“Finansal okuryazar KOBİ’lere ihtiyaç var”
Yirmi senedir strateji, iş geliştirme, bütçe planlama alanında büyük şirket patron ve CEO’ları ile birebir çalışıyorum. Hem global, hem ülkemizdeki en büyük kurumlanıl Yönetim Kurullarında görev yapıyorum. 2010 yılı başından beri de finansal okuryazarlık alanında hem bireylerle, hem esnafımızla, hem de KOBİ’lerle, birebir ve kitlesel erişim metotları ile çalışıyorum. Türkiye ekonomisinin gelişiminde ise en büyük değeri, girişim ruhu ile başlayıp, dünya gerçekleriyle şekillenip, kurumsallaşma yolunda büyüyen KOBİ’lerimize veriyorum. Ülkemizdeki KOBİ sayısı tüm işletmelerin yüzde 99.8’ini oluşturuyor. Aynı zamanda KOBİ’lerimiz istihdamın yüzde 75’ini sağlıyor, ihracatımızın da yüzde 60’ını yapıyorlar. Bu demek oluyor ki, çok büyük bir özeni hak ediyorlar. Buradan yola çıkarak KOBİ’lerimizin sağlıklı bir şekilde faaliyetlerine devam etmesi ve büyümesi demek ülke ekonomisinin ayakta kalması ve büyümesi demektir. Ayakta kalmanın en temel yapıtaşlanndan birisi finansal bilinçtir. İşte biz bu bilince finansal okuryazarlık bilinci diyoruz.
Finansal okuryazarlık, ülkemiz için oldukça yeni bir kavram. Özü, kişinin paranın kullanımı ve yönetimi hakkında doğru bilgiyle değerlendirme yapması ve etkili karar verme yetisine sahip olması, risklerini doğru yönetmesidir. Asıl göz ardı etmememiz gereken önemli bir husus da, KOBİ’lerin değişen piyasaya hızla uyum sağlama becerileri. Görüşüm, bu beceri KOBİ’nin patronunun kendisinde başlıyor. Bir girişimcinin fikrini hayata adapte etmeden önce hedefini doğru kriterler üzerinden belirlemesi, ortaya çıkacak olan KOBİ’nin tüm geleceğini sağlam temeller üzerine atmasını sağlayacaktır. Bu da fırsat ve krizlere karşı çok daha etkin bir savunma mekanizması sağlayacaktır.
YENİ FİNANSAL ÜRÜNLER: Günümüz dünyasında inovasyon, küreselleşme ve teknolojinin etkisiyle her türlü finansal ihtiyacı karşılayacak ürünler ve hizmetler artmaktadır. Önemli olan doğru ihtiyaca yönelik doğru ürün ve hizmeti anlayarak kullanmaktır.
PLANLAMA: Finansal okuryazarlığın en önemli konularından biri olan bütçe yapmak, projeksiyon ve sektörün gelecekteki beklentilere paralel farklı senaryolar hazırlamak, bilanço okumak, para ve nakit akışlarım doğru yönetebilmek, finansal tabloları analiz etmek ve yorumlamak, sorunların önünü alabilmek ya da sorunlarla karşılaşıldığında bunlarla nasıl baş edileceğine dair donanıma sahip olmaktır.
SENARYOLAR: Türkiye’nin en büyük,kurumlannda senelerce senaryo bazlı planlama çalışmaları yürütmüş bir planlamacı olarak şunu söyleyebilirim ki, planlamaya zaman ayırmak elzemdir. Farklı durumlara karşı farklı senaryolar hazır olmalıdır. Şartlar değişse de planlara uygulaması önemlidir. Çünkü plansız yola çıkmak uzun dönemli büyümenin karşısındaki en büyük engeldir.
TAHSİLAT: Finansal tabloların gerçekçi bir şekilde analiz edilmesi kadar büyük bir öneme sahip olan bir diğer konu ise tahsilat ve ödemeler için kullanılabilecek finansman yöntemlerinin derinlemesine bilinmesi ve etkin kullanılmasıdır.
ÖNCELİKLENDİRME: KOBİ’lerin, işletme kurarken, temel amaçlarının kâr etmekten önce, paralarım doğru yönetmek olduğu şeklinde önceliklendirme yapmalarının önemi de ortaya konulmalıdır. Günümüzde, firmaların finansal sağlıklarını tehdit eden en önemli unsur kârlılık sorunları dep, nakit akışı sıkışıklıklarıdır.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK: Unutulmamalıdır ki herhangi bir işletmenin sürdürülebilirliği, öncelikli olarak etkin bir nakit yönetimi ve sağlıklı bir nakit akışından geçmektedir. Kapanmak zorunda kalan ya da iflas eden işletmelerin temel sorunu nakit akışlarındaki problemlerden kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda şirketinizin torunlarınız ile devam etmesini istiyorsanız, şimdiden almanız gereken bazı önlemler, yapmanız gereken bazı uzun dönemli yatırımlar olduğu aşikardır. Dünya sürdürülebilirlik otoritesi GRI’ın Türkiye’den seçilmiş ilk yönetim kurulu üyesi olarak şunu belirtmek isterim ki, her şirkette entegre raporlama temel bir ihtiyaçtır.
EV/ İŞ AYRIMI: Tüm bunların yanı sıra üzerinde durulması gereken çok önemli bir diğer konu ise işletme giderleri ile özel harcamaların birbirinden ayrılması olmalıdır. Ülkemizdeki bir çok büyük işletmenin dahi aile şirketi yapısında bulunması bu konuyu çok daha önemli bir duruma getirmektedir. Ev ve iş bütçesi karpuz keser gibi net bir şekilde ikiye ayrılmalıdır.
BÜTÜNSEL BAKIŞ: Tüm bunlar ve finansal kaynak kullanımı, devlet destekleri, sigorta ve vergi süreçleri, yatırım değerlendirme araçları da finansal okuryazarlık konusunun içerisinde bütünüyle detaylı bir şekilde ele alınmakta ve KOBİ’lerin gücünü artırmaları yönünde bilgilendirme yapılmaktadır.
TASARRUF: Devir tasarruf devri… Unutulmamalıdır ki, finansal okuryazarlığın artması, tasarrufların payımn artmasında ve böylece ülkemizin kalkınmasında etkisi çok büyüktür. Bu şirketler için de geçerlidir. Sermayenin doğru yönetilmesi şarttır. Şirket çalışanlarının maliyet kontrolünü bilmeleri, bu konuda eğitilmeleri çok önemlidir. Türkiye Kalkınma Bakanlığı Tasarruf Komitesi’ne bir dönem başkanlık yapmış biri olarak şunu ifade etmek isterim ki şirketler büyüme döneminde olsalar da tasarruflu kaynak kullanımı bakış açısı hiç elden bırakılmamalıdır.
Tüm bu nedenlerle KOBİ’lerin finansal okuryazar olmaları konusundaki çalışmalarımızı artırmalı, onlara finansal bakış açısı anlamında yeni pencereler açmalıyız. Kurumsal ve sivil toplumdaki hayatımın yanı sıra, 2010 yılından beri ben de bir girişimciyim. Bugün KOBİ niteliğinde olan bir şirketi yönetiyorum. Dolayısı ile tüm bu konuların önemini bire bir uygulayarak kendim de şahsen gözlemliyorum. Finansal Okuryazarlık Demeği Kurucu Başkam olarak da, tüm KOBİ’lerimizi finansal okuryazarlık alanında bir adım daha atmaya davet ediyorum. Türkiye ekonomisi ancak finansal okuryazar KOBİ’ler ile daha güçlü yarınlara ilerleyebilecektir.
ÖZLEM DENİZMEN
Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği (FODER) Başkanı