AVM mağazacılığı mı? Cadde mağazacılığı mı?
AVM mağazacılığı ile cadde mağazacılığı arasında müthiş bir rekabet yaşanıyor. Müşteriler hangi tür mağazacılığı, neden tercih ediyor? Alışveriş sıra sında beklentileri neler? Gelecekte mağazacılık na sil bir değişim geçirecek? işte bu ve benzeri sorulara doğru, güncel ve güvenilir yanıtlar bulanlar rekabet avantajına kavuşuyorlar. Gayrimenkul ve arazinin bilinçli kullanımı için bir düşünce kuruluşu Urban Land Institute (ULI) ABD’li bir danışmanlık şirketine yaptırdığı araştırmanın sonuçlarını değerlendiren bir rapor yayınladı. Bu rapor önemli ipuçlarıyla dolu.
Cadde mağazacılığının 2016’da gayrimenkulde yükselen trend olduğunu vurgulayan rapor, Avrupa’da, bu yıl ana cadde üzerinde perakende satışın en umut vadeden yatırım alanlarından biri olduğu belirtildi. Rapora göre yeme-içme tercihlerinin alışveriş yapılacak mekanın seçiminde çok etkili. Sanal alışveriş artsa da mağazadan alışverişin önemini koruduğu görülüyor. İnternet üzerinden satın almalar artsa bile kişilerin mağazadan deneyimleyerek alışveriş yapmayı tercih ettiğini gösteriyor. Mağazaların sağladıkları bazı imkanların internet üzerinden yapılamaması, mağazacılığın daha uzun yıllar devam edeceğine işaret ediyor. Örneğin kitap dükkanları, online kitapçılarda asla mümkün olmayan imkanlara sahipler. Okuma grupları, çocuklar için masal saatleri, yazarlardan ilham alınarak planlanan geziler, imza günleri, kitap-kafeler bunlardan sadece birkaçı…
Raporda dikkat çeken konulardan biri de şu: Geleneksel gıda zincirleri yerlerini etnik restoranlar ve gurme dükkanlara bırakıyor. Yiyeceklerin nereden geldiği, nasıl hazırlandığı ve nasıl yetiştirildiğini merak eden insanların sayısı hızla artıyor. Gurme yağlar ve sirkeler, ısmarlama makarnalar ve özel soslar satan dükkanların sayıları artıyor. Gastronomi sınıfları, pasta veya yemek atölyeleri de ortak ilgi alanlarına sahip insanları bir araya getirme konusunda popüler etkinlikler arasına girmiş durumda.
Demografik çalışmalar deneyim ekonomisinin erkeklerin de ilgi odağı haline geldiğini gösteriyor. Hollanda’da Hoog Catharijne Man Cave adlı bir proje, erkeklere bir elektronik mağazasının hemen yanında vakit geçirmeleri, sohbet etmeleri ve dilerlerse bir şeyler içmeleri için cuma-pazar arası açık olan ‘boy’s night out’konseptli orijinal bir mekan oluşturmayı hedefliyor.
Böylece eşleri veya arkadaşları alışveriş yaparken erkekler de vakit geçirmek için farklı bir seçeneğe sahip olabiliyorlar. Kişilerin alışveriş tercihlerine ‘özgünlük’, ‘yerellik’ ve ‘ferahlık” gibi yeni anahtar sözcükler girmeye başlarken, eşyalara duyulan isteğin yerini sahibine dair bir ipucu veren anlamlı ve bireyseli yansıtan eşyalar alıyor. Bireyselleşme eğilimi mevcut trendleri yansıtan ürünlere olan talebi de artırdı. Örneğin, İrlandalI perakendeci Primark, düşük fiyatlı ve neredeyse tek kullanımlık giysiler ve aksesuarlar piyasaya sürerek pazarın bu alanında başarı gösterdi.
Bu akım, gençler ve bütçe odaklı “fashionistalara” hitap ederken, diğer yandan özgünlük ve sürdürülebilirlik değerleri ile çelişiyor. Mağazaların internete tam entegrasyon sağlamaları, perakende satış ağlarını genişletme taktiği olarak başarıyla uygulanıyor.
