Okonomik Krizler ve Kalkınma Ajanslarının Önemi
Ülkemizde 26 tane kalkınma ajansı var. Kurumsal yapıları ve insan kaynaklarıyla uluslararası camiada Türkiye’yi layıkıyla temsil ediyorlar. Bu tür kurumların değeri kriz anlarında çok daha iyi anlaşılıyor…
Tam da böyle günlerde onlara ihtiyacımız var
BİLDİĞİNİZ gibi TL, Trump’ın kuşatma ve saldırısına maruz kaldı. Her ne kadar sonunda yenilecek olsa da bir müddet başımızı ve bizimle beraber pek çok ülkenin de başını ağrıtacak tatsız bir durum. Ancak bu tip durumlar, çok önemli değerlerimizin daha çok farkına varmamız açısından da bir fırsat yaratıyor, örneğin, yıllardır Türkiye’de faaliyet gösteren ve toplam sayısı 26’yı bulan Kalkınma Ajansları.
-Özellikle bu tip kriz ortamlarında değeri daha fazla anlaşılan bu tip kurumların üstüne titrememiz gerektiğini düşünüyorum. Başbakanlık Yatırım Ajansı olsun, Kalkınma Ajansları olsun, Kalkınma İdaresi Başkanlıkları olsun, Ar-Ge Geliştirme Merkezleri olsun devletin tüm bu birimleri hem hızlı karar alabilme hem de projeleri çok hızlı hayata geçirebilme becerisine sahip kurumlar. Özellikleri itibariyle hem girişimcileri destekleyen hem yeni girişimlerin ekonomiye kazandırılmasını sağlayan hem de bunları bölgesel ihtiyaçları değerlendirerek hızlı ve daha az bürokrasiyle yapabilen kurumlar.
ASIL GÜCÜMÜZ İNSAN KAYNAĞIMIZ
Bu kurumların oldukça kaliteli ve uluslararası niteliklerde insan kaynağına sahip olması çok daha sonuç odaklı başarıların ortaya çıkmasına da sebep teşkil ediyor. Nitekim, Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkam Arda Ermut, aynı zamanda WAIPA -Dünya Yatırım Ajansları Birliği’nin de iki dönemdir başkanlığını yürütüyor.
Merkezi Brüksel’de bulunan ve 1992 yılında Avrupa Birliği’nin öncülüğünde kurulmuş olan EURADA – Avrupa Kalkınma Ajansları Birliği’nin 20 kişilik yönetim kurulunda Türkiye’nin tam dört koltuğu var.
İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz, Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Haşan Maral, İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mehmet Yavuz ve Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mevlüt özen.
Türkiye’nin küresel ölçekteki gerçek gücünün, bu tip uluslararası insan kaynağı ve üstlendikleri rollerden kaynaklandığını düşünüyorum.
Türkiye’nin Trump ve Trump gibilerin yapacağı hamlelere vereceği en güzel cevapların bu uluslararası örgütlerdeki ‘soft power’ olarak tanımlayabileceğimiz insan kaynağının başlatacağı küresel hareketlerle daha etkin gerçekleşeceğini düşünüyorum.
Nitekim geçen hafta içinde başkanlığını yaptığım WBAF
– World Business Angels Investment Forum / Dünya Melek Yatırım Forumu’nun sekiz ülke başkanmdan oluşan yönetim kurulunu olağanüstü toplantıya çağırdım ve Trump’m hamlesine karşılık 50 milyar dolarlık müthiş güzel gelişmeleri önümüzdeki hafta sizlerle paylaşacağım.
OYNADIKLARI ROL ÇOK ÖNEMLİ
Yeni göreve başlayan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’i Borsa İstanbul döneminden tanıyorum. Kanaatimce çok yerinde bir kararla çok doğru bir insan en doğru pozisyonda Bakan Yardımcısı olarak atanmış durumda. Benim kanaatim odur ki, Bakan Yardımcısı Dönmez ve Bakan Varaıık, kalkınma ajansları gibi uluslararası nitelikteki kurumlan daha da destekleyecekler ve önlerini açacaklar.
Bu tip kriz ortamlarında önemlerini daha da anladığımız bu kurumların, şirket değerlemeleri milyarlarca doları bulan startup ekosisteminin Edirne’den Kars’a, Samsun’dan Mersin’e Anadolu’nun her karış toprağında ortaya çıkmasında çok önemli rol oynadıklarının altını çizmek gerekiyor. Ancak bir eleştiride bulunmadan da edemeyeceğim: Toplam 26 kalkınma ajansının içinde sadece ve sadece bir adet kadın genel sekreter var (İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri). Hem kadın liderliğini destekleyelim diyoruz, hem kadınlardan daha fazla rol model ortaya çıksın diyoruz hem de 26’da sadece l’lik skorla söylediklerimizin arkasında duramıyoruz. Gerçi bu 26 ajansın içinde en büyük olanının liderliğini bir kadın yöneticinin oldukça başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor olması bir nebze olsun bizleri rahatlatıyor. Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’e gönülden başarılar diliyor, GBAN, EBAN, EURADA, WAIPA, ICC yönetimlerindeki tüm vatandaşlarımızı Türkiye’nin lobisi için göreve davet ediyorum.
Baybars Altuntaş