Kobi’ler İçin 10 Finansal Soru ve Yanıt
Kobi’ler İçin 10 Finansal Soru ve Yanıtlar
İçeriğe Ait Başlıklar
1- Şirketimin değerini nasıl ölçerim?
Şirket değerinin saptanması için bazı yöntemler vardır. Bunlardan en sık kullanılanları indirgenmiş nakit akımları yöntemi, borsa oranlarına göre değerleme, ekspertiz ve net aktif değeri yöntemidir. Hesaplanan değerler şirketin değerini kesin olarak ifade etmemekle birlikte sadece belirli varsayımlara göre kullanıcılar için analiz edilebilir ve özerinde çalışılabilir bilgiler ifade etmektedir. Şirketin gerçek değeri satış aşamasında pazarlıkla oluşmaktadır.
2- Şirket değerleme süreci nasıldır?
- Sektör analizi yapılır
- Dünya’da, Avrupa’da, ABD’de sektörün durumu
- Türkiye’de sektörün durumu
- Şirket analizi yapılır
- Şirketin tarihçesi ve faaliyetlerinin konusu
- Üretim, satışlar ve kapasite bilgileri
- Değerleme
- İndirgenmiş nakit akımları yöntemi
- Borsa oranlarına göre değerleme
- Ekspertiz ve net aktif değeri
- Sonuç
- Tüm değerleme yöntemlerine göre oluşabilecek fiyat önerilir
3- Şirket değerleme yöntemlerinin farklılıkları nelerdir?
indirgenmiş nakit akımları yöntemi: Bu yöntem, şirketin faaliyetlerinin operasyon ve finansman olarak ikiye ayrılması temeline dayanmaktadır. Bu ayırımın sonucun, şirketin brüt değeri önümüzdeki (projeksiyonlarla belirlenir) yıllarda asıl faaliyetlerinden (operasyon) doğan serbest nakit akımlarının, şirketin sermaye maliyeti ile hesaplanan bir iskonto oranı ile bugünkü değerine indirgenmesine eşittir. Bu brüt değere portföydeki menkul kıymetlerin eklenmesi ve mevcut mali borçların çıkarılması sonucunda net değere ulaşılır.
Borsa oranlarına göre değerleme: Bu yöntemde, şirketin değeri, Türkiye’de ve/veya diğer ülkelerde faaliyet gösteren, menkul kıymet borsalarında işlem gören benzer şirketlerin ve/veya faaliyet sektörünün ortalama verileri ile karşılaştırılması sonucunda tespit edilir.
Net aktif değeri: Bu yöntemde, şirketin değeri, aktifinde kayıtlı bulunan sabit kıymetlerin piyasa değerlerinin, konunun uzmanı bir eksper tarafından tespit edilmesi ile hesaplanır. Bulunan tutar, şirketin belli bir tarih itibari ile bilançosunda yer alan sabit kıymetlerin defter değerinin yerine konması sonucunda oluşan özkaynak toplamı net aktif değerini verir.
4- EBITDA nedir? (Faiz, Vergi ve T Amortisman Öncesi Kar)
EBITDA kavramı iş yaşamında en fazla kullanılan kavramlardan bir tanesidir. EBITDA şirketin faaliyet döneminde faiz, vergi ve amortisman harici ne kadar kar elde ettiğini bulmak için kullanılır. EBITDA çarpanı ise, işletmenin faaliyet gösterdiği sektörde gerçekleşen şirket alım-satımlarının EBlTDA’nın kaç katı olduğunu ifade etmektedir. Dolayısıyla bir şirket faaliyet gösterdiği sektörde EBITDA çarpanı 12 ise, şirketin de EBlTDA’sı 1.500.000 TL ise, şirketin değeri 18.000.000 TL etmektedir denilebilir. EBITDA hesaplanırken finansal tabloların UFRS’ye (TFRS) göre hazırlanması gerekir. Vergi kanunları baz alınarak hazırlanmış finansal tablolar doğru EBlTDA’yı bulmamızı engellemektedir.
5- UFRS (TFRS) nedir?
Şirketin finansal tablolarını Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına göre hazırlamasıdır. UFRS’ye göre hazırlanan finansal tablolar sadece Türkiye’de değil, hemen hemen tüm dünyada aynı bilgi değerine sahiptir.
6- Finansal tablolar neden çok önemlidir?
UFRS’ye göre finansal tablolar şunlardır: (1) Bilanço (2) Kar/Zarar Tablosu (3) Nakit Akış Tablosu (4) Özkaynak Değişim Tablosu ve dipnotlardır. Bilanço, işletmenin aktif-pasif (varlık-kaynak) yönetimini nasıl yaptığını; kar/zarar tablosu döneme ait finansal performansı; nakit akış tablosu işletmenin dönem ait nakit giriş ve çıkışlarının durumunu; özkaynak değişim tablosu ise işletmenin özkaynaklarında meydana gelen değişimlerin detayını .açıklamaktadırlar.
7- Özkaynağımızın güçlü olması neyi ifade eder?
Özkaynağın güçlü olması şirketin faaliyetlerini yabancı kaynak finansmanı yapmadan ya da daha az gereksinim duyarak devam ettirebilmesini sağlar.
Ayrıca özkaynaklar; bankalar, satıcılar ve 3. kişi alacaklılar nezdinde güvence teşkil etmektedir. Özkaynağı güçlü olan işletmeler daha az fona gereksinim duyacağından finansman giderlerinden de o ölçüde kaçınacaklar ve bu durum da beraberinde karlılık artışı olarak finansal tablolara yansıyacaktır.
8- İşletme sermayesi nasıl yönetilir?
İşletme sermayesi yönetimi aslında işletmedeki cari varlıkların yönetimidir ve bazı konulara odaklanılarak başarı sağlanabilmektedir. İşletme sermayesi yönetiminin başarılı yapılabilmesi için; nakit yönetimi, alacak-borç yönetimi, stok-satış döngüsü yönetiminin başarılı yapılması gerekmektedir. İşletmelerde en fazla ortaya çıkan sorunlardan biri olan işletme sermayesi eksikliğinin olumsuz etkileri, etkin bir işletme sermayesi yönetimi ile en aza indirilebilir. Bunun için stok edinimi, satışı, alacağın tahsilatı ve borcun ödenmesi süreçlerinin çok iyi incelenip finansman yapısının buna göre kurulması gerekmektedir.
9- Özkaynak/Borç dengesini nasıl kurmalıyım?
Şirketler genellikle borçlanma ve özkaynak arasındaki dengeyi kurmakta zorlanmaktadırlar. Aslından hangi durumun işletmelere daha fazla avantaj getireceği her işletme için değişebilmekte veya farklı riskleri beraberinde getirebilmektedir. İşletme finansman yapısını ağırlıklı olarak borç üzerinde kurduğu taktirde bu borç için katlandığı finansman giderlerini vergi kaldıracı olarak kullanabilmektedir. Ancak böyle bir durum devamlılık arz ettiğinde işletmenin borç sarmalına girme olasılığı artmakta, kredi ve finansman olanakları, limitler gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Finansman yapısı özkaynak üzerine kurulduğunda, işletmeye kredi itibarı ve bununla birlikte birçok avantajı da beraberinde getirecektir. Ancak özkaynağı sağlayan ortakların da en az alternatif maliyetleri kadar özkaynak karlılığı beklentisi olabileceği de göz ardı edilmemelidir.
10- Bu zamana kadar bütçe yapmadım? Artık yapmalı mıyım?
Genellikle bütçenin sadece büyük işletmeler tarafından yapıldığına dair yanlış bir algı söz konusudur. Halbuki bütçe, işletmenin satışından tahsilatına kadar tüm faaliyetlerinin en az bir yıl için planlanması ve sistematik olarak izlenmesi sürecidir. Bu nedenle de işletme büyüklüklerine bakılmaksızın bütçe yapılmasında işletme yönetimi için birçok fayda vardır. Bunların başında vergi planlaması, nakit planlaması gibi konular gelmektedir. Artık günümüzde maliyetlerini yönetemeyen ve nakit akışını planlamayan işletmelerin yaşayabilmeleri ve varlıklarını sürdürebilmeleri çok zordur.
Prof. Dr. Volkan Demir
Galatasaray Üniversitesi İİBF, İşletme Bölümü, Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
vdemir@gsu.edu.tr