İmaj ve Algı Yönetimi
Yeni bir danışmanlık servisi. Bu hizmeti veren kurumlara şimdi bizde de ihtiyaç var. Kuruluşunuzun yaşı ne olursa olsun imaj algısını, her altı ayda bir ölçtürün!
BAŞTA ABD olmak üzere Avrupa’da ‘Image Consulting Service” sayısı şaşılacak derecede artıyor. Çok büyük markalar hariç, ticari işletmelerin bir bölümü pandemi sonrası büyük sürprizlerle karşılaşıyor. Şimdi mevcut ve gelecekteki olası imajınızı ölçtürmenin tam zamanı.
En büyük sermayeniz imajınızdır
NUR DEMIROK / PARA ; Bu haftaki yazımda özellikle bireysel ve toplumsal görüşlerimizi şekillendiren ‘algı yönetimi‘ üzerinde duracağım. Konu aslında uzun ve çok karmaşık bir süreç. Ne kadar eski bir markaya sahip olursanız olun; ekonomik, siyasal kültürel ve teknolojik gelişmeler, her an konumunuzu umulmayan bir hızla değiştirebiliyor. Bu da algısal bir gösterge haline gelen ‘marka’ üzerinde derin etkiler yaratabiliyor.
Bu durumda sürekli marka imajını mı değiştirmeniz gerekiyor? Genel kural olarak elbette hayır! Değiştirmeniz gereken şey markanızın toplum ve tüketici üzerindeki algısal motivasyonunu yenilemek, onu şimdinin ötesinde daima gelecek zamana taşımaktır.
Beklentileri Sürekli Analiz Edin!
Peki, bu süreç nasıl olacak; nasıl işleyecek? ilk yapmanız gereken şey, yeni kuşakların, yeıni yönetimsel gelişmelerin ve de tüm yeni ekonomik modellerin insan davranışları üzerindeki etkilerini gözlemsel bir metotla çok iyi tahmin etmektir.
Bu kavramsal süreç, her şeyden önce şu eylem basamaklarını dikkatlice oluşturmanızı gerektiriyor:
Konuyla ilgilenen yöneticileriniz değişim ihtiyacını acaba her kademede yeterince kavrayabiliyorlar mı? Eğer burada bir sorun görülüyor ise alternatif önerileri kim, nasıl hazırlıyor?
‘Biz büyük markayız’; ‘biz anlamlı bir geçmişe sahibiz’; ‘bizim sarsılmaz çok büyük temellerimiz var gibi önyargı haline gelmiş kabullere yöneliyorsanız, çok dramatik bir özgüven yanılgısı içinde olabilirsiniz! Şimdilerde geçmişin büyük markaları yok; ‘geleceğin büyük markaları’ var! Bu gerçeği görmeye, acaba siz ne kadar hazırsınız?
Dahası; üst düzey klasik yöneticileriniz günümüzün en büyük belası haline gelen ‘takıntıları’ nasıl yeniyor, onlarla nasıl savaşıyorlar? Acaba ve keşkeleri yenmenin en önemli yolunun bunları yaratan unsurları önceden görüp önlem almaktan geçtiğinin farkındalar mı?
Hızla değişen alışkanlıkları test etmenin en iyi yöntemi; sadece bulunduğunuz ülkeyi değil, bugün tüm dünyayı içine alan kapsamlı araştırmaları bir araya getirmekten geçiyor. Üstelik, bu araştırmalar ‘yenilikçilik’ misyonunu da sil baştan tekrar inşa etmek zorunda.
Yerli Markalar ve Yapılan Hatalar
Hedefiniz Küresel Markalaşma Olsun
Bundan böyle ‘yerel ya da yerli marka’ algısını yaratan ürün grupları ‘dünya markası’ ya da ‘küresel marka’ olma yolunda ilerlemedikçe pazar ve pazarlama konularında epey zorlanacaklarını acaba yeterince biliyorlar mı?
Bu gerçek tüm yerel markaların ihracata önem vermelerini son derece önemli hale getiriyor. Göreceksiniz; ihracat yeteneği olan markalar bu dönemden sonra yeniden yapılanmayla ihracata ve dünyaya yönelmek zorunda kalacaklar.
Ben de bu açıdan baktığımda; dünyanın gelmiş geçmiş en ünlü alkolsüz içecek marka stratejistlerinden Roberto Goizueta’nun çok önceden söylediği bazı anlamlı ifadelerini hemen aklıma getiriyorum:
“Başarmak demek alışılmış kalıpların dışına çıkmak demektir, içinde bulunduğumuz dünya giderek küçülüyor; buna karşın sizin yenilik adına daima sürekli büyümeniz gerekiyor! Tek koşulla ki ortaya koyacağınız her yenilik önce toplum ve bireyin sağlığına; sonra da geleceğin koşullarına uyum sağlasın!”
Bu anlamlı ifadeye benim de ufak bir katkım olursa kendimi mutlu sayacağım: ‘Her yenilik ve buluş tüm koşullarda daima toplumun sağlığını ön plana alıyorsa insanlığın geleceğinden asla ümidimizi kesmeyelim!”
Tüm okurlarımıza sağlıklı ve mutlu bir gelecek diliyorum.
Marka Tescili Nasıl Yapılır? Marka Başvurusu Yapmak
Ürün ve Hizmetlerinizi Pazarlamanın 7 Yolu
NUR DEMIROK / PARA