Harika bir başarı öyküsü
ÜNİVERSİTE eğitimi için 18 yaşında Almanya’ya giden ismet Koyun tarafından bir yurt odasında kurulan, şu an merkezi Frankfurt Worms’ta bulunan teknoloji devi kobil, Silikon Vadisi‘nde açtığı ofisle birlikte ABD’de de iddialı bir büyüme hedefliyor.
Almanya, Türkiye, Polonya, Fransa, İsviçre ve Avusturya’nın aralarında bulunduğu 18 ülkede yılda 3 milyar finansal işlem gerçekleştiren firmanın yeni hedefi Asya ülkeleri. Aralarında arkadaşımız Ürün Dirier’in de bulunduğu gazetecileri Almanya’daki merkezinde ağırlayan KOBİL, dijital kimlik, yüksek güvenlikli veri teknolojisi, uçtan uca şifreleme ve mobil güvenlik yönetimi alanlarında bunu gerçekleştirebilen ilk ve tek global Türk markası olarak dikkat çekiyor. KOBIL’in teknolojisi bugün bankacılıktan telekomünikasyona ve sigortacılığa kadar pek çok sektörde yaygın olarak kullanılıyor.
1995 yılında Deutsche Telekom’un teknolojisini tercih etmesiyle birlikte devler sahnesine adım atan KOBİL, bu yıldan sonra dijital imza alanında ilk patent sahibi şirket unvanını elde etti. 2005 yılında Bili Gates’in Münih’te internet güvenliği hakkında yaptığı sunumunda mlDentiy ürünüyle de örnek olarak gösterildi. Online bankacılık alanında da başarılara imza atan KOBIL’in teknolojisi bugün birçok Avrupa ülkesinde yaygınlaşmış durumda.
Bankalar istesin istemesin, İkinci Ödeme Hizmetleri Yönergesi’nin (Payment Services Directive – PSD) 2018’de uygulamaya gireceğini hatırlatan İsmet Koyun, Avrupa Komisyonu’nun ödeme seıvis sağlayıcılarının ortaya çıkmasını ve ödemelerde yeniliği teşvik ettiğini belirtiyor. Dijital kimliğin korunması ve PSD2 konularına dikkat çeken Koyun, “31 yıldır KOBİL güvenlik peşindeyuz. Bugün Türk bankaları AB’ye tabi değilim diyebilir ancak global saldırılara tabiler. Son zamanlarda bankaların da saldırıya uğramasıyla birlikte artık güvenlikte de geleceği koruma altına alan üst düzey bir standart oluşturulması gerekiyor. Artık bankalar hesaplarını fintech’iere açmak zorundalar. Bu da çok üst düzey güvenliği ve dijital kimliğin korunmasını beraberinde getiriyor.
PSD2’ye dikkat etmezseniz oyuncu olmaktan çok seyirci oluyorsunuz” diyor. Bugün Almanya’da 20 milyon kişinin KOBIL’in teknolojilerini kullandığına da değinen Koyun, SAP ile teknoloji ortaklığına başladıklarını aktarıyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
“2017 yılı sonuna doğru dünyada bir ilk olacak ve tüm dengeleri değiştirecek, kod adına Ecosystem dediğimiz bir platformu duyurmayı planlıyoruz.
Kısaca şirketlerin kendi Google’ını kurabileceği bir algoritma diyebiliriz. Yine dünyada ilk defa yapılacak olan, aynı anda yüz,, ses ve davranış analizi ile çalışan son derece yüksek güvenlikli bir ürün üzerinde de çalışıyoruz. 70 mühendisimiz var. Türkiye’de de bir Ar-Ge ekibi kurarak yatırımlarımıza devam edeceğiz, çok sevdiğim bir söz var: ‘Innovate or die’ (yenilikçi ol ya da yok ol). Bu durumu sürdürülebilir kılanlar ve bizimle birlikte fırsata çevirenler gelecekte üst sıralarda yelerini alacaklar.”