Güneş Sistemlerinden Elektrik Üretmeye Vergi Kolaylığı

Yeni ekonomi paketiyle çatılarda güneş sistemlerinden elektrik üretmeye vergi kolaylığı, kaçak madenciliğe hapis cezası geliyor. Kısa dönemli spot boru gazı ve CNG ithalatının yapılmasının da yolu açılacak.

ENERJİDE yerli ve milli kaynakların artırılması hedefine kilitlenen hükümet, yeni ekonomi paketinde enerji sektöründe elini güçlendirecek adımlar atıyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri devam eden yeni yasa tasarısıyla, enerji verimliliği ve enerjide tasarruf sağlayıcı yatırımlar teşvik ediliyor. Verilen desteklerle, çatı üzerinde 3 bin 850 megavat düzeyinde güneş enerjisi potansiyelinin harekete geçirilmesi amaçlanıyor. Tasarıyla ülke arz güvenliğinin sağlanması ve doğal gazın kesintisiz bir şekilde tüketiciye sunulmasını teminen uzun dönemli bir kontrat şartı aranmaksızın kısa dönemli spot boru gazı ve CNG ithalatının yapılmasına imkan sağlanıyor. Kaynak veya rezerv içermediği halde Maden İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarında ihalelik ruhsat sahası olarak gözüken 100 bin sahanın sistemden silinebilmesi amacıyla, ihalesi iki defa yapılmasına rağmen talibi çıkmayan sahalarIN aramalara açık hale getirilmesi amaçlanıyor.

ÇATIDA GÜNEŞ SİSTEMİNE DESTEK

Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı’yla yenilenebilir enerji kaynaklarından en üst düzeyde istifade etme hedefi doğrultusunda elektrik enerjisi üretimi teşvik ediliyor. Tasarıya göre sahibi oldukları veya kiraladıkları meskenlerde, eklentileri dahil Ii-sanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında kurdukları, kurulu gücü azami 10 kW olan, çatı ve cephe uygulamalı yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisinden ürettikleri elektrik enerjisi son kaynak tedarik şirketlerine satanlar, gelir vergisi ve buna bağlı KDV muafiyetinden yararlanacak. Üretip satılabilecekleri elektrik enerjisi miktarının tespitinde azami 10 kW’lık sınır göz önünde bulundurulacak. Komisyon görüşmelerinde verilen önergeyle “kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan dahil” ifadesi eklenerek, bu yatırımlar da kapsama alındı.

Söz konusu düzenlemenin enerji güvenliği ve yerli kaynaklara dayanması açısından çok önemli olduğunu söyleyen Angoragaz İthalat Toptan Satış Genel Müdürü Gökhan Yardım, “Çok büyük bir teşvik. Türkiye’den çok daha az güneş alan Almanya ve Fransa’da çatılarda bu sistemler yaygın olarak kullanılıyor. Ülkemiz çok daha fazla güneş almasına karşın tesisler kurulamıyordu. Artık çatı ve cephelerinde güneş sistemleri, ülkemizde de yaygınlaşabilecek” dedi.

gunes enerjisi

MALİYETİ 35-40 BİN TL

Türkiye’de binaların çatılarına kurulacak güneş panellerinin şebeke kapasitesi 6 bin 500 megavat düzeyinde bulunuyor. Binalarda hane halkı gelir düzeyi açısından değerlendirildiğinde ise çatı üzerine kurulabilecek güneş enerjisi potansiyeli 3 bin 850 megavat olarak hesaplanıyor. GÜNDER Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli, 10 kW’lik bir tesisin maliyetinin 35-40 bin TL arasında değiştiğini vurguladı. Böyle bir tesisin verimli ömrünün 25 yıl olduğunu, ancak 30 yıla kadar da kullanabileceğini ifade eden Kaleli şunları kaydetti:

“Kurulacak tesisler uzun ömürlü, garantili. Düzenlemeden daha çok hanehalkları yararlanacak. Villalar, yazlıklar uygulama alanları olacak. Böyle bir sistem kurmak isteyen önce ilgili dağıtım şirketiyle sistem bağlantı anlaşması, sistem kurulduktan sonra da sistem kullanım anlaşması yapacak. Haneler, ihtiyaç fazlası elektriği YEKDEM Kanunu kapsamında 13.3 dolar cente satabilecek. Kendi aboneliği üzerinden mahsuplaşma yapılabilecek. Gündüz elektrik üreten bu sistemler, şebekeden bağımsız da kurulabilir. Ancak bu durumda depolama yapılması gerekir.”

DOĞAL GAZ ARZINA ESNEKLİK

Tasarının aynen yasalaşması halinde ithal edilebilen doğal gaz arzına esneklik kazandırılması bakımından uzun dönemli bir kontrat şartı aranmaksızın kısa dönemli spot boru gazı ve CNG ithalatının yapılmasına imkan sağlanıyor. Tasarı gerekçesinde Türkiye’nin doğal gaz tüketiminin yüzde 98’inin ithal yoluyla temin edilen doğal gaz ile karşılandığı vurgulanarak, günlük ve mevsimlik değişiklikleri karşılamak, doğal gaz temininin azalması veya durması ile meydana gelebilecek doğal gaz açığını gidererek, ülke arz güvenliğinin sağlanmasının teminen sürekli ve kesintisiz doğal gaz tüketiminin sağlanabilmesi amacıyla, uzun dönemli kontrata bağımlı olmayan anlık boru gazi ithalatı ve sıkıştırılmış doğal gazı ithalatı yapılabileceği ifade edildi. Düzenlemeye göre bir takvim yılında yapılabilecek spot boru gazı ithalatı miktarı ve uygulama yöntemi, Bakanlık görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenecek.

Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği Başkam Yaşar Arslan, söz konusu düzenlemeyi ithalatın tamamen serbest bırakılması hedefine giden yolda önemli bir adım olarak gördüğünü söyledi. BOTAŞ’m mevcut doğal gaz alım sözleşmelerinin olduğu ülkelerden doğal gaz ithal edilmesinin mümkün olmadığını anımsatan Arslan, torba yasa tasarısıyla bu kısıtm spot boru gazı ve CNG ithalatı için ortadan kaldırılacağım ifade etti. Son iki yılda hayata geçirilen hızlı yatırımlar sayesinde, kaynak çeşitliliği ve arz fazlasmjn sağlanmasına yönelik olanakların ortaya çıktığını dile getiren Arslan, “Bununla birlikte yapılan dağıtım yatırımlarının da etkisiyle ciddi bir büyüme ivmesi yakalandı. 2017 yılında sektör yüzde 15 büyüyerek 53 bcm seviyesine geldi. LNG ithalatı dahil uzun dönemli kontratlarımız ise 52 bcm’dir. Aradaki fark da spot LNG alımı ile karşılanıyor. Öncelikle, ilave arz kaynağına ihtiyacımız olduğu görülüyor. Hem boru gazı hem de CNG olarak spot ithalata imkan tanınması ile ulusal arz güvenliğimize katkı sağlanmış olacak” diye konuştu. Arslan, ticaret merkezi olma yönündeki stratejik hedef yolunda, arz fazlası oluşturan, kaynak çeşitliliği sağlayan ve alternatif finansal ürünler yaratan adımla-rm piyasaya derinlik kazandıracağmı söyledi.

KÜÇÜK LPG DAĞITICISINA MUAFİYET

Görüşmeleri devam eden tasarıyla belirli bir büyüklük seviyesini yakalayana kadar küçük LPG dağıtıcı lisans sahiplerinin ulusal petrol stok mükellefiyeti kapsamındaki stok yükümlülüğünden muaf tutulması öngörülüyor. Tasarının gerekçesinde mevcut uygulamada, sektördeki küçük dağıtıcıların büyük stoklama yatırımı yapma ve yirmi günlük yakıtı kullanmadan tutma zorunlulukları, bu oyuncuları büyük dağıtım şirketlerine göre daha avantajsız hale getirdiği ve piyasa yapısında sadece yüksek sermayeli şirketlere avantajlı alan bıraktığı vurgulanarak, bu küçük şirketlerin önemli bir bölümünün, Türkiye’nin nüfus yoğunluğu düşük bölgelerinde faaliyet gösterdiğinin altı çizildi. Gerekçede, söz konusu şirketlerin dağıtım hizmeti yaptıkları bölgelerin iktisadi gelişmişlik seviyelerinin düşük olduğu, bu sebeple madde ile belirli bir büyüklük seviyesini yakalayana kadar bu şirketlerin yüksek maliyet ve finansman gerektiren yatırımlardan muaf tutulması ile tüketicinin daha rekabetçi fiyatlarla daha ucuza ürün bulabilmesinin amaçlandığı kaydedildi.

KAÇAK MADENCİLİĞE HAPİS

Tasarıyla, ruhsatı olmaksızın maden ocağı açılması, işletilmesi veya faaliyetleri durdurulmuş maden sahasında madencilik faaliyetinde bulunulması fiilleri suç haline getiriliyor. Kaçak maden ocağı faaliyetlerinde, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile 20 bin güne kadar adli para cezası getiriliyor. Bu suçtan hüküm giyenlere, infazın tamamlanmasının ardından 10 yıl boyunca madencilik yapmasının önüne geçiliyor. İlgili maddenin Komisyon’da yapılan görüşmelerinde verilen önergeyle mevcut işletme iznine mücavir sahalara makul seviyede bir taşma, iş güvenliğini artırmaya dönük madencilik faaliyetleri, çalışmaların durdurulma gerekçelerini ortadan kaldıracak madencilik faaliyetlerinin yapılması kaçak madencilikten istisna tutuldu.

Kömür Üreticileri Derneği Başkanı Muzaffer Polat, yasa tasarısında kaçak madenciliğe yönelik cezaların caydırıcı nitelikte olduğunu belirterek, bunun sektörün uzun süredir beklediği ve talep ettiği bir düzenleme olduğunu söyledi. Buldukları damarlardaki madenleri kayıtdışı çıkaranlar olduğunu ifade eden Polat, “Ondan sonra kaza olduğunda, ‘maden ocağında kaza oldu’ deniliyor. Oysa, bu ocağın verilmiş izni yok. Orada kaza olduğunda fatura sektöre çıkarılıyor. Kaçak madencilik, özellikle yüzeye yakın maden damarlarının bulunduğu Trakya, Güneydoğu Anadolu ve Zonguldak’ta daha yaygın. Sektör bu durumdan çok rahatsız” diye konuştu.

Tasarıyla ihalesi iki defa yapılmasına rağmen, maden sahasına müracaat olmaması halinde gerçek anlamda madencilik faaliyeti yapılabilecek sahaların aramalara açık hale getirilecek. Maden işleri Genel Müdürlüğü kayıtlarında yaklaşık 100 bin adet ihalelik ruhsat sahaları bulunduğuna dikkat çekilen tasarının gerekçesinde, madencilik yapılmayacak bu sahaların sistemden silinerek gerçek anlamda madencilik faaliyeti yapılabilecek sahaların ihalelik saha konumunda olmasının amaçlandığı vurgulanıyor.

Tasarıyla, 10 Haziran 2003-13 Mayıs 2014 tarihi arasında kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi, yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişinin kamunda istihdam edilebilmelerine imkan sağlanıyor.

AKKUYU STRATEJİK YATIRIM

Tasarıda 2018 yılında temelinin atılması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali yatırımlarının, Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda stratejik yatırımlar için öngörülen teşvik ve desteklerden yararlandırılması öngörülüyor. 4 bin 800 megavat kapasiteli, 20 milyar doların üzerinde yatırım bedeli olan Akkuyu Nükleer Santrali, geçen hafta ayrıca ortaklık görüşmelerinde sonuç alınamaması nedeniyle gündemde yer aldı. Rus kamu nükleer enerji kurumu Rosatom’un Akkuyu nükleer santralinin yüzde 49’luk hissesinin devir görüşmelerine başlayan Cengiz-Kolin-Kalyon (CKK) konsorsiyumu ortaklıktan çekilme kararı aldı. Rosatom, projeye Türk ortak olarak, kamuya ait Elektrik Üretim AŞ’yi (EÜAŞ) dahil etmek için görüşmeler yürüttüğünü açıkladı. Rosatom, yüzde 49 payın tümü için tek bir yatırımcı olabileceği ya da birkaç şirket daha küçük paylarla yeni ortaklar olabileceğini kaydetti.

Tasarıda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’m yılın ilk çeyreğinde yeni bir strateji açıklayacaklarını müjdelediği bor madeninde arge desteklerinin geliştirilmesine yönelik düzenlemelere de yer veriliyor. Gökhan Yardım, borik asitten yapılan uç ürünlerin üretilmesi gerektiğini vurguladı. Bu uç ürünlerin savunma sanayinde zırh yapımı da dahil olmak üzere birçok kullanım alanları bulunduğu ifade eden Yardım, “Bu ürünleri üretebilmeniz için lisansa sahip olmanız lazım. Ülkeler katma değeri kendi ülkelerinde tutmak için bu lisansları vermiyorlar. Bunun için borik asit, diğer bor bazlı ürünleri üretip geliştirmek için de arge faaliyetlerinin desteklenmesi önemli” dedi.

Gökhan YARDIM / Angoragaz İthalat Toptan Satış A.Ş. Genel Müdürü
Düzenleme ekonomik avantaj ve güvenli arz sağlayacak

Kısa dönemli spot boru gazı ve CNG ithalatının yapılmasına imkan tanıyacak yeni düzenleme ile artık günlük spot ticareti yapılabilecek. Organize toptan satış piyasası devreye girecek. 1 Ekim’de tamamıyla günlük olarak sistem dengelenecek. Onun için piyasada gaz günlük olarak alınıp satılacak.

Eskiden BOTAŞ piyasada dengeleme gazını veriyordu. Artık BOTAŞ’ın böyle bir fonksiyonu yok. Ortaya çıkacak referans fiyat, ilerde hem bölgede olacak uluslararası ticarette hem de Türkiye’nin gaz ithalatında kullanılabilir.

Buna paralel olarak gaz ithalatına da günlük ithalat getirilmesi gerekiyordu. Zaten Avrupa Birliği de artık uzun dönemli kontratlardan, günlük kontratlara geçilmesini öneriyor. Avrupa’da bu oran yüzde 70’lere geldi. Türkiye’nin de böyle yapması gerekiyor.

Kutay KALELİ / Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) Yönetim Kurulu Başkanı
Çatı sistemleri kurulumuzda büyük bir artış olacak

Tüm dünyada güneş enerjisi pazarlan, önce çatı sistemlerinden gelişiyor. Daha sonrasında büyük ve geniş ölçekli saha uygulamaları geliyor.

Türkiye’de saha uygulamalarında oldukça hızlı ilerleme kaydedilmesine karşın, çatı ve cephe sistemlerinde hızlı ve yeterli uygulama imkanına ulaşamadık.

Mevcut düzenlemede evinin çatısına güneş enerjisi sistemi kurmak isteyen gerçek kişi, sistemi kurduğunda fatura kesmek zorundaydı.

Şahıslar da fatura mükellefi olmadığı için şahıs şirketleri kurma zorunluluğu ortaya çıkıyordu. Yeni düzenlemeyle şirket kurma yükümlülüğü ortadan kalkıyor. Böylece herkes çatısına rahatlıkla böyle bir sistemi kurabilecek.

İhtiyaç fazlası elektriğini sattığında parasını alabilecek. Ya da mahsuplaşmaya gidecek. Tahmin ediyorum 2018 yılının ortalarından itibaren çatı kurulumlarının çok hızlı bir şekilde arttığını görmeye başlayacağız.

Fesih AKTAŞ / Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları işveren Sendikası (EPGİS) Başkanı
Ayrıcalığa karşıyız

Yasa tasarıyla akaryakıt kaçakçılığında daha önceleri yoğun bir şekilde kullanılan baz yağların ÖTV’sinin yukarı çekilmesini olumlu değerlendiriyoruz. Kaçakçılığın önüne geçilmesi için çok önemli bir adım.

Özellikle aerosalla ile ilgili bazı düzenlemelerin de yine, yapma gaz, itici gazların kullanılmasını engellemeye yönelik düzenleme de çok yerinde. Ancak bu tür güzel düzenlemeleri yaparken, daha önce piyasayı bozan LPG dağıtım firmalarına ödül verilmeliydi.

Yeni torba yasa tasarısıyla yüzde 2 pazar payının altında olan LPG dağıtıcı lisans sahiplerine, belli bir büyüklüğe gelinceye kadar muafiyet getiriliyor. Pazarın yüzde 27’sine hükmeden bu şirketlerin sayısı 90 civarında. Bu ayrıcalığa karşıyız. LPG gibi suistimale açık bir segmentte maliyetleri etkileyecek şekilde düzenleme yapmak sektörde yeni eşitsizliklere yol açar. Sektörün selameti ve adil rekabet koşullan için bu düzenleme geri çekilmeli.

Hülya Genç Sertkaya

Bankalar Güneş Enerjisi Kredisi Veriyor





Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir