gölflanöz (Gölpazarı ve Çevresi Kadm Girişimi) Kooperatifini kurdu. Kooperatif Başkanı Rahime Yıldırım, yedi kadınla başladıklarını, bu sayının 12’ye çıktığını söylüyor. Bilecik İl Tarım Müdürlüğü ile protokol imzaladıklarını belirten Yıldırım, bu protokol kapsamında Gölpazarı ilçesi Kurşunlu, Bcşevler ve Bolatlı köylerindeki eski okul binalarının kendi kul-
lanımlarına tahsis edildiğini ifade ediyor. Yıldırım, Kurşunlu Köyü’ndeki binada kahvaltı salonu açtıklarını anlatıyor. Bu salonla birlikte çalışmalarına ivme kazandırdıklarını, yöresel ürünleri şimdilik tavsiye yöntemiyle kargoyla dileyenlere ulaştırdıklarını aktarıyor. Kooperatifin ürünleri arasında tarhana, erişte, reçel, ekmek vs. gibi geleneksel lezzetler var. Köye yürüyüş gruplan geldiğini, gelenlere bu salonda kahvaltı verdiklerini bildiren Yıldırım, her geçen gün ilginin arttığını ifade ediyor.
Gölpazarinın tüm köyleri ile birlikte karabuğday başta olmak üzere yörede yetiştirilen birçok ürünün üretim, işlenme ve pazarlanması konusunda merkez olması amaçlanıyor. Bir yandan da eko turizm çalışmaları yürütülüyor. Kadınlar, köy yaşantısını deneyimlemek, köy atmosferinde hoş sohbetler eşliğinde yöresel lezzetleri tatmak, doğa yürüyüşleri yapmak için gelen misafirlere evlerini pansiyon olarak açıyor.
AB PROJESİNE BAŞLIYORLAR
Düzce’deki Nilüfer Kadm Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifinin geçmişi, 1999 yılı depremlerinden sonraki süreçte KEDV desteğiyle açılan Kadm ve Çocuk Merkezi’ne dayanıyor. Bu merkezi faaliyete geçiren ve işleten kadınlar, 2002 yılından bu yana kooperatif çatısı altında çalışıyor. Kooperatif, 0-6 yaş çocuk bakım ve eğitim hizmetleri, mahalle anneliği programı, kadınlara yönelik liderlik eğitimi, iş geliştirme projeleri, tasarruf grubu, kadınları mikro kredi imkanlarıyla buluşturup iş kurma, konut kooperatifi gibi çalışmalar yürütüyor. Ayrıca 7-15 yaş grubu çocuklara etüt eğitimi, sportif ve sanatsal faaliyetler düzenleniyor. Kooperatif Başkanı ve Proje Koordinatörü Selma Demircili, çeşitli eğitim seminerleri ile geleceği aydınlık, güçlü kadm ve anneleri desteklemeyi, 0-6 yaş grubu çocukların bakım ve eğitimi ile çocukların sağlıklı bireyler olarak yetişmesini sağlamayı amaç edindiklerini belirtiyor.
Avrupa Birliği destekli yeni bir projeye başlayacaklarını bildiren Demircili, ‘Birlikte Değiştirelim’ adıyla yürütecekleri projede çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi konusunda farkındalık yaratmak için çalışacaklarını ifade ediyor. Düzce Kent Konseyi’nde de aktif olarak çalıştıklarını belirten Demirelli, “Yeni yılda Trabzon’daki kadınlarla deneyim paylaşımı yapacağız. Ardından onlar da koo-peratifleşecekler” diyor.
KARUN HÂZİNELERİNİ ÜRETİYOR
Uşak Arkeoloji Müzesi tarihe ışık tutuyor. Müzede, Karun Hazineleri’nden 450 parça bulunuyor ve koleksiyonun her parçası büyüleyici. Kibele Kadın Girişimi ve Üretimi Kooperatifi de işte bu hâzinelerin öne çıkan figürlerinin hediyelik eşyalarını tasarlıyor. Flepsi birbirinden güzel olan koleksiyonları büyük beğeni topluyor. Uşak Müzesi’ne gidenler sergiyi gezdikten sonra bu kooperatifin çatısı altındaki kadınların ellerinden çıkan tasarımlardan alma şansı buluyor. Kooperatif Başkanı Nilüfer Gürcan, Zafer Kalkınma Ajansı’yla yürüttükleri bir proje çerçevesinde 1.5 yıl önce kurulduklarını anlatıyor. Gürcan, kendileri için çok sevindirici yeni bir gelişmeyi haber veriyor: “Üretim yapmak için binamız yoktu ama ihaleye girdik ve kazandık. Bundan sonra yolumuz açık” diyor.
Uşak Müzesi’nde sergilenen tarihi eserlerin bugüne kadar 12 parçasının hediyelik eşyasının olduklarını ama artık hepsinin iznini aldıklarını kaydeden Gürcan, tüm hediyelikleri kadınların üreteceğini aktarıyor. Şu anda sadece dokuz kişi olduklarını, üretimde 26 kadınla çalıştıklarını bildiren Gürcan, Karun Hâzinesi magnet, biblo, seramik çerçeve, kalemlik, Blaundos Antik Kenti ve Clandıras Köprüsü peçeteliklerini hediyelik eşya olarak ürettiklerini kaydediyor.
DESTEK BEKLİYORLAR
Adıyaman’da 2012 yılında kurulan Bethesna Kadın Girişim Üretme ve İşletme Kooperatifi şu günlerde yaşam savaşı veriyor. Kırsaldaki kadınları güçlendirme amacıyla kurulduklarını açıklayan Başkan Selvinaz Karaboğa, şu an üretim yapamadıklarını bildiriyor. Besni merkez ve köylerinde sebze ve meyve üreticileri ile bir araya gelerek doğal ve organik gıda üretimi yapmak amacıyla yola çıktıklarını ifade eden Karaboğa, 30 bin nüfuslu bir yerde oturduklarını söyleyerek sıkıntılarım şöyle anlatıyor: “Ürünlerin alımı ve satımı ile kişisel olarak en çok ben ilgileniyordum, özel bazı sebeplerle bırakmak zorunda kaldım. Ev hanımı olan ortaklarımızın yönetim olmayınca yapacakları az şey kaldı. Sadece yedi kişiyiz. Canlandırmak için güç ve desteğe ihtiyacımız var.”
ALTIN BAMYA ÖDÜLLERİ
Bu kooperatif diğerlerinden farklı. Kadınlarla kadınlar için sinema yapmak, birlikte itiraz etmek, düşlemek, üretmek için 2001 yılında İstanbul’da kurulan ve sadece kadınların katılımına açık olan Filmmor Kadın Kooperatifi, her yıl mart ayından başlayarak Gezici Filmmor Kadın Filmleri’ni gerçekleştiriyor. “Kadınların Şiddete Bakışı”, “Namus” “Bedeniyle Barışık Filmler” “Kadınların Dayanışması Yaşatır” gibi temalarla, filmler, söyleşiler, sergilerle 16 yılda 25 farklı şehri dolaşan festivalde, Türkiye sinemasındaki cinsiyetçiliğe dikkat çekmek için Altın Bamya ödülleri veriyor. Filmmor’un hedefi, sinemada, medyada ve nihayet her alanda cinsiyetçiliğin, şiddet ve ayrımcılığın olmadığı bir yaşam.
TİRİLYELİ MARKASI
Bursa’nın tarihi şirin beldesi Tirilye’de hem kooperatif hem de dernek olarak çalışıyorlar. Tirilye Beldesi Tarımsal Kalkınma Kadm Kooperatifi Başkanı Leyla Şeker, Bursa Üreten Kadın Dernekleri Federasyonu ile çalıştıklarını anlatıyor. Bu federasyondan çıkan ‘Bereketlim’ , markasına da ürün veriyorlar. Kooperatifi 2012 yılında kurduklarını ve 24 üyelerinin olduğunu söyleyen Şeker, Tirilye’deki ana geçim kaynağı olan zeytini tanıtmak ve pazarlamak için çalıştıklarını bildiriyor. Şeker, “Gerçek Trilye zeytinini tanıtmak temel hedefimiz. Tirilve’deki tarımsal kalkınmaya kadınlar aracılığıyla hizmet etmeyi amaçlıyoruz” diyor.
Zeytinlerini etkin tanıtmak için sermaye toplamak üzere unlu mamuller üretimiyle işe başladıklarını aktaran Şeker, erişteleri ve tarhanaları için ‘Tirilyeli’ markasının patentini aldıklarını aktarıyor. Tirilyeli markalı ürünlerini Ankara Köy Kooperatifler Birliği’ne, İzmir Urla Bademler Köyü Kooperatifi’ne ve Bur-sa’daki bir market zincirinc satıyorlar. Kooperatifin bir de Tirilye Çamlıkahve mevkiinde küçük bir evi var, orada kahvaltı ve öğle yemeği hizmeti veriyorlar. Yeni yılda zeytin satışlarına başlayacaklarını söyleyen Şeker, “Bu yıl geçmiş yıl zararlarını kapatıp kara geçmeyi başardık.
Üretim yeri sorunumuzu çözememenin verdiği bir zayıf yanımız var. Bize yerel yönetimler destek olsaydı geçtiğimiz altı senede çok güzel bir yere gelebilirdik” diyor.
KADIN ARILAR
Amesia Çalışan Arılar Kadm Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi, Amasya ili, Merzifon ve Gümüşhacıköy ilçelerinden seçilen 15 ova ve dağ köyü, 20 lider köy kadınının kendi gücünü keşfetmesiyle oluşan bir yapı. Yetiştirip ürettikleri doğal ve yöresel ürünleri “Tarladan sofraya, üretenden tüketene” sloganıyla satıyorlar. Amesia, bölgenin kırsal alanlarında yaşayan üretici eşi kadınların Amasya İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ile birlikte hareket ederek, elde ettikleri ürünleri değer fiyatına ve doğru yöntemlerle pazarlayarak ailelerinin bütçelerine katkı sağlama çabalarından doğmuş bir isim ve marka. “Amesia Çalışan Kadm Arılar” Grubu’nda yer alan yedi üye üretici eşi tarafından 15 Mayıs 2015 tarihinde kurulan kooperatif, 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü dolayısıyla, Gümrük ve Ticaret Bakanlığinda düzenlenen bir tören ile gerçekleştirdikleri faaliyetler için ödül almış.
Arı gibi çalışan kadınlar ürettiklerini internette açtıkları web sitesinden satıyor. Ayrıca Merzifon’da Amesia isimli üç tane de dükkan işletiyorlar. Süt ürünleri, reçel, marmelat, pekmez, sirke gibi meyve, ürünleri, makama, mantı, ekmek, tatlı gibi unlu mamuller, arı ürünleri, hediyelik eşyalar gibi çok geniş ürün yelpazesine sahipler.
SİMURG: Kooperatifleri birleştiren örgüt
Kadın kooperatifleri, güç birliği yapmak için Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı [KEDV] desteğiyle 2005 yılında bir araya gelerek Kadın Kooperatifleri İletişim Ağı’nı oluşturdu.
2014’te resmi bir yapıya kavuşarak Simurg Kadın Kooperatifleri Birliği kuruldu. Birliğin sekretaryasını KEDV yürütüyor. Simurg, Kadın Kooperatifleri arasındaki iletişimi güçlendiriyor, ulusal ve küresel düzeyde deneyim paylaşımını kolaylaştırıyor. Ulusal düzeyde kadın kooperatifleri buluşmaları ve bölgesel toplantılar organize ediyor. Bu kapsamda bugüne kadar onlarca bölgesel toplantı ve değişim toplantısı, altı kez ise ulusal toplantı gerçekleştirdi.
Kadın Kooperatifleri Buluşması’nın sonuncusu geçtiğimiz Mayıs ayında İstanbul’da gerçekleştirildi. Türkiye’nin farklı illerinden 100’e yakın kadın kooperatifi bir araya gelerek, neler yaptıklarını ve neler
yapabileceklerini tartıştılar.
Ekonomide kadın kooperatifleri için katılım alanları ve yeni iş alanlarını tanıyarak, kendi işlerini geliştirmeleri için fikirler edindiler. Kadın kooperatifleri için yasal düzenlemeleri de tartışarak, çözüm önerileri getirdiler. Türkiye’deki kooperatif ekosistemini farklı başlıklar altında ele alıp tartıştılar. Kamu, özel sektör ve uluslararası kurumlarla bir araya gelerek bu kurumların kadın kooperatiflerini nasıl desteklediğini ve desteklemek istediklerini öğrendiler. Üç gün boyunca gerçekleşen tartışmaların neticesinde Simurg Kadın Kooperatifleri Birliği olarak eylem planı oluşturdular.
Kadın kooperatiflerini buluşturan İyimser Abla
İyimser Abla, Anadolu’nun farklı illerindeki kadın kooperatifleri tarafından üretilen gıda ve e! işi ürünlerini, kurumsal firmalara, alternatif kurumsal hediye seti olarak sunan bir sosyal girişim. İyimser Abla’nın öncelikli müşterisi kurumsal firmalar. Firmanın kurucusu Sevgi Şairoğlu Sezginer (sağda), gelir modelini oluştururken en çok önem gösterdikleri noktanın, kadın kooperatiflerinin ve kadın üreticilerin emeklerinin değerini alması olduğunun altını çiziyor. Kadın kooperatiflerinin ürünlerine yeni satış kanalı açan İyimser Abla, onları şirketlerle buluşturmanın yanı sıra, ürünlerin sunumu, etiketlenmesi, paketlenmesi ve kuruma özel mesaj hazırlanması konusunda da hizmet veriyor. Siparişleri web sitelerindeki sipariş formu ya da mail üzerinden alıyor.
İyimser Abla paketlerinde, Anadolu’nun farklı illerindeki kadın kooperatiflerinin birden fazla ürünü buluşuyor. Örneğin “PolatlI’nın pancar pekmezi, Manisa’nın erik kurusu, Seferihisar’ın ıspanaklı eriştesi, Devrek’in kızılcıktı tarhanası. Ürünlerin tümü, İyimser Abla’nın jüt çuvalları içinde, kurum logosu ve kuruma özel mesaj ile gönderiliyor. Firma, 10 farklı kadın kooperatifi ile işbirliği yapıyor ve bu kooperatifler aracılığıyla 100’e yakın kadın üreticiyi destekliyor. Zonguldak, Mardin, Ankara, İzmir, Bilecik, Çanakkale ve Manisa illerinden kadın kooperatifleri ile çalışıyor. Bayram, yılbaşı, kadınlar günü gibi özel günlerde “fark yaratan” paketler hazırladıklarını ifade eden Sezginer, şöyle konuşuyor: “Şirketler üstlendikleri sosyal sorumluluk projeleri ile toplumda ve paydaşları üzerinde büyük bir güce ve etkiye sahipler. Ülkemizin eksik kaldığı kadın istihdamı, yöresel emeğin desteklenmesi gibi önemli alanları kurumsal hediye ile pekiştirmek hem kuruma hem hediyenin alıcısına hem de üreticiye büyük bir katkı sağlıyor. Hediye büyük anlam ve değer kazanıyor.”
Nahıl’ın vitrini çok zengin
KEDV’nin (Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı) iktisadi işletmesi olan Nahıl, 2003’ten bu yana Türkiye’nin dört bir yanından kadınlar ve kadın kooperatifleri tarafından üretilen el emeği, doğa dostu, özel tasarım ürünlerin satışı için bir platform olarak faaliyet gösteriyor. Kadınların ekonomik güçlenmesine katkıda bulunmak üzere kadın üreticilere ve kadın kooperatiflerine iş ve ürün geliştirme, tasarım, pazara erişim konularında destek veriyor. Bu kapsamda üreticileri tasarımcılarla buluşturuyor, özel sektör işbirliğinde satış etkinlikleri düzenliyor, tedarik zincirlerine girmeleri için kapasite geliştirme destekleri veriyor, dönemsel satış noktaları oluşturuyor, e-ticaret sitesi ve İstanbul, Mardin .ve İzmir’deki üç şubesiyle ürünlerin tanıtımını ve satışını gerçekleştiriyor. Nahıl, bireysel kadın üreticilerin
yanı sıra Türkiye genelinde 50’yi aşkın kadın kooperatifine bu çalışmalar kapsamında destek oluyor. Aynı zamanda KEDV’ye bağışlanan eşyaların satışını da yapıyor. Bu satıştan elde edilen gelirle KEDV’nin yürüttüğü programlar destekleniyor ve kadınların özelikle erken çocukluk eğitimi konusundaki kolektif girişimlerine kaynak yaratılıyor. Bunun dışında ayrıştırılan ikinci el eşyalar ihtiyaca göre sığınma evlerindeki, hapishanelerdeki kadınlara ve sosyal hizmet kuruluşlarına da gönderiliyor. KEDV’ye en çok kıyafet, aksesuar [takı, kemer, fular vb.), çanta, ayakkabı, kitap, ev aksesuarları bağışlanıyor.
Abiye elbiseler, vintage ürünler, antika, gümüş ev aksesuarları da bağışlanan ürünler arasında bulunuyor. Kişisel bağışların yanı sıra özel sektör kuruluşları da kendi içlerinde ikinci el eşya toplama kampanyaları yaparak ya da depolarında kalan sezon sonu, defolu vb. ürünleri KEDV’ye bağışlayarak katkıda bulunuyorlar.
Ruhsar PEKCAN / Ticaret Bakanı
“Kadınlara e-ticaret eğitimleri veriyoruz”
Kooperatif kurmak isteyen kadın girişimciler il ticaret müdürlüklerine başvurabilir. Bu kapsamda eğitim programları düzenlenmesi amacıyla Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü bünyesinde bir çalışma grubu kurduk.
Kadınların iş gücüne katılmasıyla ülkelerin zenginleşmesi paralellik gösteriyor. Uluslararası şirketlerde ve Türkiye’deki büyük kuruluşlarda karar verici pozisyonda yer alan kadınların daha başarılı, daha verimli olduğunu görüyoruz.
Ülkenin orta gelir seviyesinden üst gelir seviyesine çıkabilmesinin üç ayağı var; Teknoloji, yüksek katma değerli ürünlerin ihracatını gerçekleştirmek ve kadınların iş gücünde daha fazla yer almalarını sağlamak. Söz konusu alanlarda çalışmalarımızı etkin şekilde sürdürüyoruz. Kadınlara ihracat ve e-ticaret eğitimleri veriyoruz, pilot illerde çalışmalara başladık.
Gamze CİZRELİ / Big Chefs Kurucusu
“Kooperatiflere geçebiliriz”
Bir kadın girişimci olarak kadın kooperatiflerini destekliyorum. Halen kooperatiflerle çalışıyoruz. Bu kooperatiflerdeki kadınlara ürün yelpazelerini geliştirip “tarhana-erişte-reçel” dışındaki ürünlere yönelmelerini tavsiye ediyorum. Rekabetçi fiyatlarla önümüze gelindiğinde büyük firmalardan kadın kooperatiflerine kaymaya hazırız. Kadınlar kooperatiflerin altyapılarını kurarken daha büyük düşünmeliler ve büyük zincirlere ürün tedarik edebilecek şekilde hazırlık yapmalılar.
Özlem Kapar Bayburs