Firmalar e-spor sektörüne yatırım yapmak için yarışıyor
Uzmanlığı olsun olmasın her firma e-spor sektörüne girmek için birbiriyle kıyasıya mücadele ediyor. Mücadele, sürekli değişim demek, Mali kaynakları artan sektör tam bir cazibe merkezi…
DÜNYANIN dört bir yanından büyük firmaların e-spora yaptıkları yatırımların haberleri geliyor. Üstelik bu yatırımların her biri farklı alanlarda oluyor. Kimi e-sporun yayıncılığına odaklanırken, kimi oyun turnuvalarına giriş yapıyor. Kimiyse, turnuvanın bizatihi kendisini, tek başına üstleniyor. Hal böyle olunca, firmaların beklentisinin de karşılanması gerekmekte. Oyuncular bu yatırımlarda yer alabilmek için birbirleriyle kıyasıya bir mücadele sergiliyor.
ALIENWARE SAHNEDE
Geçtiğimiz sene Acer tarafından üstlenilen League of Legends turnuvasına bu sene yeni bir sponsor geldi. Acer’in ekran ve masa-üstü donanım sponsorluğunu devralan Dell Alienvvare. üretici ve organizasyonun sahibi Riot Games ile masaya oturdu. 2019 itibarıyla resmi baş sponsor konumuna yükselen Dell Aliemvare. pazarda sunduğu üst sınıf oyun bilgisayarları ve çevre donanımı ile tanınıyor. Gerek dizüstü gerek masaüstü sistemleri ile öne çıkan ve Amerikalı dev Dell’e bağlı olan Aliemvare’in sponsorluğunun etkisi de aynı ölçüde merak uyandırıcı. Çünkü uzun zamandan sonra ilk kez doğrudan oyuna odaklı bir sistem, e-sporun zirvesine yatırım yapıyor. Diğer taraftan, hali hazırdaki mevcut yatırımcılar da piyasa koşullarına ayak uydurmaya çalışıyor. Yalnız bu iş küresel anlamda daralan piyasalarda nasıl olacak sorusu ise kafaları karıştırmış durumda.
Sektörel bazda çok büyük bir etki hissedilmemesine rağmen, özellikle Amerika Birleşik Devletlerindeki turnuvalarda bazı ekonomik problemler gözleniyor. Örneğin, PlayerUnknovvn’s Battlegrounds yani PUBG’de birçok takım ulusal turnuvalardan çekilme kararı almaya başladı. Özellikle takım ve topluluk forumlarında sıklıkla dile getirildiği söylenen daralmanın, yeterince gelir elde edememekten kaynaklandığı ileri sürülüyor. Aslında her spor dalında olduğu gibi e-sporda da düşünce aynı. Takıma destek, başarı ile eş zamanlı yürütülüyor. Bir yerden sonra, özellikle kendini tekrarlayan başarısızlığa kimse yatırım yapmak istemiyor. Bunda küresel anlamda yaşanan daralmanın da payının olduğu yadsınamaz bir gerçek. Diğer bölgelerde hissedilmese de, kontrolsüzce bir büyüme içerisine girilen alanlarda, bu sonucun elde edilmesi kaçınılmaz. Ama yine de böylesine haberler, yatırımcıların ellerini çekmelerine sebep olmuyor.
Tam tersi, birbirlerinin çekilmelerini dört gözle bekliyorlar. Sonuçta karşımıza sürekli biçimde mali akışın sağlanabildiği bir yapı çıkıyor.
Sürdürülebilirlik… En önemlisi de bu. Yarın, spor bültenlerinin e-sporla ilgili yer ayırmaya başlayacak olması da buna bağlı. Yarına yatırım sürdürülebilirlikten geçiyor. Sürdürülebilirlik de üretimden. Bahse konu olan turnuvaların tamamı, sektörün üreticisi konumundaki ülkeler. ABD, Japonya, Kore, Çin, Almanya, Fransa, İngiltere ve diğerleri. Tamamı, pazara üretim pompalıyor. Gerekiyorsa satın alım yapıp, mevcut yerel üreticileri bünyelerine katıyorlar. Ama hedef aynı. Sürdürülebilirliği sağlamak için hedef, oynanacak oyunu piyasaya sürebilmek. özetle, çok oyun var ama kaynak sınırsız değil. Oyuncuların harcayacağı her bir kuruşun, sürdürülebilirlik açısından önemli olduğu düşüncesi hâkim.
DEUTSCHE TELEKOM’DAN FIFA 19 TURNUVASI
2018 yılında e-spora giriş yapan Deutsche Telekom, bu yıl 128 oyuncudan oluşan bir FIFA 19 turnuvası düzenliyor. 13 Ocak’ta Düsseldorf ta yapılacak olan Fortuna Düsseldorf, Bayern Munich, Borussia Mönchengladbach ve Hertha BSC takımlarının katılacağı Deutsche Telekom Kupası’nda bir etkinlik olarak planlanmış durumda. Finale kalanlar, stadyumda karşı karşıya gelecek. Kazanan ise, profesyonel oyuncu Mirza Jahic ile bir gösteri maçı düzenleyecek. Firmanın böylesine büyük bir organizasyon ile birlikte gelecekte daha da büyüyen bir yapı oluşturması gündemde. Buna bir nevi Bundesliga için bir pilot uygulama gözüyle de bakmak mümkün. Zaten Telekom Kupası da, lig arasında oynanan ve seyircileri takipte tutmak için düzenlenen organizasyonlardan bir tanesiydi. Böy-lece gelecek için farklı tipte gelişmelerin yaşanacağının da müjdesi veriliyor gibi.
Bunun bir Türkiye ayağı neden olmasın diye de düşünülmesi gerekiyor. Özellikle de bu kadar çok sayıda ve her yaştan futbol takipçisinin olduğu bir ülkede, ayrıca e-sporda da futbolu takip eden bir yapıda festival tadında geçebilecek etkinlikler düzenlenebilir. Üstelik maliyet açısından, sponsor firmaların neredeyse tamamının kârlı çıktığı bir yapı söz konusu. Büyük kulüplerin bu konuyu acil biçimde gündemlerine taşıması gerekiyor.
Yatırımların ardı ardına geldiği e-sporun durumuna, önümüzdeki hafta karar vericilerin gözünden bakmaya devam edeceğiz. Resmi yapıların hangi şartlardan geçerek, sistemi standart hale getirmeye çalıştığına değineceğiz.
Ali Efe İralı