KOBİ’ler vergisel kolaylıklar bekliyor

Genelde, tüm mükellefler vergi uygulamalarından şikayetçi oluyor. Ancak, ekonomiye olan katkıları nedeniyle KOBİ’lerin, üzerlerindeki vergi yüklerinin azaltılması veya ayrıcalık tanınması noktasında haklı beklentileri bulunuyor…

“Daha fazla işletme KOBÎ kapsamına alındı” başlığı ile, KOBİ tanımını ve niteliklerini belirleyen yeni yönetmelikle, yıllık net satış hasılatı üst limiti 40 milyon TL’den 125 milyon TL’ye yükseltildiğini, personel sayısı üst limitinin ise 250 olarak korunduğunu yazmıştık.

Ekonomik anlamda sahip oldukları önem nedeniyle KOBİ’lerin faaliyetlerinin geliştirilmesi ve devamlarının sağlanması amacıyla mevzuatı sık sık güncellenerek, çeşitli nitelikte teşviklerle destekleniyor. Ancak, içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar KOBl’lerin daha fazla desteklenmesini gündeme getiriyor. Bu anlamda, tartışılması gereken bir konu ise, KOBİ’lerin mevcut vergi yükleri olarak öne çıkıyor.

KOBİ’LERİN ÖNEMİ

KOBİ’ler, ülkemizdeki üretim ve büyümenin ciddi bir kısmını sırtlayan; istihdam, üretim ve yatırım konularında ekonomideki itici gücümüzdür. KOBİ’ler, günümüz ülke ekonomilerinde sayılarının fazla oluşu, üretime ve istihdama yaptıkları katkı ve oluşturdukları katma değer ile önemli bir yere sahip bulunuyor. Yatırım faaliyetlerinde bulunarak, vergi vererek ve istihdam yaratarak ve bunun yanı sıra büyük işletmelere ara mal sağlayarak ekonomiye önemli anlamda katkı sağlıyor.

Ülkemizde de işletmelerin yüzde 99’unu KOBİ’ler oluşturuyor. KOBİ’ler; istihdamın yüzde 78’ini, toplam katma değerin yüzde 55’ini, toplam satışların yüzde 65.5’ini, toplam yatırımların yüzde 50’sini, toplam ihracatın yüzde 60’ını, toplam kredilerin yüzde 24’ünü gerçekleştiriyor. Bu rakamlar, KOBİ’lerin Türkiye ekonomisindeki önemli rolünü açıkça gösteriyor.

KOBİ’ler, değişen piyasa koşullarına hızlı uyum yetenekleri, esnek üretim yapıları, bölgeler arasında dengeli büyüme, işsizliğin azaltılması ve yeni iş alanlarının açılmasındaki katkıları gibi bir dizi olumlu özellikleri nedeniyle, ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınmasının temel taşlarıdır.

SORUNLAR, BEKLENTİLER VE ÖNERİLER

Bu önemli özelliklerinin yanı sıra, KOBİ’lerin yaşadıkları ve çözmeleri gereken birtakım sorunları da bulunmaktadır. KOBİ’lerin öncelikli sorunu, öz kaynak yetersizliği ve kredi teminindeki güçlüklerden oluşan finansal sorunlardır. Bunun sonucu olarak da, mevcut vergi yüklerini taşıyamaz bir dürümdalar. Gümrük Birliği’ne uyum, yasal düzenlemelerde yetersizlik ve bürokratik engeller gibi sorunlar da KOBİ’lerin yaşadığı veya yaşaması muhtemel diğer problemleri oluşturuyor.

Sorunların çoğu konjonktürel sorunlar olup, sürece bağlı çözümler üretiliyor olabilir. Ancak, vergi sorunu güncel bir sorun haline gelmiş bulunuyor. Dolayısıyla, KOBİ’ler üzerindeki vergi yükünün tartışılarak, olası vergi avantajları veya indirimlerinin gündeme alınması gerekiyor.

Mevcut vergi gelirlerinin yarısı en büyük yüz firma tarafından ödeniyor. Kalan bir milyona yakın şirket de vergilerin diğer yarısını ödüyor. Tabi, şirketlerin ödediği vergi, kurumlar vergisiyle sınırlı değil. Şirketler, aynı zamanda çalışanlarının fiilen gelir vergilerini, işyeri kira stopajlarını ve sosyal sigorta primlerini de ödüyor. Çalışanların net ile brüt ücretleri arasındaki fark (vergi ve sosyal güvenlik makası) Türkiye’de oldukça yüksek; bu yük çoğu şirketlerin sırtında kalıyor.

Kaldı ki, KOBİ’lerle büyük firmaları aynı oranda vergiye tabi tutuyoruz. KOBİ’lerin finansal ve maliyet yüklerini hafifletecek vergisel kolaylıklar konusunda yapılabilecek çalışmalar genel olarak aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Kurumlar vergisinde yüzde 2 oranında indirim uygulanmalı veya artan oranlı vergi sistemi getirilmeli.

• Kira stopajı indirilmeli veya uygulamasına son verilmeli

• Çalışanların ücretlerinin asgari ücret kadarı vergi dışı tutulmalı, fazlası için ise gelir vergisi üst dilim oranı yüzde 25 ile sınırlandırılmalı.

• Kar dağıtım stopajında yüzde 15 oranı yüzde 10 a indirilmeli.

• Son dönem geçici vergi beyan dönemi kaldırılmalı.

• Devreden KDV sorununa çözüm bulunmalı.

• Enflasyon oranında yeniden değerleme hakkı kalıcı kılınmalı.

• Sabit varlıkların amortisman oranı yükseltilmeli.

• Indirilecck gider kalemleri genişletilmeli.

• Kamudan olan alacaklar, kamu borçlarına mahsup edilebilmeli.

Türkiye’nin ekonomik koşulları, mevcut vergi kanunları, toplum ve işletmelerimizin beklentileri göz önünde bulundurularak Türk KOBİ’lerine sağlanabilecek vergisel kolaylıklar bir an önce tartışılarak mevzuat çerçevesinde yürürlüğe konulmalıdır.

TALHA APAK





Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir