Burası Deliler Kahvehanesi
İSTANBUL’UN en eski semtlerinden biridir Balat. Özellikle son yıllarda semtte yaşanan değişim muazzam. 10 yıl öncesine kadar oto tamir atölyelerinin, çeşitli imalatçıların bulunduğu bölge bugün bambaşka bir çehreye bürünmüş vaziyette. Özellikle hafta sonları ziyaretçi akınına uğrayan semt, artık bohem bir havaya sahip. Açılan yeni kafeler, farklı mekânlar haftanın her günü dolu oluyor. Ama içlerinde bir tanesi var ki diğerlerinden farklı. Burası Deliler Kahvehanesi. Mekanı diğerlerinden ayıran bir özelliği var. Burası maddi durumu yetersiz ailelere yardım toplayan, ihtiyaç sahiplerine ücretsiz gönüllü eğitimlerin verildiği ve sokakta yaşayanların her akşam sıcak yemek yiyebildiği bir yer. Kurucusu Ali Denizci desteğe ihtiyacı olan insanlara yardım edebilmek için burayı hayata geçirmiş. Mekan sadece tek bir konuda hizmet vermiyor. İhtiyaç sahiplerine kıyafetten yemeğe, erzaktan eğitime kadar pek çok farklı ihtiyaç alanında yardımcı oluyorlar. Bizde Deliler Kahvehanesini daha iyi anlamak için Deliler ve Veliler Derneği Başkam Bihter Aşkım Ünek’e faaliyetlerini sorduk.
Deliler Kahvehanesi nedir?
Deliler kahvehanesi 11 sene önce Balat’ta Ali Denizci tarafından faaliyete geçirilmiş bir oluşum. Tik önce Balat’ta 12 metrekarelik küçük bir dükkânda başlıyor, daha sonra şubeleşiyor. Derviş Baba ismi altında Eskişehir, İzmir, Bursa, Edirne, Ankara gibi pek çok şehirde şubeleşiyor. Sonrasında kurumsallaşmaya gittiği için o ruhu kaybetmemek için şubelerle organik bağ kesiliyor. Şu an sadece Küçükmustafapaşa bölgesinde bulunuyoruz. Deliler ve Veliler Derneği altında bu işlerimizi yürütüyoruz. Ali Denizci derneğin fahri kurucusu. Bizler dernek üyeleri olarak Ali Bey’in gönüllüsüyüz. Emekli, ev hanımı, beyaz yakalı hemen her kesimden gönüllümüz var.
Neler yapıyorsunuz?
Amiral gemimiz aşevimiz. Senenin 365 günü her akşam saat 19:30’da sokakta yaşayan evsizler ve ihtiyaç sahiplerine yemek veriliyor. Her akşam ortalama 200 kişinin karnı bu aşevinde doyar. Ayda 5 bin kişiyi yediriyoruz. Biz sadece karınlarını doyurmuyoruz, aynı zamanda çeşitli ihtiyaçlarını da gideriyoruz. Sokakta yaşayan çok yaşlı veya sağlık problemi olan kişileri de pansiyon gibi çeşitli yerlere yerleştirebiliyoruz. Anlaşmalı olduğumuz 10 yer var. Bağışçılarımızdan gelen kullanılmamış veya ikinci el kıyafetleri butiğimizde ihtiyaç sahiplerimiz için ayırırız. Gönüllü berberlerimiz gelir, tıraşlarını yapar. Kişisel bakımlarını yapabilmeleri için belirli sürelerde hamama göndeririz. Bu insanların mevsimsel ihtiyaçları oluyor. İstanbul’un belirli bölgeleri kontrolümüz altında. Gönüllü arkadaşlarımızın araçlarıyla çıkar, parkları bahçeleri, hastaneleri, yeraltı geçitlerini dolaşırız ve her akşam ihtiyaç sahiplerine ihtiyaçları doğrultusunda uyku tulumu, çorap, mont, battaniye gibi çeşitli şeyler dağıtırız. Gönüllü dişçilerimiz, doktorlarımız var. Bu kişilerin herhangi bir sağlık problemi olduğu takdirde hastaneye yönlendirmesini yapar, randevularını alırız. Bulunduğumuz bina dört katlı. Binanın giriş katında kafe olarak hizmet veriyoruz.
Alt katta ikinci el butiğimiz var. Bu butikte kıyafet ve aklınıza gelebilecek her türlü ev eşyası olabiliyor. Bu eşyaların ihtiyaç sahiplerine yönlendirmesi yapılıyor. İhtiyaç sahipleri ayda bir kez olmak şartıyla buradan gelip ihtiyacı olan kıyafeti tedarik edebiliyor.
Binanın üst katında bir etkinlik salonumuz var. Etkinlikleri sosyal medya üzerinden duyuruyoruz. Etkinliklerimiz ücretli değil, tek istediğimiz etkinliğe katılacak kişilerin erzak getirmesi. O erzaklar âşevinde pişirilerek sokakta yaşayanlar için hazırlanıyor. Ayda bir mahallemizdeki ihtiyaç sahiplerine erzak dağıtımı yapıyoruz. Her ay ortalama 100 aileye dağıtım yapılıyor. Erzak paketlerimizde yumurtasından bebek mamasına, diş macunundan kuru etine pek çok şey var. Ayrıca en üst katta kitap, kırtasiye ve oyuncak alanımız var. İhtiyaç sahiplerine bu eşyaların da tedariğini sağlıyoruz. Anadolu’daki okullara da ihtiyaçları doğrultusunda malzeme gönderiyoruz; okullarda kütüphane kuruyoruz.
Ne tür etkinlikler yapıyorsunuz?
Hafta sonu kafemizde yer bulunmuyor. Pazar günleri özellikle kahvaltı ve yağlıboya paketimiz var, fiyatı 80 TL. Üst kattaki etkinlik salonumuzda mahalledeki kadınlara çeşitli eğitimler veriliyor. Mahalledeki annelerle iki haftada bir toplantılar düzenliyoruz, onların dertlerini dinliyoruz. Hangi konularda, nasıl destek olabiliriz diye istişareler yapıyoruz. Son gerçekleştirdiğimiz toplantıda yaklaşık 12 kadının okuma yazma bilmediğini tespit ettik ve okuma yazma öğrenmek istediklerini öğrendik. Bunun üzerine hemen gönüllü öğretmenlerimizi organize ettik ve bir program hazırladık. Ve şimdi okuma yazma kursu açtık. Kimisi geliyor evine destek olmak istediğini söylüyor. Bu kişiler için örgü atölyeleri, farklı atölye çalışmaları organize etmeye çalışıyoruz ki bir şeyler üretip evlerinin ekonomisine katkıları olsun. Çocuklara yönelik de çalışmalarımız var. Özellikle derslerine destek konusunda yardımcı oluyoruz. Bulunduğumuz bölgede ciddi bir mülteci sorunu var. Mülteci çocuklar eğitim sistemine adaptasyonda dil sebebiyle çok ciddi zorluklar yaşıyor. Bu çocukların eğitim sistemine adapte olması için çalışmalar yapıyoruz. Bireysel problemleri olan çocuklara da gönüllü özel eğitmenlerimiz vasıtasıyla destek oluyoruz. Ritim terapileri, yağlı boya atölyeleri, opera, müze, sinema ve çeşitli kültürel ve sanatsal faaliyetler alanında etkinlikler organize ediyoruz. Ayrıca çocuklara burs veriyoruz. Ailelerin zorlukları olabiliyor. Maddi imkânsızlıkların olduğu durumlarda destek veriyoruz. Hâlihazırda 14 çocuğa burs veriyoruz. Bunlardan bazılarını başka kaynaklara yönlendirerek oralardan burs almalarına yardımcı oluyoruz.
Bugüne kadar suistimaller yaşadınız mı?
Eskisi kadar sıkıntı yaşamıyoruz. Yardım alanlar biliyorlar ki kayıt altındalar. Ve her şey kayıtlı olduğu için sistemden kimin ne aldığı görünüyor.
İnsanlar sizden nasıl haberdar oluyor? Bu örgütlenmeyi nasıl sağladınız?
Artık dijital çağdayız. Ve sosyal medyayı aktif olarak kullanıyoruz. İnsanlar sosyal medya üzerinden bize ulaşabiliyor. Kulaktan kulağa duyuluyor.
Şubeleşmeyi düşünüyor musunuz?
Yakm zamanda şubeleşme gibi bir hedefimiz yok. Daha önce Derviş Baba ismiyle şubelerimiz vardı. Ama halen sadece tek bir yerde devam ediyoruz. Şubeleşme ile ilgili talepler alıyoruz, ama şimdilik tek bir yerde olmayı tercih ediyoruz.
İhtiyaç sahibi ailelerin belirlenme süreci
Deliler Kahvehanesine bir ihtiyaç sahibi geldiğinde öncelikle sosyal hizmetlerden, kaymakamlıktan, valilikten, devlet mercilerinden tahkikatını yapıyoruz. Ayrıca habersiz ev ziyaretleri yapıyoruz. Ailenin gerçekten ihtiyacı olduğu takdirde orada devreye giriyoruz. Kime ne veriyorsak bütün kayıtlarını tutuyoruz. Verdiğimiz aile ya da kişinin bütün bilgileri bizde mevcut.
Her şey kayıt altında. Amacımız balık vermeyi değil balık tutmayı öğretmek. Bir ailenin ihtiyacı olduğu takdirde bu ailenin neden geliri yok diye sorgulamasını yapıyoruz. Oradaki sorun neyse çözülmesi için destek oluyoruz. Tekrar iş hayatına dönebilmesi için ne gerekiyorsa destek vermeye çalışıyoruz. İstihdam için birebir destek olduğumuz bir birimimiz yok. Ama kulaktan kulağa yönlendirme yapabiliyoruz. Bunun dışında bir uygulamamız yok. Çoğu kez bu konuyla alakalı telefonlar geliyor. Ne yazık ki böyle bir havuzumuz yok.
Maliyetler nasıl karşılanıyor?
Sadece bağışlarla ayakta duruyoruz ve yettiği kadarını yapıyoruz. Bağış devam ettiği müddetçe burası devam eder. Devletten herhangi bir destek almıyoruz, kabul etmiyoruz. Hiçbir maaşlı çalışanımız yok. Burada bulunan herkes gönüllü olarak iş yapıyor. Bağışlar doğrultusunda kira ve faturalar ödeniyor, acil bir durum olduğunda sosyal medya üzerinden kampanya açıyoruz. Bu kampanyada toplanan bağışlarla ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçları gideriliyor.
YEŞİM OKSAY