Helal pazarın hesabı HAK’tan sorulacak

Helal ürün pazarı Helal Akreditasyon Kurumu tarafından düzenlenecek. Bu alanda tek yetkili olacak kurumun helal ürün belgelendirme ve akreditasyonda Türkiye’nin konumunu güçlendirmesi bekleniyor…

TÜRKİYE, 3.9 trilyon dolarlık helal ürün pazarının kapısını Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) ile aralayacak. Ekonomi Bakanlığı tarafından Türkiye’nin helal ürün akreditasyo-nu alanında faaliyet göstermek üzere idari ve mali özerkliğe sahip olan HAK kurulacak. Tasarıya göre HAK, Türkiye’de helal akreditasyon alanında tek yetkili kuruluş olacak, helal ürün belgelendirme ve akreditasyonda Türkiye’nin merkez konumunu güçlendirecek. Türkiye’nin bu alandaki kural koyucu ve yön belirleyici özelliğim belirginleştirecek. HAK, Türkiye ve yurtdışında helal uygunluk değerlendirmesi yapan kuruluşları akredite ederek, bu kuruluşların düzenledikleri helal belgelerine güven duyulmasını sağlayacak. Kurum, helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarının gerçekleştirdikleri faaliyetleri icra edemeyecek, verdikleri hizmetleri sunamayacak.

helal pazar

TEK YETKİLİ KURUM

Helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı’nın görüşmeleri TBMM Sanayi, Ticaret, Eneıji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda tamamlandı. TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen kanun tasarısı ile helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarını akredite etmek, bu kuruluşların ulusal veya uluslararası standartlara göre faaliyette bulunmalarını ve bu suretle düzenledikleri belgelerin ulusal ve uluslararası alanda kabulünü teinin etmek üzere kamu tüzel kişiliğim haiz, idari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli Helal Akreditasyon Kurumu kurulacak.

Tasarının aynen yasalaşması halinde HAK, Türkiye’de ve yurtdışında yerleşik helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarına helal akreditasyon hizmeti sunacak, helal akreditasyon ile ilgili kıstas ve tedbirleri belirleyecek, bunları uygulayacak. Kurum, faaliyet alanı kapsamında uluslararası ve bölgesel akreditasyon birlikleri ve örgütleri nezdinde Türkiye’yi temsil edecek, bunlara üye olacak, yönetimlerinde görev alacak veya bu kuruluşların merkezi olarak hizmet verecek. HAK’ın görev ve yetkileri arasında ikili veya çok taraflı karşılıklı tanıma anlaşmalarım imzalamak, akreditasyon kuruluşları ve akreditasyon kuruluşu bulunmayan ülkelerdeki helal akreditasyon ile ilgili kurum ve kuruluşlarla ilişki kurmak ve işbirliğine gitmek de yer alacak. Kurum, helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarının gerçekleştirdikleri faaliyetleri icra edemeyecek, verdikleri hizmetleri sunamayacak, bir helal uygunluk değerlendirme kuruluşunda hissedar olamayacak ve bu kuruluşlara danışmanlık hizmeti veremeyecek,

“AKREDİTE ZORUNLULUĞU YOK”

Komisyon görüşmelerinde Ekonomi Bakam Nihat Zeybekci, tasarıyla kurulmak istenen kurumun görev ve yetkilerinin iyi anlaşılması gerektiğinin altını çizdi. Helal gibi hassas bir konuda yanlış anlamalara meydan vermemek gerektiğini vurgulayan Zeybekci, bu kanunun neyin helal neyin haram olduğuna karar vermeyeceğini ifade etti. Müslümanların üzerinde mutabakat sağladığı ortak standartların İslam İşbirliği Teşkilatı koordinasyonunda 2010’da belirlendiğini kaydeden Zeybekci, “HAK bu standartları esas alacak. Üreticilerde helal belgesi almak zorunlu olmadığı gibi helal belgelendirme kuruluşları açısından da HAK’a akredite olmak gibi bir zorunluluk olmayacak. Ülkemizde üretim süreçlerinde, tüketim alışkanlıklarının ve ihraç pazarlıklarında bir değişiklik olmayacak. Halihazırda zaten bir küresel helal ürün ve hizmet belgelendirme pazarı var. Amacımız Türkiye’nin bu pazardan daha fazla pay alması ve liderliğine soyunması” dedi.

DANIŞMA KURULU OLUŞTURULACAK

Tasarıya göre HAK, danışma kurulu, yönetim kurulu ile genel sekreterlik olmak üzere üç yönetim organından oluşacak. Danışma kurulunda, özel sektör ve kamudan geniş bir temsil ile kurumun politikalarının belirlenmesine ve uygulanmasına katkıda bulunmak üzere 46 kurum ve kuruluş yer alacak. Danışma kurulunda bakanlıklar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Seyahat Acentaları Birliği, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu gibi kurum ve kuruluşların yanı sıra, sigortacılık, finans, turizm, tarım ve eğitim sektörleri ile gıda alanında beyaz ve kırmızı et, süt, hububat, pamuk, turunçgil, bakliyat, zeytin, fındık ve çay üreticileri de bulunacak. Tasarının Komisyon’daki görüşmeleri sırasında danışma kuruluna TÜSİAD ve MÜSLAD da eklendi. Danışma kurulu yılda en az bir kez toplanacak. Yönetim kurulu başkanı danışma kuruluna da başkanlık edecek, ihtiyaç görülmesi halinde ilgili görülen ulusal ve uluslararası kuruluşlardan danışma kurulu toplantılarına temsilci davet edilebilecek. Danışma kurulunun görev ve yetkileri arasında kurumun talep ettiği konulara yönelik inceleme yapma, görüş oluşturma ve önerilerde bulunma, helal akreditasyonla ilgili politika, strateji ve hedeflerin belirlenmesine yönelik tavsiyelerde bulunmak yer alacak.

50 KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK

Yönetim Kurulu, kurumun karar organı olacak. Yönetim Kurulu, başkan ve dört üye olmak üzere bakanın teklifi üzerine Başbakan tarafından atanan toplam beş üyeden oluşacak. Yönetim Kurulu üyeleri, iki üye kamu kurum ve kuruluşlarından ve iki üye özel sektör temsilcilerinden olmak üzere danışma kurulu üyeleri arasmdan atanacak. Başkan, danışma kurulu üyesi olup olmadığına bakılmaksızın kamu görevlileri veya uhdesinde herhangi bir kamu görevi bulunmayanlar arasmdan atanabilecek. Kurumu başkan temsil edecek.

Büyük bir yapıda kurulması öngörülmeyen HAK, sınırlı sayıda başkanlıklardan oluşacak. Kuruma 10’u uzman, 24’ü uzman yardımcısı olmak üzere toplam 50 personel tahsis edilecek. Tasarıya eklenen geçici maddeyle Kurum, kurulduğunda diğer kurumlardan uzman istihdamı yapabilecek.

YURTDIŞI OFİSLER KURULABİLECEK

Kurumun yurtdışında yürüteceği hizmetler için yurtdışında ofisler kurulabilecek. Yurtdışı ofisleri, bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla kurulacak. HAK helal akreditasyon amacıyla başvuran kuruluşların müracaatı, değerlendirilmesi ve akredi-te edilmesiyle ilgili olarak elde edilmiş bilgilerin gizliliğini korumakla yükümlü olacak. Esas itibarıyla helal akreditasyon faaliyetlerinden gelir elde edecek olan Kurum’un gelirleri tasarıda şöyle sıralandı:

“Genel bütçeden yapılacak yardımlar, ak-redite kuruluşlardan alınacak yıllık akreditasyon kullanım ücreti, yapılan hizmetler karşılığı alınacak ücretler. Kurumun tarafsızlığını ve bağımsızlığım etkilemeyecek her türlü yardım, bağış ve sair gelirler ile diğer gelirler.”

HELAL PAZAR 3.9 TRİLYON DOLAR

Dünyada yaşayan yaklaşık 1.8 milyar Müslüman nüfusun helal ürün ve belgelendirmesine ilişkin ilgi ve talebi giderek artıyor. Helal kavramı en başta yalnızca gıda ürünleri ile ilişkilendirilirken, günümüzde gıdanm yanı sıra tekstil, eczacılık ürünleri, kozmetik ve hizmetler gibi sektörel olarak çok geniş bir alana hitap ediyor. Tasarımn genel gerekçesinde Müslümanların gıda ürünleri harcamalarının 1.2 trilyon dolara tekabül ettiği vurgulanıyor. Gerekçeye göre helal belgesine sahip gıda ürünleri pazarı ise 415 milyar dolar seviyesinde bulunuyor Gıda, tekstil, eczacılık ürünleri, kozmetik gibi ürünler ile turizm ve seyahat gibi hizmet sektörlerinin yer aldığı ürün ve hizmetler için Müslümanların yaptığı harcama ise 1.9 trilyon doları buluyor. Diğer taraftan ürün ve hizmetlere finans sektörünün eklenmesiyle helal ekonomisi küresel bazda 3.9 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşıyor.

Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Ete, dünyada toplam 3 trilyon dolarlık bir helal ekosistemi bulunduğunu vurguluyor. Bunun 1.5 trilyon dolarının îslami finansal aktiviteler olduğunu söyleyen Ete, “860 milyar doları helal gıda, 250 milyar dolan İs-lami turizm, kalan 390 milyar dolarmı ise İs-lami tekstil, helal kimya, ilaç ve kozmetik oluşturuyor. Türkiye’nin payı ortalama sektörlere göre yüzde 3-5 arası. Ancak Cumhurbaşkanı başta olmak üzere tüm devlet kurumla-rı ortak bir strateji ile Türkiye’nin bu alanda öncü bir ülke olması hususunda kararlar alıyor.”

500 FİRMA 10 BİN ÜRÜN

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Demeği (GİM-DES) Başkanı Dr. Hüseyin Kâmi Büyüközer ise, dünyada helal gıda pazarmm potansiyel büyüklüğünü 1 trilyon dolar olarak tahmin ettiklerini söyledi. Diğer helal ürün ve hizmetlerinde eklenmesiyle bu rakamın 3.2 trilyon dolara çıktığını dile getiren Büyüközer, ancak gerçekleşmenin oran olarak yüzde 15-20, tutar olarak 650-700 milyar dolar olarak tahmin edildiğinin altım çizdi. GİMDES’in 2005 yılından bu yana 500’e yakın üretici firmanın yaklaşık 10 bin ürününe helal sertifikalandırma hizmeti verdiğini belirten Büyü-keözer, “GİMDES Helal Sertifikalı ürünler dış piyasada da güvenle ilgi görüyor. 2009-2017 yılları arasında gittikçe artan, toplam 30 milyar dolarlık helal sertifikalı ürün ihracatı gerçekleştirildi. Bu dünyadaki 2 milyar Müs-lümanı ve helal ürün yemeği tercih eden diğer milyonlarca insanı kapsıyor” dedi.

Büyüközer, GlMDES’ten sertifika almış firmaların, helal ürün ihracatı gerçekleştirdikleri ülkeyi şöyle sıraladı: “Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Kuveyt, Kongo, Umman, Libya, Suudi Arabistan, Dubai, Bahreyn, Katar, KKTC, Liberya, Malezya, Endonezya, Türkmenistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Irak, Maldivler, Mauritus, Gana, Haiti, Hong-Kong, Tacikistan, Çin, Suriye ve Gürcistan.”

Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER / GİMDES Başkanı
“Helal akreditasyon kurumları para kazanmak için açılmamalı”

HAK’ın kurullarıyla ilgili pek çok bakanlığın, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin, Seyahat Acenteleri Birliği’nin temsilcilerinden oluşacağı yer alıyor. Bu temsilcilerin hangi & İslami yeterlilik ile seçileceği başlı başına bir soru işareti. Türkiye’de helal sertifikalama alanındaki birikimi ve tecrübesi ile GİMDES bulunmakta iken, bu kurumun kurulması sürecinde görüş alışverişine geçilmemesi esef edici ve düşündürücü bir durum.

Dünyada devletlere bağlı akreditasyon kuruluşlarının, son dönemde sayılarının her geçen gün artması ve akreditasyon yapacakları sertifikalama kurumundan büyük ücretler talep etmeleri, düşük bütçelerle faaliyetlerini yürüten samimi helal sertifikalama kurumlarını akreditasyon belgelerini edinmede ekonomik olarak büyük zorluklara sevk ediyor ve kurumlan bir hayli yoruyor. Örneğin, yalnızca Birleşik Arap Emirlikleri Helal Akreditasyon Kurumu ESMA’nın istediği senelik ücretler on binlerce euro’yu buluyor. Helal akreditasyon ve helal sertifikalama kurumlan para kazanmak için açılacak kurumlar değil. Toplumun sosyal güvence kurumlan olarak görev yapmalıdırlar. Helal gıda sertifikasyonu ticareti ilgilendirse de, aynı zamanda toplumsal yapıyı ilgilendiren bir konu. Bu nedenle üzerinde hem fikir olunan konu akreditasyonun ve sertifikalandırmanın mümkün olduğunca ticari kaygılardan uzak, STK anlayışı ile kefalet mantığı içinde yapılmasını gerektiriyor.

Yunus ETE / Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı
Pazardaki payımız artacak

İslami İşbirliği Teşkilatı’nın standardizasyon kuruluşu olan SMİİC ile tüm dünyanın ortak olarak kullanabileceği helal standartları oluşturuluyor. Bu standartların oluşması çok önemli ancak hem ülkemizde hem de dünyada faaliyet gösteren helal belgelendirme şirketleri bu standartlara ne kadar bağlı, ilmi ve fıkhi olarak yeterliler mi? İşte, tam bu noktada Helal Akreditasyon Kurumu devreye girecek ve hem ülkemizde hem de anlaşmalar çerçevesinde tüm dünyada bu belgelendirmeleri yapan kuruluşları denetleyecek. Bu bağlamda birincisi tüm dünyada doğru ve güvenilir ürün ve hizmet sunulmasını kontrol altına alacak.

İkincisi Türkiye’nin 3 trilyon dolarlık bu pazardaki payını daha yukarı çekerek kişi başı düşen GSMH’nin daha yukarı çekilmesinde faydalı olacak.

 

HÜLYA GENÇ SERTKAYA





Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir