Hibe Desteği Alarak Kendi İşini Kuran Kadın Girişimciler
FETHİYE POLAT/ELAZIĞ
40 yaşındaki üç çocuk annesi
Elazığlı Fethiye Polat, TKDK’ya başvurdu. Çiftlik projesinin onaylanmasının ardından kendi çiftliğini kurdu. Özel bir şirkette güvenlik kamerası satışı yaptığını belirten Polat, “Bu sırada tanıştığım bir çiftlik sahibinin tavsiyesiyle TKDK’ya proje başvurusu yaptım. Yüzde 65 hibe alarak süt çiftliği kurdum. Eşimi trafik kazasında kaybettim, hayata küsmeyerek bu çiftliği kurarak bu noktaya geldim” diyor. Çiftlik için toplam 2 milyon 545 bin TL yatırım yapılmış. Bunun 1 milyon 498 bin TL’si hibe desteği. Polat, “Kadın olduğum için bana ‘Yapamazsın zorlanırsın’ dediler. Hiç birine kulak asmadım. Şu anda bir aileye istihdam sağlıyoruz. Çiftliğimiz 80 baş kapasiteli. Tam kapasiteyle çalıştığımızda günlük 1.5 ton süt elde ediyoruz. İleride süt ürünlerinin işlenmesine de başlayacağız. Bence isteyen herkes bu işi yapabilir. Kimseye muhtaç olmadan kendi işinin patronu olabilir. Yeter ki insanın içinde başarma azmi olsun” diyor.
ÇİĞDEM KURT / AFYONKARAHÎSAR
Meyve, sebze kurutup Avrupa’ya satıyor
Afyonkarahisar Çobanlar İlçesi’nde sebze işleme tesisi kuran Çiğdem Kurt, bunun için TKDK’dan 1 milyon 839 bin TL hibe aldı. Bu tesisin toplam yatırım tutarı ise 5 milyon 478 bin TL. Meyve ve sebzelerin sadece mevsiminde tüketilmesinin yeterli olmadığına dikkat çeken Kurt, “Birçok ürün mevsiminde hasat edilip taze olarak tüketilebilirken, fazlası kurutularak veya dondurularak değerlendiriliyor. Bu durum ürünlerin ihracat şansını da artırıyor” diyor. Ürünlerin tamamı başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Şimdilik iç pazara ürün verilmiyor. Tesis her tür meyve ve sebzeyi işleyip paketleyebilecek özelliklere sahip. Örneğin domates dilimlenip donduruluyor. Portakal, elma gibi birçok meyve kurutuluyor. Şok odası, soğuk hava depoları ve fırınları bulunan tesisin üretim kapasitesi ürüne göre değişiyor. Günlük 20 ton domates işleyebiliyor. Portakal ve limonda ise yıllık kapasite 240 ton.
Bu yatırımla bölge ekonomisine katkı sağladıklarını belirten Kurt, “Sezonda 150 kişiye istihdam sağlıyoruz. Şirketimizin büyüme planları doğrultusunda faaliyet gösterdiğimiz alanla ilgili sürpriz projelerimiz, yenilikçi ürünlerimiz olacak. Bölgemizde öncü olmak istiyoruz” diyor. Kurt tarafından kurulan bu tesis sosyal sorumluluk, toplumsal duyarlılık alanlarında da fark yarattı. Tesiste çalışanların büyük bir bölümü çevre köylerde yaşayan ve şimdiye kadar herhangi bir işte çalışma fırsatı bulamayan kadınlardan oluşuyor. Kurt, gıda üretimi ve hijyen konularında eğitim verildikten sonra işe eleman aldıklarını söylüyor.
BUSE ÇELİK /ANKARA
Dünyadaki ilklerden
Ankara Beypazarı İlçesi Dikmen Köyü’nde broiler tavuk olarak adlandırılan etlik piliç yetiştiriciliğine başladı. Ancak bu çiftlikte dünyada çok yeni, Türkiye’de ise henüz denenmemiş bir sistem kullanılıyor. Yeni teknoloji sayesinde tesis tam otomatik çalışıyor. Neredeyse el değmeden üretim yapılıyor. 250 bin adet piliç kapasiteli bu çiftlikte sadece iki kişi çalışıyor.
“Çiftçi bir ailenin çocuğu olduğum için bu işlere yabancı değilim. Tavuk çiftliği kurmaya karar verdiğimde hibe, kredi imkanlarım araştırdım. Bu süreçte TKDK’dan hibe alma şansımın olduğunu öğrendim. Projemizi hazırlayıp kuruma sunduk. Uygun bulundu” diyen Çelik, proje sürecince danışmanların desteğini almış. Çiftlikte dönemsel olarak 50 bin adet broiler üretiliyor. Çelik, “Yeni doğmuş civcivleri alıyoruz. 45 günlük bir sürede civcivlerin bakımını, yemlemesini, sulamasını yapıyoruz. İhtiyacı olan havayı ve ısıyı vererek büyütüyoruz. 45 günün sonunda alıcı firmaya teslim ediyoruz” diyor. Bu üretim çiftliği için 874 bini TL’si hibe olmak üzere toplam 1 milyon 345 bin TL yatırım yapılmış.
HÜLYA DÜNDAR / ARDAHAN
Ardahan merkeze bağlı Tepeler Köyü’nde Avrupa Birliği standartlarında bir çiftlik kuruldu. Bu yatırımın sahibi olan Hülya Dündar, projesi için 2 milyon 50 bin TL harcamış. Bunun 813.000 TL’si TKDK’dan hibe olarak alınmış. Dündar’ın 30 dönüm arazi üzerine kurulu çiftliğinde 50 büyükbaş hayvanı var. Aslında bir ev hanımı olan Dündar’ın hayvan sevgisi, yatırım fikrinin oluşmasındaki en önemli etken olmuş. Dündar, “îlk etapta birkaç tane hayvan alarak bu işe adım attım. İşimi büyütmeye karar verdiğimde kendi imkanlarımla modern bir çiftlik kurabilir miyim diye düşünürken arkadaşlarımdan TKDK’yı duydum. Ardahan İl Koordinatörlüğü’ne başvuruda bulundum” diyor. 2016’da üretime başlayan çiftlikte üretilen sütler Ardahan’da faaliyet gösteren süt işleme tesislerinden birine satılıyor. Süt verimini daha da artırmak istediklerini belirten Dündar, bunun için farklı yem çeşitleri araştırdıklarını söylüyor.
İLKNUR SARIOĞLU / AYDIN
25 ton çsm fıstığı üretiyor
Aydın Koçarlı İlçesi Tekeli Köyü’nde geleneksel yöntemlerle kozalaklardan çam fıstığı imalatı yapan İlknur Sarıoğlu, modern bir işletme kurdu. Bu sayede muazzam bir verim artışı sağlayan Sarıoğ-lu, “Basit usullerle yaptığımız üretimde ne yazık ki ürün kalitesi ve işleme kapasitemiz çok düşüktü. Yeni bir tesis kurmak için bütçemiz yetersizdi. TKDK’nm hibe desteğiyle bu yatırımı gerçekleştirebildik” diyor. Yeni makine ve ekipmanlarla donatılan Sarıoğlu Çam Fıstığı İşleme Tesisi, 415 bin TL’si hibe olmak üzere 831 bin TL’ye kurulmuş. 2016 sonunda üretime başlayan tesiste çam kozalağı haşlama, dövme, kırma, eleme, kurutma ve paketleme makineleriyle işleyerek çam fıstığı üretiliyor.
Sarıoğlu, “Üreticiden çam kozalağı satın alarak işliyorum. Şimdilik ihracatçı firmalara satıyorum. Doğrudan kendimiz de ihracata başlayacağız. Bunun için İspanya ile bağlantı kurduk. Ürünlerimizi kendi markamız altında yurtdışına satmayı hedefliyoruz. Başka firmalar için kozalak çam kozalağı işleme hizmeti de veriyoruz” diyor. İşletmede yıllık 700-800 ton kozalak işlenerek ortalama 25 ton civarında çam fıstığı üretiliyor. Sezon sonrasındaki dönemlerde ise kayısı, şeftali ve vişne çekirdekleri işleniyor. Bu sayede 12 ay boyunca faal oluyor. Tesiste 15 kişi çalışıyor. Sarıoğlu, henüz çok yeni bir şirket olmalarına rağmen, yoğun talep karşısında kapasite artırımına hazırlanıyor.
MEHTAP GÜRSOY / AVŞA ADASI
Avşa Adasının en yeni oteli
Balıkesir Marmara İlçesi Avsa Adası’nda yaşayan Mehtap Gürsoy, Ala Avşa Boutique Hotel adıyla bir otel açtı. 622 bin TL’ye kurulan bu şirin otel için 295 bin TL hibe alınmış. Otel işletmeciliği yapan bir aileden gelen Gürsoy, “Otelcilik için çok uygun bize ait bir binamız vardı. Adaya gelen turist sayısındaki artış bizi yeni bir yatırıma yönlendirdi” diyor.
Ala Avşa Boutique Hotel, Avşa Adası’nın merkezinde, iskeleye yürüyüş mesafesinde bulunuyor. Kumsala uzaklığı ise 50 metre. Otelin 10 odası var. Gürsoy, “Özellikle kızımla beraber hayalini kurduğumuz, ailece çalışabileceğimiz, AB standartlarında, istediğimiz düzen ve temizlikte bir işletmeye sahip olmak güzel ve gurur verici bir duygu” diyor.
FATMA ATEŞ/BURSA
Hayvan dostu çiftlik
37 yaşında, evli ve iki çocuk annesi Fatma Ateş, örnek alınacak bir tesis kurdu. Civar köylerden gelip işletmesini inceleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Çiftçi bir ailenin kızı olan Ateş, işe Bursa İznik’te yaygın olan tavuk yetiştiriciliğiyle başladı. Tesis hayvan refahı açısından dünya standartlarını karşılıyor. Tavukların rahat harekat edebilecekleri alanlara sahip. Tesisin diğer bir özelliği de tam otomatik yemleme ve sulama yapılıyor olması.
Ateş, “Yatırım tutarı 1 milyon 323 bin TL. Hibe desteği ise 686 bin TL. Yıllık 237 bin adet piliç yetiştiriyoruz. Tesisi kurmadan önce ev hanımıydım. Şimdi kendim de dahil dört kişi çalışıyoruz” eliyor.
ERGÜL MASAT / ÇANKIRI
57 yaşında girişimci oldu
Çankırı’da yaşayan evli ve üç çocuk annesi 57 yaşındaki Ergül Masat, 20 yıllık memuriyet hayatının ardından Akören Köyü’nde 50 bin kapasiteli tavuk kümesi kurdu. Masat, “Bayındırlık ve İskân Bakanlığı”nda memur olmam nedeniyle Ankara’da yaşadım.
1999’da emekli olduktan sonra yaklaşık 10 yıl boyunca eşimle birlikte Ankara’da tekstil işiyle uğraştık. Memleketime yatırım yapabileceğim, yenilikçi bir iş arayışında idim. İnternette TKDK desteklerinden faydalanan kadın yatırımcı haberini okuyunca hibe desteklerini araştırmaya başladım. Kurumla iletişime geçerek bilgi aldım. İlk görüşmemizde kadın yatırımcılara öncelik veriliyor olması beni etkiledi” diyor.
Masat, kurum ile yapılan görüşmeler sonucunda etlik tavuk yetiştiriciliği konusunda yatırım yapmaya karar vermiş. Arazi bulmak için memleketi Çankırı’ya gitmiş. 13 dönümlük bir arazi satın almış. Proje hazırlıklarına başlamış. Bu projenin toplam yatırım miktarı 1 milyon 33 bin TL, hibe tutarı ise 807 bin TL. Tesis, 50 bin kapasiteli iki adet kümesten oluşuyor. Burada yetiştirilen tavuklar ulusal entegre tesislerden birine satılıyor. Yıllık satış miktarı ise 250-300 bin adet.
GÜLÇİN ÖZYÖRÜK/ DENİZLİ
Avrupa standartlarında zeytinyağı
Ev hanımı olarak hayatına devam eden Gülçin Özyörük, 458 bin TL’si hibe olmak üzere toplam 976 bin TL’lik yatırımla Denizli Doğan Köyü’nde “Flora Tarım” adıyla zeytinyağı fabrikası kurdu. Özyörük, “1986’da Muğla’da doğdum. Çocukluğundan itibaren babamın zeytinliklerinde büyüdüm. Zeytinyağı üretim tesisi açma fikri çocukluk hayalimdi. Bunu başardığım için çok mutluyum. Bulunduğumuz bölgede yıllık 9 bin ton sıkmalık zeytin üretiliyor. Bölge için ciddi bir ihtiyaç olan zeytinyağı üretim tesisimizde de günlük zeytinyağı sıkma kapasitemiz 60 ton. Tesisimizde dönemsel olarak değişmekle birlikte 10-15 kişi çalışıyor. Avrupa standartlarında, gıda ve hijyen koşullarına uyumu üst seviyede olan bu modern işletmenin bölgemizin istihdamına da katkıda bulunmasından dolayı ayrıca mutluyum. Bu hibelerin kırsal kalkınma açısından artarak devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Öncelikle hedefim tesisin daha da büyümesi ve ilerleyen dönemlerde markalaşması. Bu kapsamda TKDK’nm bir sonraki çağrı ilanı için yeni makine ekipman alimim içeren bir modernizasyon projesi hazırlığına da başladım” diyor.
EMİNE REZAN AYDIN / ERZURUM
Horasan’da ciro rekoru kıran otel
Emine Rezan Aydın, Erzurum Horasan’ın artan turizm potansiyelini erken fark eden girişimcilerden biri. Horasan’da, Aydıner Resort Otel’i kuran Aydın, bunun için 730 bin TL’si hibe olmak üzere toplam 1 milyon 763 bin TL’lik yatırımla bu oteli açtı. Aydın, “Horasan, tarihi îpekyolu bağlantı noktalarından biri. Gelişen turizm faaliyetleri ve tanıtımlar sayesinde ilçemize gelen misafirlerin sayısı artıyor. Ancak konaklama yerleri bulmakta sıkıntı yaşanıyor. Biz de bu gerçekten yola çıkarak bu yatırımı yapmaya karar verdik.
İlçemizde yapılan TKDK tanıtım toplantıları sayesinde kurum ile tanıştık” diyor. Tesisi 24 oda kapasiteli. Kadın ve erkeklere özel fitness salonu, yüzme havuzu, hamam, sauna, 110 kişi kapasiteli restoran, 280 kişi kapasiteli düğün ve konferans salonu bulunuyor.
2016’da kurulan otelde 2017 tarihine kadar 5 bin 800 kişi konaklamış. 11 bin kişiye hamam havuz ve fitness salonu hizmeti sunulmuş. Otelde halen 18 kişi çalışıyor. Tesis açıldığı ilk yılda hedeflediği rakamların çok üzerinde ciroya ulaşmış. “Şimdi oteli büyütmemiz lazım” diyen Aydın sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Mevcut kapasite yetersiz kalıyor. Uzun vadede kapasitenin artırılmasını planlıyoruz. Ayrıca ilçemizde sinema olmadığı için tesisimize ek olarak sinema yapmayı planlıyoruz. İlçemizde sosyal etkinlikleri artırarak ilçede kazanılan ekonomik değerin ilçede harcanmasını istiyoruz. Şu anda yöremizde kaynağı bol olan termal suyu otelimize taşımak için çalışmalarımız devam ediyor.”
HACER ERKAN / İSPARTA
Gülyağı imbikhanesi kurdu
İsparta Keçiborlu’da yaşayan Hacer Erkan, gül bahçesi ve gülyağı imbikhanesi kurdu. Gül bahçesi için 36 bin TL’si hibe, toplam 72 bin TL, imbikhane için 191 bin TL’si hibe, toplam 382 bin TL’lik yatırım gerçekleştirilmiş. Erkan, “Her zaman aklımda bir iş yapma düşüncesi vardı. Ne yapsam diye düşünürken yerel bir televizyon kanalında TKDK ve hibe desteklerini izledim, ilçemiz Keçiborlu bir gül memleketi, yıllardır gül yetiştirilip, gülyağı çıkartılır ve satılır. Bizim de arazilerimiz var, toprakla çiçekle uğraşmayı da çok seviyorum. Bu nedenle ilk önce gül bahçesi kurmaya karar verdim. TKDK’ya ilk projemizi sunduk. Bu projede hibe destekle sulama sistemleri ve bazı tarımsal makine-ekipmanlarımızı aldık. Güllerimiz büyüdü, arazilerimizi de genişlettik. Hasat ettiğimiz gülleri başka fabrikalara veriyorduk. Neden kendi gül yağı tesisimizi kurmayalım diye düşündük. Tekrar TKDK’nm kapısını çaldık. İkinci projemizi, gül yağı imbikhanesi için verdik. Projemiz onaylandı, yatırımımızı tamamladık ve hibemizi aldık. Artık kendi güllerimizden kendi gül yağımızı üretiyoruz. Gelirimiz arttı, yeni istihdamlar oluşturduk. Artık sadece bir ev hanımı değil bir gül bahçesi ve gül yağı tesisi olan bir iş kadınıyım” diyor.
Erkan, 70 dekar alanda İsparta’nın dünyaca ünlü yağlık güllerini yetiştiriyor. Gül bahçesinin hemen yanında gül yağı imbikhanesi bulunuyor. Güller burada işlenerek gül yağı ve gül suyu üretiliyor. Tesis sadece gül sezonunda faaliyet gösteriyor. Gül bahçesinde 20, gül yağı tesisinde ise iki kişi çalışıyor. Ürünler bölgedeki tüccarlara satılıyor. Onlar da ihraç ediyor. Erkan’ın projeleri sadece gülyağı üretimiyle sınırlı kalmayacak. İlerleyen dönemde bir kozmetik tesisi kurmayı ve sektörde bir marka olmayı hedefliyor.
SEVİLAY ASLAN / HATAY
Ayda 15 bin litre keçi sütü
Sevilay Aslan, Hatay Altınözü İlçesi Enek Kasabası’nda keçi çiftliği kurdu. 748 bin TL’si hibe olmak üzere toplam 1 milyon 591 bin TL’lik yatırımla kurulan tesiste 250 baş sağmal “Halep” cinsi keçi var. Tesis 600 baş sağmal keçi kapasitesine uygun şekilde yapılmış.
Aslan, “Günlük ortalama 500 litre süt üretimi yapıyoruz. Çiftlikte beş kişi çalışıyor. Ürettiğimiz sütü mandıra firmalarına ya da perakende satış kanallarına veriyoruz. Yöre ekonomisine katkı sağlamak için, ilk etapta keçi sütünün tadını yöre insanına tattırdık. Faydalarını anlattık. Böyle-ce pazarda yer edinmesini sağladık. Şu anki aşamada il genelinde tanıtımını iyi yaptık” diyor. Aslan, çiftlikle ilgili kafasındaki tüm planları tamamladıktan sonra bir mandıra kurmayı hedefliyor. Bu tesiste süt ve süt ürünleri işleyerek kendi markasıyla bölgeye ve tüm Türkiye’ye satış yapmak istiyor.
URZİYE KANDEMÎR / UŞAK
Bu çiftlikte hayvanlar mutlu
“İçimde hep kendi işletmem olsun, bir şeyler üretip katma değer oluşturayım isteği vardı” diyen Urziye Kandemir bu hayalini Uşak Örencik Köyü’nde gerçekleştirdi. Tavuk çiftliği kuran Kandemir 906 bin TL yatırım yaptı. Bunun 497 bin TL’si hibe.
Kandemir, “Şimdi modern bir işletmenin sahibiyim. Tesisimiz modern bir binaya ve ekipmanlara sahip. TKDK’nm uygulamış olduğu kriterler sayesinde hayvan refahı en üst seviyede tutuluyor. Gelişmiş ekipman kontrol desteği ve fiziksel ortam sayesinde civciv ölümleri azaldığı için verim artıyor. Kümesimize senede altı dönem civciv koyuyoruz. Toplam kapasite 123 bin 300 adet. Broiler cinsi tavuk yetiştiriyoruz. Tesiste iki kişi çalışıyor. Ürünlerimizi Uşak başta olmak üzere yakın bölgelerdeki alıcılara satıyoruz. Bir kadın olarak üretip, çevreme, şehrime ve ülkeme katkıda bulunduğum için gururluyum. Uzun vadede yeni çiftlikler kurmayı ve kapasiteyi artırmayı planlıyorum” diyor.
AYFER ATAŞ / KAHRAMANMARAŞ
Yaylada doğal süt üretiyor
Ayfer Ataş, Kahramanmaraş Nurhak’ta 120 baş kapasiteli çiftliğinde süt inekçiliği yapıyor. Yıllarca hayvancılıkla uğraşan başarılı girişimci, başka bir sektöre yatırım yapmayı düşünürken TKDK’nm hayvancılığa verdiği ciddi desteklerden haberdar oluyor bu işe adım atıyor. Yaklaşık 3 milyon TL’lik yatırım yapıyor ve TKDK’dan yüzde 65 hibe desteği alarak birçok kadın girişimciye “Ben yaptım siz de yapabilirsiniz” mesajını veriyor. Ataş, “Aslında kahvaltı salonu açmak istiyordum. Bu konuda destek veren bir yer var mı diye araştırırken yıllardır yaptığımız hayvancılığı daha iyi koşullarda yapabilme imkanını görünce çiftlik kurmaya karar verdik. Komşu köyde TKDK’dan arıcılık konusunda destek almıştı. Bize de destek almamız için tavsiyelerde bulundu. Detaylı araştırma yaptık, kurumu da ziyaret ettik ve proje hazırlıklarına başladık. TKDK ikinci evimiz, ailemiz gibi oldu. Vazgeçmeyi düşündüğümüz anlarda bile onların teşvikleriyle yılmayıp daha fazla gayret göstererek böyle bir çiftliğe sahip olduk” diyor.
Yedi kişinin çalıştığı çiftlikte 116’sı sağmal toplam 167 hayvan bulunuyor. Yıllık süt üretimi 700 ton. Çiftliğin bulunduğu bölgede elektrik yok, enerji ihtiyacı 22 kilovat kapasiteli güneş panelleriyle karşılanıyor.
Ataş, “Yakında meranın olması hayvanlarımızın burada yayılmasına imkan verdi. Gezen, doğal beslenen hayvanlarımızın daha iyi süt verdiğini düşünüyorum. Bölge halkına ve mandıralara satış yapıyoruz”. Çiftliğimizin bulunduğu araziye çok yakın bir yeri kiralayarak et hayvancılığı yapmayı planlıyorum. Böylelikle süt üretiminde değerlendiremediğimiz hayvanlarımızı et üretiminde değerlendireceğiz. Ayrıca ürettiğimiz sütü işleyeceğimiz bir mandırayı da bu bölgeye kazandırmayı planlıyoruz” diyor.
NURCAN BAYRAM / TRABZON
Muhteşem doğada yöresel lezzetler
Trabzon Akçaabat’a bağlı Kayabaşı Yaylası’nda kır gazinosu kuran Nurcan Bayram zorlu şartlarla başarıya ulaşmış bir isim. “Bizim yaylalarda kurulan tesisler genelde derme çatmadır” diyen Bayram “”Trabzon’a yakışır güzel bir restoran açmak istiyordum. Arap turist sayısının artması ve özellikle yaylaları tercih etmeleri karar verme sürecimi hızlandırdı. Şehirdeki et ve balık restoranlarında bulunabilen her şey burada var. Yerli ve yabancı turistlerin isteği üzerine özel sipariş yemekler de yapıyoruz. Genellikle Trabzon’un yöresel yemeklerini tatmak istiyorlar. Tesisimiz ye kalk şeklinde bir tesis değil. İnsanlar stres atmak için geliyorlar. Doğa yürüyüşü yapıyorlar, doğayla iç içe oluyorlar. İsteyen restoran bölümümüzde yiyip içebiliyor. ‘Ben kamelyamda yiyeceğim, mangalımı yapacağım’ diyenlere de hizmet sağlıyoruz” diyor. Tesisin restoran kısmının kapasitesi 200 kişi. Kamelyalarla beraber kapasite 500 kişiyi buluyor. İşletmede üçü kadın olmak üzere sekiz kişi çalışıyor. Kır gazinosunun toplam yatırım tutarı 370 bin TL. Bunun 142 bin TL’si hibe.
Restoranda hazırlanan tüm yemeklerin hammaddesini yöredeki küçük üreticilerden aldığını belirten Bayram, “Doğal ürünler kullanıyorum. Kısa vadede hedefim mevcut kamelyaların sayısını arttırarak daha fazla sayıda insana hizmet vermek. Uzun vadeli hedefim ise tekrar TKDK’ ya başvurup restoranımın yanma güzel bir konaklama tesisi kurmak” diyor.
ZEKİYE ÇILGIN/SİVAS
Hijyenik ortamda doğal bal üretiyor
Sivas’ın Hafik İlçesi Çınarlı Köyü’nde yaşayan 31 yaşındaki iki çocuk annesi Zekiye Çılgın’ın arıcılık mesleğinde 12 yıllık bir geçmişi var. 50 kovan ile işe başlayan Çılgın, işinin gelişim sürecini şöyle özetliyor: “İşletmemizi büyütmeyi her zaman çok istedik. Bunun için gerekli mesleki yeterliliğimiz ve uygun bir alanımız vardı ancak teknik ekipman yetersizliği önümüze engel çıkarıyordu. Özellikle bal ısıtma ve paketleme işlerini elle yaptığımız için çok zorlanıyor, istediğimiz bal üretim kapasitesine bir türlü ulaşamıyorduk. Hijyen sağlamakta da sıkıntı çekiyorduk. Bir yandan büyüme hayalleri kurarken bir yandan da bu tür teknik yetersizliklerle boğuşuyorduk. Bu engellerden dolayı işi bırakma durumuna gelmiştik. Ancak bir aile dostumuz TKDKyı anlattı. Destekler hakkında yaptığım ayrıntılı bir araştırma neticesinde kuruma başvuruda bulunmaya karar verdim. Toplam yatırım tutarı 127 bin TL olan traktör, kovan, bal ısıtma tankı, süzme makinası, sıralma makinesi, polen ısıtma makinesi, römork alimim içeren projemi kuruma sundum. Kurumdan yaklaşık 57 bin TL hibe aldım. Daha önceden yılda ortalama 1 ton bal üretirken şimdi yılda 5 ton bal üretebiliyoruz. Halihazırda 200 kovanımız var ve bal üretimi yanında propolis ve polen de üretebiliyoruz. Ürünlerimizi Sivas ve çevre illerdeki toptancılara satıyoruz. Şu an gündemimizde ana arı üretimi, karavan alımı ve barınak inşası var. Bu proje için uygun makine, ekipman alımında yine TKDK desteklerinden faydalanmak istiyoruz.”
SADİYE KIRMIZIOĞLU YAYLA / KASTAMONU
Konaklama, restoran, havuz, binicilik
Sadiye Kırmızıoğlu Yayla, Kastamonu merkeze bağlı bir köy olan Gölköy’de görenleri büyüleyen bir konaklama tesisi kurdu. Gölköy Yaşam Resort adındaki tesis için 2 milyon 205 bin TL yatırım yapılmış. Alman hibe tutarı ise 713 bin TL. “Projeyi yaptığımız yer ailemizden üç ortağa ait” diyen Yayla, “Üç kişi projeyi yaşama geçirmeye karar verdik. TKDK personeli gereken her noktada destek verdi” diyor.
Otel 16 bin 500 metrekarelik bir alan üzerinde kurulmuş. Konaklama kısmı, 12 ana bina odası, sekiz bahçe ev odası olmak üzere toplam 20 odadan oluşuyor. Restoran kısmı 450 kişilik kapalı, bahçe ve havuz başında bin kişilik olmak üzere toplam 1450 kişiye hizmet verebiliyor. Yetişkin ve çocuklara özel iki yüzme havuzu var. Binicilik için sekiz at ve özel bir alan bulunuyor. Tesiste tenis kortu, mini futbol sahası ve basketbol sahası da var. Ayrıca minik misafirlerin güvenli ve keyifli vakit geçirebilecekleri, deneyimli eğitmenlerin bulunduğu açık ve kapalı oyun alanları yer alıyor. Nişan, nikah, kına, sünnet, kır düğünleri, doğum günü ve özel gün partileri, kokteyl, motivasyon ve tanıtım toplantıları, sağlık ve spor organizasyonları, konser ve resim sergileri gibi farklı aktiviteler için profesyonel bir ekip hizmet veriyor.
Konaklama kısmında 2017 yılı doluluk oranı yüzde 60 olarak gerçekleşmiş. Restoran kısmında günlük müşteri ortalaması organizasyonlar dışında 90-110 kişi arasında değişiyor. Burada 16’sı erkek ve 10’u kadın olmak üzere toplam 26 personel istihdam edilmiş.
Bulunduğu yöreye ekonomik olarak olumlu etkilerini oluğunu belirten Yayla, “Örneğin restoranda kullanılan ürünleri yöremizden karşılıyoruz. Ayrıca istihdam ettiğimiz personelimizin bir kısmını da çevremizden karşılıyoruz ve yeni personel ihtiyacımız olduğunda da yine ilk olarak bulunduğumuz köyden karşılamaya çalışıyoruz. Oda sayısını 25’e çıkarmak için çalışmalar yapıyoruz. Bunun için ikinci projemizi TKDK’ya sunduk. Çünkü otobüsler ile yapılan turlarda 45-50 kişilik kafileler oluyor ve oda sayısında sıkıntı yaşayabiliyoruz. Ayrıca spa ve fitness salonu eksiğimiz var. Orta vadede başarılı aşçıları misafir ederek, gastronomi organizasyonlarına ev sahipliği yapmayı planlıyoruz. Kastamonu’nun potansiyelinin olduğu gastronomi turizminde yer edinmek istiyoruz” diyor.
BETÜL ÖCAL/KONYA
Sürekli büyüyen bir çiftlik
Betül Öcal’ın Konya Sarayönü İlçesi’nde kurduğu Öcal Süt Üretim Çiftliği’nin toplam yatırım tutarı 1 milyon 816 bin TL, aldığı hibe tutarı ise 1 milyon 132 bin TL. Öcal destek alma sürecini şöyle anlatıyor:
“Mevcut ahırımız küçük kalıyordu, modern hayvancılık için yetersizdi. Çevremizdeki arkadaşlarımız ve ilçemizdeki süt birliği yöneticileri vasıtasıyla TKDK’dan haberdar oldum. Danışmanlık firmalarının ve süt üreticileri sivil toplum kuruluşlarının yardımlarıyla hazırlattığım projemi TKDK Konya İl Koordinatörlüğü’ne sundum. İl koordinatörlüğü çalışanlarının teknik destekleriyle sonuca ulaştım. İşletmem 60 sağmal inek kapasitesine sahip. Eski işletmemden getirdiklerimle birlikte 100 civarı hayvanım var. Hayvanların dişisini işletmede bırakıp erkekleri satıyorum. Verimden düşen hayvanlarımın yerine 40 sağmal hayvan takviyesi yaparak işletmemi tam kapasiteye ulaştıracağım. Şu an düşük verimdeki hayvanlarımdan dolayı günlük 500 litre süt üretebiliyoruz. Erkek besi hayvanı satışım da mevcut. Sağmal hayvan takviyeleriyle günlük süt üretimini 1500 litreye ulaştırmayı hedefliyoruz.”
Tesiste üretilen sütler, süt üreticileri birliğine ve damızlık sığır yetiştiricileri birliğine satılıyor. Tesiste iki kişi çalışıyor.
FERÎZE ÖZTÜRK / ÇORUM
Tıbbi, aromatik bitki yetiştiriyor
Çorum’da yaşayan Ferize Öztürk, Hamdi Köyü’nde hayatına devam ediyor. “Öztürk Tıbbi Aromatik Projesi” adıyla başvuru yaptığı toplam 146 bin TL’lik yatırım bütçesine sahip projesi için TKDK’dan 77 bin TL hibe aldı. Öztürk, girişimcilik serüvenini şöyle anlatıyor:
“1964 Çorum doğumluyum. İlkokul mezunuyum. Biri kız, biri erkek iki çocuk sahibiyim. Çiftçilikle uğraşan ve aynı zamanda köy muhtarı olan eşim 2004’te vefat etti. 200 dekarı aşkın arazimizin işlenmesinin tüm yükü omuzlarıma kaldı. İlk sezonu boş geçirdikten sonra kolları sıvadım ve arazilerde ekip biçeceğim ürünleri köyümün büyüklerine danışarak planladım. Bana çok yardımcı oldular. Köyde yetiştiğim için bu işler zor gelmedi. Buğday, arpa ve ayçiçeği yetiştirdim. 7-8 yıl bu tarımsal faaliyetlere devam ettim. TKDK desteklerinden ilk kez muhtarımızın sayesinde haberdar oldum. Muhtar, ‘Gelin başvuralım, makine ve ekipmanımızı yenileyelim. Devlet traktör desteği bile veriyor. Tek şart tıbbi aromatik bitki yetiştirmek. TKDK bunun için sertifika kursu düzenletmiş. Birlikte kursa gidelim. Sonra proje [ hazırlatalım’ dedi. Köylümüzün çoğu ikna olmadı. 15 kişi kursa katıldık. Sertifikalarımızı aldık. Köyden muhtarla birlikte sadece üç kişi başvuru yaptık. Projem kabul edildi. Temmuz 2014’te hibem ödendi. Artık TKDK’yı tanıdığım için ikinci proje çağrı i dönemini kendim takip ettim. 2015 Aralık’ta IPARD II dönemi için ilk çağrıya çıkılmıştı. Makine ekipman için tekrar proje hazırlattım. Kabul edildi. 2017 Temmuz’da makine ekipmanımı ve hibemi aldım.”
Önceden sadece buğday, arpa ve ayçiçeği üretimi yapan, zaman zaman da arazilerini nadasa bırakan Öztürk, bu projeler sayesinde aspir ve çemen üretimine başlamış. Üretimde çeşitliliği artırıp riski ürünler arasında paylaştırmış. Bugün yılda 5 tona yakın aspir ve 2 tonu aşkın çemen üretimi yapıyor. Ürünler Çorum’daki borsada satılıyor.
BANU SAKALLI / YOZGAT
İkinci çiftliğini kurmaya hazırlanıyor
Banu Sakallı, Yozgat’ın Şefaatli İlçesi’nde 100 başlık süt sığırcılığı projesini gerçekleştirdi. Sakallı, toplam 2 milyon 536 bin TL yatırım bütçesine sahip projesine 1 milyon 478 bin TL tutarında TKDK hibesi aldı. Sakallı, “1982’de Nevşehir’de doğdum. Yozgat’ın Şefaatli ilçesinde yaşıyorum. İlkokul mezunuyum. Evliyim ve iki çocuğum var. Aileden hayvancılıkla uğraşıyoruz. Daha profesyonel bir boyutta hayvancılık yapmak istiyordum.
TKDK’nm Yozgat’ta yer alan diğer hayvancılık projelerini görünce araştırma yaptım. AB standartlarındaki tesislerin hibe destekleriyle kurulduğunu öğrendim ve ben de proje sunmaya karar verdim. Şefaatli’de süt üretim tesisi yoktu. Projem kabul edildikten sonra birkaç proje başvurusu daha oldu ve bu şekilde üretim tesislerinin sayısı arttı” diyor.
Tesis yüksek standartlara sahip, hayvan refahına önem veren bir yapıda. Şu anda 50 baş sağmal ineğin bulunduğu tesiste birkaç aydır süt üretimi de yapılıyor ve günde ortalama 750 litre süt üretiliyor. Aile işletmesi olan tesiste dört kişi çalışıyor. Üretilen süt, günlük olarak Yerköy’deki yerel bir süt işleme tesisine satılıyor. Sakallı, “Öncelikli hedefimiz tesisimizi tam üretim kapasitesine ulaştırmak ve hayvan başına düşen süt verimini artırmak. Daha sonra projemizde modernizasyon yaparak kendi elektriğimizi kendimiz üretmek istiyoruz. İlerleyen zamanlarda da süt üretim tesisinin yanı sıra bir de büyükbaş besi tesisi kurmayı hedefliyoruz” diyor.
Prof. Dr. Mehmed ÖZKAN / Boğaziçi Üniversitesi Rektörü
“Boğaziçi Üniversitesi tarıma el atıyor”
Tarım ve gıda konusunda artık elimizde iyi kaynaklar var. Bunların daha iyi değerlendirilme imkanları mevcut.
Tarım ve gıda günümüzde çok disiplinli çalışmalar gerektiren sektörler. Bu alanlarda yeterli uzmanlık ve beceri geliştirilmesi çok önemli. Boğaziçi Üniversitesi olarak bünyemizde ziraat fakültesi yok. Ancak farklı uzmanlıklar sayesinde bu bilgi ve beceriyi tarım odağında buluşturmanın mümkün olduğunu biliyoruz. Bu alanda birçok farklı sektörü bir araya getiren Yenilikçi Tarım ve Gıda İşletmeciliği Platformu kuruldu. Üniversite olarak Türkiye’de tarımı geliştirmek ve daha verimli hale getirmek için çalışacağız.
Doç. Dr. Aslı Deniz HELVACIOĞLU / Boğaziçi Üniversitesi İnovasyon Merkezi Müdürü
“Tarımda inovasyon yapacağız”
Türkiye’de ilk defa, tarım alanında dünyadaki benzerlerini örnek alan ama tamamen ülke gerçeklerini ve dinamiklerini ön planda tutan bir açık inovasyon platformunu kurduk. Yenilikçi Tarım ve Gıda İşletmeciliği Platformu ile bu alanda çok farklı paydaşların, tek tek birbirleriyle rekabet de etseler, bir araya gelip ortak hareket ederek tarımda yeni bir dünyayı kurgulamalarına imkan sunuyoruz. Platform, çalışmalarıyla önümüzdeki dönemde dünyaya örnek olacak.
Dr. Nevzat BİRİŞİK / Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araş, ve Politikalar [TAGEM) Genel Müdürü
“Verim artışı sağlamalıyız”
Dünyada bugün yaklaşık 4.5 milyar ton gıda üretilirken, bunun üçte biri israf ediliyor. 119 ülkenin 52’si açlık sınırı altında. Artan gıda tüketimi paralelinde gıda üretiminin de yüzde 60 oranında artması beklenirken, yerkürenin doğal kaynakları hızla azalıyor. Türkiye, kendi coğrafyasında en büyük tarım ülkesi olmakla beraber tarım sektöründe dünyada ilk 10 ülke arasında değil. Mevcut sınırlı kaynakları çok daha verimli ve bilinçli değerlendirmek için katma değer oluşturan çözümlere geliştirmek gerekiyor.
ERSAN ÇIPLAK