Artık yerli bir outdoor ayakkabı markası var

İlginç bir girişimci

Bu konuda da yüzde 100 yerli üretimi yakaladık. Daha açık bir ifade ile sonunda yerli bir outdoor ayakkabı markamız oldu. Doğa tutkunu bir girişimci olan Kadir Yılmaz’ın kurduğu outdoor ayakkabı firması Vaneda’nın ürünleri yüzde 100 yerli olarak Türkiye’de üretiliyor. Yılmaz, “Doğa ile buluşmak bir lüks olmamalı” diyerek, herkesin ulaşabileceği segmentte ayakkabılar üretiyor. Hedefi, dünyada tanınan bir outdoor markası olmak. Bugüne kadar TSK, polis ve jandarma teşkilatları ile yurtdışındaki askeri birlikleri giydiriyordu, şimdi sırada outdoor tutkunları var. Firmanın fabrikası İstanbul Hadımköy’de, yan sanayi fabrikası ise İkitelli’de. 350’den fazla kişiye istihdam sağlayan Vaneda Ayakkabı, önümüzdeki dönemlerde bu sayıyı artırmayı hedefliyor. 1.5 yıla yakındır online platform üzerinden ve sayılı distribütörler aracılığıyla satılan ayakkabılar, artık Boyner departmant store’larda da satılacak. Türk tasarımcılarla çalışan ve kendine özgü teknolojiler üreten firmanın 2020 yılsonu ciro hedefi 33 milyon TL. Vaneda Ayakkabı Kurucusu Kadir Yılmaz ile gelecek hedeflerini ve projelerini konuştuk…

Vaneda ayakkabıyı biraz tanıyabilir miyiz?

Vaneda markası, 46 yıldır ökçe, taban ve iç kalıp üretimi yapan, Fatih ökçe’nin de içinde yer aldığı Fatih Grup’a bağlı. Kendileri sektörün öncü markaları olmakla beraber, ayakkabıda teknolojik gelişmeleri her daim takip eden bir firma. Bizim hikâyemiz ise, 2004’te İstanbul’da başladı. Yüzde 100 su geçirmeyen, ağırlaşmayan bot ve outdoor ayakkabı üretiyoruz. Yıllık 500 bin çift kapasiteyle çalışıyoruz. Outdoora yönelik ürünlerin hayatımda hep önemli bir yeri oldu. Bu alandaki eksikliği tüketici olarak kendim de yaşıyordum. Tüketicinin artık günümüz koşullarında yüksek standartlara sahip bir ürüne daha uygun fiyata ulaşabilme hakkı olduğuna inanıyorum.

Hem fiyat hem konfor hem de performans kriterlerini dikkate aldığımızda en optimum ürünleri üretmeyi hedefledik. Günümüzde doğa ile buluşmak bir lüks olmamalı. Hemen herkesin bunu yapabilmesini istedik. Hedeflerimiz doğrultusunda Ar-Ge çalışmalarımız için bir merkez kurduk. Zamanla kendi teknolojimizi oluşturduk. Tasarım çizgisiyle, kalite ve konforuyla kendine has duruşu olan iddialı bir marka çıkarmayı başardık.

Ürün segmentinizde kaç çeşit ayakkabı var?

Üç farklı tema ile alıcılarımızın karşısına çıkıyoruz. Bunlar +Na-ture, On Duty, V-Free serileri. Bu ayakkabıların her biri farklı bir kitleye hitap ediyor. +Nature doğayla iç içe yaşayan ve aktif outdoor faaliyetlerini sevenlere; On Duty güvenlik güçlerimize; V-Free serimiz ise günlük şehir yaşantısında outdoor esintileri tercih eden kişilere. ileride ürün çeşitliliğimizi ayakkabı ve bot ile sınırlandırmadan daha da genişletmeyi hedefliyoruz.

Şimdiye kadar Türk Hava Kuvvetleri, Polis özel Harekât, Jandarma gibi güvenlik güçlerimize Vaneda marka ürünlerimizi giydirme onurunu yaşadık. Ekip olarak kendi içimizde de kurduğumuz bir cümle var; “Bizim bu üretimi yaparken hata yapma lüksümüz yok, çünkü hata yapma lüksü olmayanlar için çalışıyoruz. Bu yüzden biz de hep görev başındayız.” Son teknoloji ile askerlerimize su geçirmeyen, ekstra rahatlık ve konfor sağlayan en kaliteli malzemeleri kullanarak ayakkabılarımızı ve botlarımızı üretip onların beğenisine sunuyoruz. Bazı yabancı ülke ordularına da botlarımızı sattık.

Sadece erkek ayakkabıları mı üretiyorsunuz?

Şu anki koleksiyonumuz sadece erkek ayakkabısı üzerine. Ancak Ar-Ge ekibimiz yeni sezon hazırlıklarını yaparken kadın segmenti için de çalışıyor. Umuyoruz bir sonraki yaz sezonunda, hem erkek hem kadın koleksiyonumuzu kullanıcıların beğenisine sunmuş olacağız.

Ürünlerin tüm malzemeleri Türkiye’de mi üretiliyor?

Tasarım süreçleri de dâhil olmak üzere yüzde 100 yerli üretim yapıyoruz. Hedefimiz sağlam bir marka stratejisi ile tüketicinin kalbini kazanacak ilk yerli outdoor markası olmak. Tabiiki pazarın istediği ve ihtiyacı olan teknolojik malzemeleri ürünlerimizde kullanıyoruz. Ülkemizde aynı kalitede muadili bulunmayan malzemeleri yabancı tedarikçilerimizden elde ediyoruz. Ancak önceliğimizin yerli üreticiler olduğunu vurgulamak isterim. Yıllardır ayakkabı yan sanayinde faaliyet gösteren bir gruba bağlı olduğumuzdan, bu hassas olduğumuz konuların başında geliyor. Genç, dinamik ve vizyoner bir ekiple çalışıyoruz. Hem pazardaki trendleri takip ediyor hem de kimliğimize uygun iddialı çizgi oluşturuyoruz. Tasarımda estetik ve işlevselliğin iddialı şekilde kullanılması gerektiğine inanıyorum, özellikle de ayakkabıda, post pandemik dünya düzeninde doğayı yeniden keşfeden kitleye, arayışlarına eksiksiz olarak cevap verebilecek ürünler sunmanın önemli olduğu kanaatindeyim. Tekstilde olduğu gibi ayakkabı sektöründe de egemen olan İtalyan, Amerikan ve Alman tasarımcı algısını yıkmak istiyoruz. Ülkemizde işinin ehli son derece yetenekli tasarımcılar var. Markamızın kodlarını iyi kavramış, hedeflerini besleyecek her türlü tasarıma koleksiyonumuzda yer açabiliriz.

Fiyatlarınız ne düzeyde?

Botların fiyat skalası ürünün içerdiği teknolojiye göre değişiklik gösterse de 600-700 TL bandında. Hem global rakiplerimizle kıyasladığınızda hem de tasarımı ve üstün özelliklerini dikkate aldığımızda rakamlarımızın ulaşılabilir olduğunu söyleyebilirim.

Boyner’lere girdiniz, başka mağazalarda da olacak mısınız?

Perakende satışlarımızı şimdiye kadar kendi web sitemizden ve diğer online açık pazarlardan yapıyorduk. Yeni sonbahar-kış sezonu ile ilk offline satış kanalımız Boyner’de olacak. Dokuz farklı ürünü satışa sunduk. Koleksiyonda işlevsellik ve kolay ulaşılabilir fiyat politikamızı ön planda tuttuk. Ürünlerimiz Boyner’in büyük şehirlerdeki seçili mağazaları ve web sitesi dahil toplam 10 lokasyonda erkek ayakkabı kategorisinde satışta olacak. Markamızın daha çok kişiye ulaşması için diğer offline pazar yerleriyle de görüşmelerimiz devam ediyor.

İhracat faaliyetleriniz nasıl gidiyor?

Yurtdışı satışlarımız bu yıla kadar ciromuzun ortalama yüzde 10’u seviyelerindeydi. Sahip olduğumuz üretim hacmi ve ürün kalitesiyle yeni yılda bu yüzdenin büyümesini arzuluyoruz.

2020 yılsonundaki ciro hedefiniz nedir?

2020 ilk üç çeyrek kapanışında brüt ciromuz 33 milyon TL civarında. Son çeyrekte yine askeri ve perakende sektöründe yeni kış sezonu için hedeflediğimiz üretimleri de tamamlayarak yılı en az yüzde 20 büyüme ile kapatmayı hedefliyoruz. 2021 hedefimiz ise offline pazar yerlerinde koleksiyonlarımızı her sezon üzerine yenilerini katarak genişletmek. Yurtdışında fuarlara ve etkinliklere katılarak bu pazarlarda payımızı arttıracak fırsatlar yaratmayı da amaçlıyoruz.

“Çarkın dişlisi”

Röportaj sırasında ilgimizi çeken bir diğer konu ise Vaneda isminin nereden geldiği oldu. Vane, bir çarkın dişlisi anlamına geliyormuş; yerel bir değirmeninin kanadı ya da bir yelkovanı olarak düşünülebilir. Tamamlayıcı bir parça anlamı taşıyormuş. Bulunduğu mekanizmada küçük ama çok stratejik bir role sahip. Önemli bir boşluğu dolduruyor. Vaneda Ayakkabı Kurucusu Kadir Yılmaz, “İsmimiz hedeflerimiz ve stratejimizle o kadar örtüştü ki zamanla ilham kaynaklarımızdan biri olmayı başardı. Bu sayede rotamızı bulduk” diyor.

DryTex teknolojisi

Marka ayakkabılarında, diğer su geçirmez teknolojilerden farklı olarak kendi geliştirdiği kayıtlı ticari marka olan DryTex teknolojisini kullanıyor. Bu teknoloji, yüzde 100 su geçirmeyen, nefes alabilen üstün bir membran denilen bir özellik. Ürünler 500 bin adıma kadar su geçirmiyor ve ağırlaşmıyor.

Ayrıca ihtiyaç duyulduğu takdirde çok soğuk ve zor şartlar için su geçirmezliğin yanında yine kayıtlı bir ticari marka olan Svveloft ısı yalıtım malzemesi ile -25 C’ye kadar ayağı üşütmeyen bir teknoloji kullanılmış. Ayakkabılarda çift yoğunluklu enjeksiyon taban teknolojisi kullanılarak yüksek teknik kabiliyete sahip yırtılmaya dayanıklı nubuk ve süet deriden üretiliyor. Bu tasarımlar, nefes alabilir, hjjyenik, nem emici ve değiştirilebilir mostralarla etkin konfor ve yürüyüş kabiliyeti sağlıyor.

AYŞEGÜL KÜÇÜKKURT ZOR