İSO’dan start-up ve melek yatırımcılık hamlesi
Benzersiz bir melek yatırım ağının temelleri İSO tarafından atıldı. Koza ile altyapısı hazırlanmış olan program, İTÜ Çekirdek’in kurumsal birikimi ile birleşince hem girişimcilerimiz hem sanayicimiz hem de Türkiye kazanacak…
ÇOK sevindirici bir gelişme: Dünyada ilk kez bir sanayi odası inovasyon üzerine bu kadar odaklanıyor ve start-up projelerine destek vermek üzere bir melek yatırım ağı kurmaya hazırlanıyor.
Önemli bir gelişme mi? Hem de çok önemli. Çünkü dünyadâ eşi benzeri olmayan bir melek yatırım ağının temelleri geçen hafta içinde İstanbul Sanayi Odası’nda (ISO) atılmış bulunuyor. Oda seçimlerinden sonra da Avrupa’nın ilk sanayi odası melek yatırım ağının kuruluş çalışmaları tamamlanmış olacak. Hem de bir sanayi yatırım fonu ile beraber.
ÇOK DEĞERLİ BİR ADIM
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan bu konuda kararlı.
Bugüne kadar ÎTÜ Arı Teknokent’in efsane CEO’su Kenan Çolpan ile beraber yürüttükleri start-up geliştirme projesi ile pek çok girişimciye zaten destek vermiş dürümdalar. Hatta geçen hafta seçtikleri süper 12 start-up projesini de İSO’da yatırımcıların karşısına çıkardılar. İSO’nun Tepebaşı tesislerinde düzenlenen Türkiye Girişimcilik Ekosistemi toplantısında pek çok konuşmacının yanı sıra girişimciler de projelerini sundular.
Peki, bir sanayi odasının start-up ve melek yatırımcılık sektörüne girmesini nasıl karşılamalıyız?
OECD istatistikleri gösteriyor ki her 100 girişimciden sadece l’i yatırım alabiliyor. Yatırım alan her 10 girişimciden biri başarılı oluyor. Başarılı oluyor derken şunu kastediyorum: Yatırımcısı, yatırdığı paranın 20 katını en geç yedi yıl içinde alabiliyor. (Ancak her 10 girişimciden biri bu performansı ortaya koyabildiği için, portföy yatırım ortalamasını üç katı olarak hesaplamakta fayda var.)
Sanayicilerin özellikle küresel ölçekte rekabet edebilecek ürünler ortaya çıkarabilmeleri veya yeni üretim yöntemleri geliştirebilmeleri inovasyon yapabilme becerileri ile doğru orantılı. İşte, tam da bu noktada ISO’nun hamlesi önem kazanıyor.
Çünkü inovasyon artık bizzat sanayicilerden gelmiyor.
İnovasyon, genç girişimcilerden ve genellikle de sektör dışından geliyor. İşte bu yüzden, yeni iş fikirleri olan girişimcileri sanayicilerle buluşturmak, sanırım bir sanayi odasının kendi üyeleri ve sektörü için yapabileceği en değerli hamle.
SANAYİCİ İÇİN TASARRUF DEMEK
Aslında bizim CVC (corporate venture Capital / kurumsal girişim sermayesi) olarak tanımladığımız ve genellikle arge için ayrılan bütçelerin, İSO Melek Yatırım Ağı ile beraber ‘akıllı’ sermayeye dönüştürülmesi, start-up’larm sanayi sektörünün içine alınarak inovasyon sürecini hızlandırmasını sağlıyor. Öte yandan, sanayicilerin daha kısa zamanda daha az para harcayarak inovasyonu gerçekleştirmelerine olanak sağlayacak bir yol haritası ortaya konulmasına da neden oluyor.
Böylelikle, hem yüz girişimciyle tek tek ilgilenip o bir adet doğru girişimciyi bulmak için harcanacak zaman ve maliyet sanayicilerin sırtından alınmış oluyor hem de girişimcilerin sanayicinin karşısına hazır bir şekilde çıkmaları sağlanıyor. Ayrıca, girişimcilerin sanayiciler tarafından talep görmesini sağlayacak bu yol haritasında yer almaları sağlanarak, sektör dışından yatırım yapacak olan melek yatırımcıların da yatırım yapma isteği artırılıyor.
İSO gibi güçlü bir kurumun kuracağı melek yatırım ağının, kamusal eş finansman yöntemlerine ulaşımının da daha kolay olacağı göz önüne alınırsa; hem start-up açısından, hem start-up’a yatırım yapacak melek yatırımcı açısından, hem de bu start-up’ı kurumsal yatırım sermayesi ile buluşturacak olan sanayici açısından çok değerli ve pratik işleyen bir ekosistem ortaya çıkıyor.
Zaten Koza adıyla altyapısı hazırlanmış olan bu program, İTÜ Çekirdek’in kurumsal birikimi ve start up yatırım sektöründeki tecrübesiyle birleşince Avrupa’da ve dünyada rol model olarak gösterilebilecek bir çalışmaya imza atılmış olacak. Ve sonuçta hem girişimcilerimiz hem sanayicimiz hem de Türkiye kazanmış olacak.
Haftaya görüşmek üzere…
BAYBARS ALTUNTAŞ